Fubar tradutor Turco

Même si la mission est "foubare", mon Capitaine?

Bu görevin "fubar" olduğunu düşünseniz bile mi, komutanım.

Surtout si la mission est "foubare".

Görevin eğer "fubar" olduğunu düşünüyorsanız.

- "foubare"?

- "Fubar"?

J'ai regardé dans le dictionnaire. "Foubare", ça n'existe pas.

Alman sözlüğüne baktım. "Fubar" gibi bir kelime yok orada.

Foubare.

"Fubar."

C'est à mi-chemin entre FUBAR et SNAFU.

Bozulmuşla mahvolmuş arası bir şey.

D'accord. Qu'est-ce qu'un FUBAR?

Peki mahvolmuş ne?

"Allons au Fubar."

"Gel birlikte beynimizi yiyelim!"

- Merde de merde.

- FUBAR, dostum.

Vos faux renseignements ont mis mes hommes dans cette situation, et je vais les aider.

Berbat istihbaratın adamlarımı FUBAR durumuna getirdi,... ve ben onları kurtaracağım.

FUBAR ( dans la merde jusqu'au cou ).

Çok kötü durumdayız!

Je pensais que tu allais utiliser la victime du père Fubar comme levier

Kurbanın babasının olayını avantajına kullanacağını sanıyordum.

Oui. Et c'est FUBAR ( terme militaire : Fucked Up Beyond All Recognition )

Evet komplo vardı.Şu an için "sıçtık" anlamına geliyor.