English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Formula

Formula tradutor Turco

127 parallel translation
Ancien champion du monde de motocyclisme, il s'est reconverti à la course de F1 l'an dernier et est pressenti comme un futur champion du monde de F1.
Barlini geçen sene otomobil yarışlarına başarılı bir geçiş yapan ve Formula 1 Dünya şampiyonu olma potansiyeli bulunan eski bir motosiklet şampiyonu.
Cette équipe fait de la formule 1 depuis deux ans, mais ses voitures n'ont pas été assez fiables pour gagner de grand prix.
Bu takım sadece iki yıldır Formula 1'de ve şimdiye kadar yarış kazanacak kadar dayanıklı olamadı.
Il y a moins de 30 hommes dans le monde capables de faire de la F1.
Dünyada Formula 1 pilotu olacak kalitedeki insan sayısı otuzdan daha az.
Il fait de la formule 1 depuis deux ans maintenant.
İki yıldan uzun bir zamandır Formula 1'de otomobil yarıştırıyor.
Voilà deux ans maintenant que j'ai mon écurie de F1. Et je n'ai toujours pas remporté de grand prix.
Formula 1'de iki yıldır kendi otomobillerimi yarıştırıyorum ve henüz tek bir yarış bile kazanamadım.
Les pilotes estimaient que les F1 de 1, 5 m de l'époque étaient mal adaptées à la nature du circuit.
Pilotlar o zamanın 1.5 litrelik Formula 1 araçlarının pistteki oval bölüm için uygun olmadığını düşünüyorlardı.
Les formules 1 d'aujourd'hui sont plus à même de faire face aux conditions difficiles.
Şimdiki Formula 1'de büyük otomobiller bu şartlara daha kolay ayak uydurabilecekler.
Un superbe triomphe pour ce pilote américain et le Japonais, lzo Yamura, dont les voitures ont défié et battu les plus grandes écuries de F1 malgré leurs longues années d'expérience sur les circuits.
Kararlı Amerikalı pilot ve Japon Izo Yamura için büyük bir zafer bu. Takım, köklü Formula 1 takımlarının yıllardır süren tecrübesi ve arka plandaki gelişimlerine rağmen onlara karşı büyük mücadele verdi.
Les amateurs de grand prix s'inquiéteront du temps qu'il me faut pour entrer dans cette Formule 3.
Grand Prix meraklıları belki endişelenebilir Bu Lotus Formula üçe binmemden, fakat
Je vais plus vite avec ma Lotus Formule Ill!
Ben Lotus Formula Üç'ümle daha hızlıyım!
C'est une course ouverte.
Bildiğiniz gibi, bu açık bir formula yarışıdır.
Et au-dessus des bacs à huîtres, une course de Formule 2000.
Ve şurada, midyelerin üzerinde Formula İki yarışları var.
Vous conduisiez une formule un... quand les chaussures à boutons étaient à la mode.
Üstten bağcıklı ayakkabılar hâlâ modayken Formula 1'de yarışırdın.
Une course de Formule Un à Detroit, c'est ça?
Detroit'teki Formula 1 yarışı, değil mi?
Robert Vaughn. The Helsinki Formula? tel un globe ardent!
Robert Vaughn, Helsinki Formula mı?
Je vendrais mon âme pour une voiture de formule 1.
Ruhumu Formula 1 yarış arabası için satardım.
Soit c'est sur la piste en Indy... où conduire autour du block, seulement un nouveau Pennzoil...
İster Formula 1'de yarışın ister mahallenizde dolaşın, sadece yeni Pennzoil...
"La F1 pour collégiens"?
Öğrenciler İçin Formula-1 Yarışı mı?
Faites de la Formule Un,
" Formula 1'e katıl.
Bien sûr, la formule... - 320!
- Evet, Formula numarası...
Sièges en cuir anatomiques, phares anti-brouillard, volant de Formule 1, radio cassettes 8 pistes avec son quadriphonique...
Bak, anatomik deri koltuklar, sis farları Formula 1 direksiyonu, 8'li radyo-kasetçalar üstelik dört kanallı ses.
Formule Un.
Formula Bir.
Le champion de Formule 1 de l'année, Michael Sellers, surnommé par la presse "La foudre humaine".
Ve işte bu yılın Formula 1 şampiyonu Michael Sellers.
Les programmes sur les animaux où de petites girafes se font tuer, les gens aglutinés dans les autobus, et surtout, la Formule 1, le cricket ou tout autre sport diffusé à la TV.
Minik zürafaların öldürüldüğü belgeselleri, otobüslerdeki şişman insanları, ve kesinlikle, şüphesiz Formula 1'i, TV'lerde gösterilen kriket maçlarını veya diğer maçları.
