Freds tradutor Turco

Tu bois pas ça, Freds?

Onu içmeyecek misin, Freds?

Fred, tu dois venir ici! On est passés au Neuf.

Freds hemen buraya gelmen lazım 9 numara.

C... C... Crise, Fred.

Kitli kaldım burda, Freds.

Ridicule, Emily est gay.

Seninle konuşmak istiyordum Freds ama daha sonra da konuşabiliriz... Hayır bu imkânsız. Emily eşcinsel.

Tu vas avoir la vérité. - Cook?

Sanırım gerçeği öğreneceksin, Freds.

Maintenant, mes tétons sont vraiment frictionnés.

Freds! Oh, Çok teşekkür ederim, Cook.

- Mais... - Allez, Freds.

Hadi uçalım!

- T'as baisé ma soeur? - Tu me connais, Freds.

Ben duygusal olarak gelişmemişim.

T'as baisé ma soeur?

- Bilirsin, ben, freds. Yarım şise grappa ile ben seks makinesine dönüşüyorum.

Aucun signe de Freds.

Freds'den iz yok.

Moi aussi, Freds.

Ben de Freds.

Freds a dû flipper.

Freds büyük ihtimalle korkmuştur.

Freds aurait aimé, non?

Freds bayılırdı. Öyle değil mi sence de?

Tu te barres où?

Nereya gidiyorsun, Freds?

Et laquelle de vous deux est Elizabeth?

Ben Katie'im. Harika! Otur, Freds.

Freds?

Freds?

Peut-être que moi et Fred on va devoir discuter.

Bundan daha fazlası, benimde içimdeki Belki ben ve freds'in kelimeleride olabilir.ama

Je peux vraiment pas.

Freds, söyleyemem işte.

Par là, non, Freds?

Bu yoldan, dimi, Freds?