Translate.vc / Francês → Turco / Fées
Fées tradutor Turco
1,837 parallel translation
La reine des fées?
Perilerin kraliçesi mi?
Ce n'est pas un conte de fées.
Hayal dünyasında değiliz.
Une année passe, elle le retrouve et ça finit en conte de fées.
- Üzerinden bir sene geçmiş. - Eee? Sonra bir yerde onunla karşılaşmış ve ikisi...
Et un jour, vous rencontrerez un gars merveilleux et vous vivrez alors votre propre conte de fées.
Ve bir gün harika bir erkekle tanışıp kendi mutlu sonuna ulaşacaksın.
Nous sommes parfois si pressées de vivre notre conte de fées que nous n'apprenons pas à interpréter les signes.
Ama bazen, mutlu sonumuza ulaşmaya fazla odaklandığımızdan işaretlerin nasıl yorumlanacağını öğrenmiyoruz.
Il se peut que parfois, le gars merveilleux ne fasse pas partie du conte de fées.
Belki de bu mutlu sonda harika bir erkek yoktur.
Peut-être que le conte de fées, c'est tout simplement... tourner la page.
Belki de mutlu son sadece yoluna devam etmektir.
Ou peut-être que le conte de fées, c'est le fait que, en dépit de tous les appels non retournés, les coeurs brisés, en dépit de toutes les gaffes et les signes mal interprétés, en dépit de tous les chagrins et les humiliations,
Belki de mutlu son şudur : Bütün o cevapsız çağrılardan, kırılan kalplerden utanç verici gaflardan ve yanlış işaret okumalardan bütün o acılardan ve sıkıntılardan sonra asla umudunuzu kaybetmemiş olmak.
Sauf si tu crois aussi aux contes de fées. Du genre, je sais pas...
Buna inanmak için, peri masallarına da inanıyor olman gerek, mesela... ne bileyim..
Sean, si tu l'aimes vraiment, ne lui fais pas croire... en un conte de fées qui n'aurait pas de fin heureuse.
Sean, onu gerçekten seviyorsan, Annie'nin aklını sonu mutlu bitme umudu olmayan boş peri masallarıyla doldurmazsın.
Elle croit vraiment que tous les deux, vous allez devenir monogames et vivre un conte de fées à la Barbie et Ken. La pauvre.
İkinizin Ken'le Barbie gibi tek eşli yaşayacağınıza inanıyor gerçekten.
Assez de contes de fées pour ce soir!
Bu gecelik bu kadar masal yeter.
Tu crois encore aux contes de fées.
Hala masallara inanıyorsun.
Comme des fées ou des princesses.
Peri kızlarına, prenseslere benziyorlardı.
Contes de fées, hein?
Ne masal ama, ha?
Ça ressemble à un vrai conte de fées.
Peri masalı gibi geliyor.
À croire aux contes de fées.
Peki, ne öğrendik? Peri masallarına inanmayı öğrendik.
Ce ne sont pas des histoires de fées ou petits lapins, hein?
Tavşanlar ve perilerle ilgisi yok, değil mi?
Tu crois que ma vie de princesse est un conte de fées?
Yani prenses olarak hayatımın bir peri masalı olduğunu mu düşünüyorsun?
C'est ici que la vie est un conte de fées!
Asıl burası bir peri masalı!
Si la religion est un conte de fées, pourquoi compte-t-elle autant?
Din senin nitelediğin gibi sadece bir peri masalıysa neden birçok insan için bu kadar önemli?
Depuis la nuit des temps La magie des fées est sans pareille
" Perilerin sihri asırlardır hiç değişmedi
Les fées de l'autre monde ne voleront pas sans poussière de fée!
Anakaradaki periler peri tozu olmadan uçamazlar!
Les fées bricoleuses tirent des leçons de leurs erreurs.
Ne de olsa tamirci periler hatalarından ders alır.
Depuis les temps immémoriaux, les fées ont célébré la fin de l'automne avec des festivités, et cet automne correspond à la lune bleue de l'équinoxe.
Çok eski zamanlardan beri periler, sonbaharın bitişini bir şenlikle kutlamışlardır ve bu sonbahar, mavi hasat ayıyla aynı zamana denk geliyor.
