Translate.vc / Francês → Turco / Fry
Fry tradutor Turco
1,244 parallel translation
Et Fry!
Ve Fry'ı.
Bon sang, Fry, où sont passées nos communications?
Fry, lânet olası iletişime ne oldu?
T'es entraînée pour ça, Fry, n'est-ce pas?
Seni bunun için eğittiler, değil mi Fry?
Bordel, qu'est-ce que- - C'était une purge, Fry?
Ne! Ne biçim öneri bu Fry?
Qu'est-ce que tu fabriques, Fry?
Fry, ne halt ediyorsun sen?
La compagnie nous tient responsables de chacun de ces gens, Fry.
Dinle, şirket bizi her bir yolcudan sorumlu tutuyor Fry.
Ne touche pas à cette poignée, Fry!
O kola dokunma Fry!
T'as encore 70 secondes pour stabiliser la bête, Fry.
70 saniye Fry. Kurtulmak için hâlâ 70 saniyen var.
Je vous ai entendue, Fry.
Seni duydum Fry. Seni duydum.
- Fry, ça va? - Ça va.
Fry, iyi misin?
Vous auriez pu me laisser au vaisseau, Fry.
Beni gemide bırakabilirdiniz Fry.
Et il est spécial, Bheja et son frere.
Ve bu da Bheja Fry.
... sera enfoncé si profondément, qu'une partie de mon cul pourrait être dans le tien.
Şu ihtiyar Panz Fry'ın verdiği dev midye değil mi bu? ! Fırsat bu fırsat, şu alev denizinde pişirebiliriz diye düşündüm.
Fry, vas-y!
Fry, sahneye çık!
Habille-toi comme un vieux de 160 ans.
Fry, 160 yaşında bir adam gibi giyinmen lazım.
Alors, que penses-tu de la nouvelle moi impulsive?
Eee Fry, yeni düşüncesiz halim için ne düşünüyorsun?
Fry?
Fry?
Et si Fry n'était jamais allé dans le futur?
Eğer Fry geleceğe hiç gelmeseydi nasıl olurdu? 191,4 00 : 14 : 48,840 - - 00 : 14 : 50,593 ( 31 Aralık 1999 ) 191,5 00 : 14 : 52,040 - - 00 : 14 : 54,093 ( 1997'den beri güç kesintisi olmamıştır )
Si je suis le premier, ça s'appellera le "Trou Fry".
Eğer ilk ben gördüysem, adını "Fry Deliği" koyuyorum.
Vous voulez voir mon Trou Fry?
Sanırım Fry Deliğimi görmek istiyorsunuz.
Un événement qui devait se produire n'a pas eu lieu... en raison d'une fluctuation du quantum.
Bay Fry, görünen o ki kuantum akışına göre olması gereken birşey gerçekleşmedi.
Et s'il devait être congelé?
Ya Fry'ın dondurulması gerekiyorsa?
Fry.
Fry.
- Fry avait la tête dans un cratère.
- Fry kafasını bir kratere sıkıştırdı.
Fry, je voudrais vous parler en privé.
Fry, seninle yalnız konuşmak istiyorum.
C'est le casier de l'autre Fry.
Bu başka bir Fry'ın dolabı.
Admettez-le, Fry.
Kabul et, Fry.
Fry, je vous nomme directeur des livraisons.
Fry, seni üst düzey teslimatçılığa terfi ediyorum.
Pourquoi est-elle si gentille avec toi?
Sana neden bu kadar iyi davranıyor anlamıyorum, Fry.
Je dirai : "Devinez qui a vu Fry et Morgan en pleine action!"
Önce diyeceğim ki, "Tahmin edin kim Fry ve Morgan'ı sevişirken gördü."
J'ai fait mon devoir.
Yapmam gerekeni yaptım, Fry.
Primo, Fry, vous êtes viré.
Ve yapmam gereken bazı değişiklikler var. İlk olarak, Fry, kovuldun.
Allez, Fry!
Hadi ama Fry!
Allez, Fry, debout!
Hadi ama Fry, kalk!
Je t'ai déjà dit de finir tes histoires une phrase plus tôt.
Fry, sana anlattıklarını hep son cümlenden önce bitir demedim mi?
Tu conduisais beaucoup, Fry?
Kullanmasını biliyor musun, Fry?
Hé, Fry!
Hey, Fry?
Bender, puis Flexo, puis Fry.
Önce Bender, sonra Flexo, sonra Fry.
Garde un œil sur Fry.
Gözün Fry'ın üstünde olsun.
Pourquoi tu cherches Flexo dans mes culottes?
Fry, neden Flexo'yu benim iç çamaşırlarımda arıyorsun?
Je l'ai vu le voler quand Fry dormait.
Fry uyurken atomu aldığını gördüm.
Fry, c'est un radiateur.
Fry, o zaten bir radyatör.
LES GENTILS ROBOTS DE MAMAN
Hey, Fry! Bak götümle sürüyorum!
Il faut juste un couteau suisse fiable.
- Neden kendini dondurdun? - Fry. Sen gittikten sonra, her şey kötüleşti.
Ou du moins le 1 er dont je me souvienne encore.
Fry'ın kovulmasıyla birlikte, yapbozuma yeniden başladım.
Mais, il y a 70 ans aujourd'hui...
Artık parçalarını yiyemeyecek. Fry'ı unut gitsin. Bizi tekrar işe al.
- Allez. - Ça va, Fry?
Fry, iyi misin?
Tu nous aides. Enlève ta chemise. Allez, Bernie, tu veux bien faire vite?
Maubeugemour Denizi diye bilinen hain denizde ilerlerlerken Mini Mini no Meyvesi yemiş dev kızı Lily'le karşılaşıp kızın babası Panz Fry'ı Donanma'nın elinden kurtarmaya karar verdiler ancak Neo Donanma denen gizemli bir grup da aynı kişinin canını alma niyetindeydi.
Fry?
Hey, Fry?
Les humains se blessent facilement au genou.
Ben, USS Planet Express gemisi kaptanı, Fry.
- et nous composer du jazz?
- Fry, sensin!