L'une d'entre elles, peut-être, mais pour manier ces trois machines à ce niveau de compétence, c'est comme apprendre tout seul à piloter un hélicoptère, un yacht et une Formule 1.
Herhangi biri, muhtemelen, ama onun beceri düzeyiyle bu üç farklı makineyi çalıştırabilmek, şey, bu kendine helikopterle uçmayı öğretmek, Yat kullanmak veya Formula 1 arabasıyla yarışmak gibi bir şey.
Nous ignorons tout du souhait qu'il formula.
O Ustanın dileğinin ne olduğunu bilmiyoruz ;
Bien mieux qu'une thalasso.
Grecian Formula'dan çok daha iyi.
Je rêvais que je faisais une course de voitures.
Rüyamda, Formula 1'de yarışıyordum.
Fin juillet, on équipera les voitures de formule 1.
Temmuz'da Formula 1 araçlarına monte edeceğiz.
- ll est pilote de F1.
- Formula 1 yarışçısı.
Pilote de Formule Un.
Formula Bir'de yarışacağım.
Un type qui bosse sur les Formule 1 me doit une faveur.
Formula 1 arabaları yapan biri biliyorum.
Ce bolide me dit que tu sais ce qu'on fait là.
Farmington Formula yarışı yaptığımıza göre neden burada olduğumuzu biliyorsun.
C'est pas comme en Formule 1.
Bu Formula 1'e benzemiyor.
Petit, je voulais être pilote de formule 1.
Küçükken Formula 1 pilotu olmak isterdim.
Ayrton est prêt à monter pour la première fois dans une Formule 1.
Ayrton ilk formula bir aracını sürmek için hazır.
J'ai beaucoup voyagé, en tant que journaliste pour la Formule Un quand Ayrton a commencé à être remarqué à bord d'une Toleman.
formula bir için çok seyahat ettim Ayrton başladığında ben formula birde Tolemandaydım.
Grand Prix de Monaco 3 Juin 1984 Huitième course de Senna en Formule Un
Monte Carlodaki büyük yarış 3 Haziran, 1984 Formula birdeki Senna'nın 8. yarışı
La Formule 1 est politique, argent et pendant que vous faites votre chemin dans le milieu, vous devez faire face à de telles choses.
Formula bir de çok politik oyunlar var, çok büyük paralar dönüyor, bir kere oraya vardınmı artık herşeyi göze alman gerekir.
Ayrton Senna la nouvelle star de la Formule 1!
Ayrton Senna Formula birin yeni yıldızı!
Apparaissant pour la première fois sur le podium de Formule 1 après une performance fantastique.
İlk olarak Formula birde büyük bir başarı ardından enfes bir performans.
Quand je suis arrivé en Formule Un en 1984, Je débutais juste. J'avais beaucoup à apprendre et à faire.
1984 te Formula bire geldiğimde benim için başlangıçtı, öğrenmem gereken ve yapmam gereken çok şey vardı... herhangi bir sonuç bile bir gelişimdi ve motivasyondu.
Mais ça serait une erreur de croire que Senna est arrivé en F1 grâce à l'argent.
ancak formula bire girmesini sağlayan şey para desteğiydi diye düşünmek yanlış olur
Il a réalisé que, pour laisser une impression profonde et durable en Formule Un il faut se battre et aller de l'avant seulement grâce à son talent.
Senna'nın kendisi farkındaydı ki Formula birde iyi bir etki yaratmak ve amacına ulaşmak için yeteneğini gösterip kendini ispatlaması gerekiyordu,
Je suis très heureux parce que, pour ma deuxième année en Formule Un,
gerçekten çok mutluyum çünkü Formula birde ikinci senem,
Je ne sais pas pourquoi les femmes ne sont pas compétitives dans le sport automobile, en particulier en Formule Un.
tam sebebini bilmiyorum neden kadınların yarışmadığını özellikle Formula birde.
Alors que le soleil se lève, le Brésil attend le drapeau à damier et Ayrton Senna de gagner son premier titre mondial en Formule Un, la réalisation d'un rêve qu'il a depuis qu'il est enfant.
Aşşağıda, Brezilya ayakta kareli bayrağı bekliyor Ayrton Senna'nın dünya ünvanını alması için Formula birde çok eskiden beri gerçekleştirmek istediği hayali olan.
Prost et Senna savaient que le retrait d'un d'eux aurait assuré le titre mondial à l'autre.
Prost biliyordu ki eğer Senna bitiremezse yarışı kendi Formula bir şampiyonu olacaktı
Viviane Senna soeur d'Ayrton Il a même pensé à se retirer de la Formule Un.
Viviane Senna neredeyse Formula biri bırakacaktı
Du lait maternisé.
- Formula.
Doucement, Andretti.
Tamam, Formula pistinde değilsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]