Certains sont l'œuvre de fées des animaux, d'autres de fées de la lumière, de l'eau ou du jardin.
Bazıları hayvan perilerinin elinden çıktı, bazıları ışık, su ya da bahçe perilerinin.
Cette année, c'est le tour des fées bricoleuses.
Bu yıl, sıra tamirci perilerde.
Ça risque de ne pas plaire aux fées des pierres.
Çok kızacak birkaç taş perisi tanıyorum.
Tu veux nous accompagner au théâtre des contes de fées?
Bizimle peri tiyatrosuna gitmek ister misin diye sormaya geldik.
- Silence, fées!
- Susun periler! Susun periler!
- Silence, fées!
- Susun periler! Susun!
- Place à un conte de fées ancien!
- Eski bir peri masalını dinleyin!
Au revoir, la Vallée des Fées.
Hoşça kal Peri Adası.
Fées de la Vallée des Fées, voici le sceptre d'automne.
Peri Adası'nın perileri, karşınızda sonbahar asası.
Fées de la Vallée des Fées, nous avons célébré ces festivités sans interruption depuis des siècles.
Peri Adası'nın perileri, bu şenliği yüzyıllardır ara vermeden kutladık.
Compris? On a la chance d'endiguer le flot de jeunes filles emmenées clandestinement au pays, et vous ne ferez pas rater ça pour un conte de fées!
Bu ülkeye kızları sokan en büyük damarı kurutma şansımız varken bir peri masalı uğruna bu işi tehlikeye sokamazsın.
Et comme pour tout conte de fées, l'histoire devient plus complexe et plus fractionnelle chaque décennie.
Her masalda olduğu gibi bu hikâye de zamanla büyüdükçe karmaşıklaşıp daha bir tartışmalı hal alıyor.
Si j'étais du genre à croire aux contes de fées, je pourrais croire que c'est une peinture enchantée.
Efsanelere ve peri masallarına inanan bir insan olsaydım bunun efsunlu bir tablo olmasından şüphelenirdim.
J'aimerais connaître la fin de ce conte de fées.
Bu küçük peri masalının nasıl bittiğini görmek isterim.
Je crois aux contes de fées.
Perilere inanmam. Hayata bakışım bu şekildedir.
- Et vous voulez qu'on croie ce conte de fées?
Bizim de bu hikâyeye inanmamızı mı bekliyorsun?
Il était une fois, il y a très longtemps, dans un royaume magique lointain, le Pays des contes de fées, vivaient une princesse et un prince, car l'un ne va pas sans l'autre.
Evvel zaman içinde, Uzun uzuuun zaman önce, Sihirli bir krallıkta uzakta, çok uzakta Peri Masalı Ülkesi olarak bilinen, yerde bir prenses yaşardı ve prenses, orda daima tekti taki diğeri gelene dek.
Alors... le royaume des contes de fées avait pour monarque le bon roi Cole.
Şimdii, Peri Masalı Ülkesinin Kanunları Bilge King Cole tarafından yapıldı.
Les célébrités du pays des contes de fées.
Onlar Peri Masalı Ülkesinin En meşhur kızları.
Mon Peter, bienvenue au pays des contes de fées.
Pekala, Peter. Peri Masalı Ülkesine Hoşgeldin.
Bienvenue à l'agence matrimoniale des fées.
ve Peri Büyükannenin Buluşma Servisine Hoşgeldiniz.
Comme un conte de fées des temps modernes.
Aynı eskiden yaptıkları gibi. Peri masalı gibi.
Un vrai conte de fées. Comme quand la princesse baise le crapaud, le transforme en prince et qu'il retourne auprès de sa grenouille frigide.
Evet, gerçek bir peri masalı, bilirsin, prenses kurbağayı becerdiğinde kurbağa prense döner ve sonra da....... duygusuz kurbağa karısına geri döner.
En être arrivée là... me laisse croire que les contes de fées ce n'est pas que dans les livres...
Şimdi böyle olunca masalların bir tek kitaplarda olmadığına inanmaya başladım.
Passer à ça me permet... de croire encore que les contes de fées n'arrivent pas que dans les livres. Vous voyez?
Şimdi böyle olunca masalların bir tek kitaplarda olmadığına inanmaya başladım.
Un conte de fées.
Bir peri masalı.