Translate.vc / Francês → Turco / Fudge
Fudge tradutor Turco
85 parallel translation
- Une boîte au fudge et une normale.
- Çıtır tipi olsun. - Biri çıtır, diğeri normal.
Une normale et une au double fudge.
Bir tanesi sade, diğeri ise içi çift kremalı.
Ma grand-mère me l'a envoyé. Elle fait du fudge sans pareil.
Anneannem bana göndermiş.
Alors, c'est toi Fudge, hein?
Demek Fudge sensin ha?
Fudge, ton imprimante n'a plus de papier.
- Fudge, yazıcının kağıdı bitmiş.
Fudge, t'as un courrier qui arrive.
Fudge, sana bir e-mail geliyor. Öyle mi?
Il a mentionné ma surcharge pondérale, puis a suggéré que ma devise soit "La bouffe fait la force".
Evet, kilo sorunuma ışık tuttu. ve mottomun "semper fudge" olmasını önerdi.
Comme s'il avait besoin de 80 grammes de plus.
Hot Fudge Blastoff için bekliyorum... - yaklaşık 20 dakikadır.
Flûte!
Oh fudge ( fuck!
- Du fudge.
- Yumuşaklar.
Le chef de Papa, Cornelius Fudge!
Bu babamın patronu! Cornelius Fudge, Sihir Bakanı.
Déjà là, Fudge?
Demek buradasın, Fudge.
Fudge.
Fudge.
Comte Fudge-Ula, combien de temps avez-vous été le vampire des céréales de Motherloving?
Kont Fudgula, kaç yıldır Motherloving kahvaltılık gevreğin modelliğini yapıyorsunuz?
Dites adieu à vos vieux amis, la tarte au chocolat, Bite'Ems, Eclairios, Chew'Ems, All-Fudge, Big Red Snack Foam, Milk Chuds, Eat'Ems.
Şimdi bu eski arkadaşlara elveda diyoruz : elveda Mud Pie, Bite'Ems, Eclairios, Chew'Ems, Kellogg's All-Fudge, Big Red Snack Foam, Milk Chuds, Eat'Ems.
Comte Fudge-Ula?
Kont Fudgula?
New York Super Fudge Chunk.
New York Super Fudge.
- Tonton Charlie, fais-nous les nuggets.
- Charlie amca, Fudge Nuggets'ı çal.
Fudge doit voir Buck avant qu'on le détache.
Şahgaga'yı kaçırmadan önce, Fudge onu görmeli.
Voilà Fudge.
Fudge geliyor.
On est dans la loge du Ministre, à l'invitation de Cornelius Fudge en personne.
Babam ve ben, Cornelius Fudge'ın kendisinden özel davet aldığımız için bakanın locasındayız.
Un homme est mort, Fudge. Ce ne sera pas le dernier.
Burada bir adam öldü, Fudge, ve o ölen son kişi olmayacak.
- Tu sais ce que le "F" veut dire?
F neyin kısaltması biliyor musun? Fudge'ın mı *?
La récompense? Un sundae fudge.
Ödül ise çikolata soslu dondurma.
J'adore les gâteaux de crème glacée.
- Ama Balina Fudge'nin şarkısını severim.
Ouais, "Force pépère"
Evet! Semper Fudge!
Heu, venez-vous de dire "Force pépère"?
Az önce Semper Fudge mı dedin?
On fait des "double-fudge S'Mores" * et on regarde des films d'horreur.
Çift katlı şekerlemeli sandviç yapar, korku filmi izleriz.
FUDGE : "TOUT VA BIEN"
FUDGE : "HER ŞEY YOLUNDA"
Fudge use de son pouvoir, y compris à La Gazette du sorcier, pour... salir quiconque annonce le retour du Seigneur Noir.
Fudge bütün gücünü kullanıyor. Gelecek Postası'ndaki etkisi dahil. Karanlık Lord'un döndüğünü iddia eden herkesi karalıyor.
Justement. Fudge ne tourne pas rond.
Fudge'ın aklı başında değil.
Cornelius Oswald Fudge...
Cornelius Oswald Fudge, Sihir Bakanı...
Elle travaille pour Fudge.
Fudge için çalışıyor.
Dolores Ombrage, en tant que Grande Inquisitrice, aura carte blanche pour remédier à l'incurie dramatique qui règne à Poudlard.
AİLELER BAKANLIĞI DESTEKLİYOR... Dolores Umbridge yüksek müfettiş sıfatıyla... BAKAN FUDGE EĞİTİMİ ÖN SIRAYA KOYDU... Hogwarts'ta ciddi biçimde düşen standartları değiştirmeye yetkilidir.
Selon nos sources, Fudge refuse qu'on vous entraîne au combat.
Son aldığım istihbarata göre Fudge savaş için eğitilmenizi istemiyor.
Fudge fait obstacle à la vérité. Et ça a commencé par des disparitions, la dernière fois.
Fudge her durumda gerçeği engelliyor ve daha önce de böyle ortadan kaybolmalarla başlamıştı.
Dumbledore avait alerté Fudge.
Dumbledore bu olasılık hakkında Fudge'ı uyardı.
Au revoir, faible en calories crème glacée au fudge.
Güle güle, düşük kalorili şekerli dondurma.
* ( Vanilla Fudge ) "12th Street Rag"
Fransız Karayolları Amirliği
Des céréales aux pépites de chocolat?
Granny's Big Fudge Nuggets?
Espérer que mon cul soit fait de crème glacée ne fait pas de moi un sundae au fudge.
Ben de kıçımın dondurmadan yapılmasını umabilirim ama bu bana sıcak çikolata soslu bir dondurma vermez.
CARMINE APPICE Vanilla Fudge, Cactus, Rod Stewart Je m'en souviens pas.
- Biliyorum. hatırlamıyorsun. - Sonra görüşürüz.
I went through all the right channels, and still, I get- - ( gasps ) fudge!
Bütün doğru yolları izledim ama yine de... - Süt şekeri!
- Fudge!
- Süt şekeri!
Et la purée de pommes de terre. Et les haricots sautés. Et le gâteau double chocolat et fudge.
Ve patates püresi, sotelenmiş çalı fasulyesi ve de iki kat şekerlemeli çikolatalı pasta.
Cocoa Coconut? Jamoca Almond Fudge? Mocha Jamoca?
- Hindistan cevizi moka camoka, fıstık yağı, muz - nane.
Une au fudge.
- İki kutu.
- Du fudge.
Ev usulü karamelli şeker.
C'est génial.
Semper Fudge!
Capitaine, les Klingons attaquent par tribord avant.
Az önce Semper Fudge mı dedin? Hayır, doğrusunu yaptığını söyledim.
II faut passer à l'action.
Cornelius Fudge önce politikacı, sonra büyücüdür.