English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Fîlles

Fîlles tradutor Turco

39,890 parallel translation
C'est ici les filles.
İşte bu kızlar.
Salut les filles.
Selam kızlar.
C'était des filles de joie?
Ve her iki gecede de bayanlar varmış?
Mais peu de filles le diront.
Ama bunu çok fazla kızdan duyamazsın.
Des filles de son âge devraient faire des trucs.
O yaştaki kızlar dışarıda oynamalı.
Ok, avec la recherche de Morgan, plus mauvais gars / filles arbre ici, nous avons coupé tous les pieds de la table mal.
Peki, Morgan'ın araştırması ve suçlu ağacı sayesinde kötülük masasının tüm bacaklarını kesmiş olduk.
La dernière chose dont il ait besoin est une bande de filles en rut qui lui tombent dessus.
İhtiyacı olan en son şey bir avuç azgın kızın ona kur yapıp içine düşmesi
Enfin, tous mes baisers sont mémorables pour les filles.
Kız için unutulmazdır demek istiyorum.
Juste pour en être sûre, pas de filles, ni de nourriture en haut.
Kafamın rahatlaması açısından söyleyeyim üst kata kız veya yemek çıkarmak yok.
C'est difficile pour les filles.
Kızlar için daha zor.
Les filles ici, veulent toutes devenir comme Mlle Dunhill.
Buradaki kızlar büyüyüp Bayan Dunhill gibi olmak istiyorlar.
Embrasse les filles pour moi.
Kızları benim için öp.
C'était de très gentilles filles.
Çok tatlı kızlardı.
Les premières victimes de Berkowitz étaient deux filles dans une voiture.
Berkowitz'in ilk kurbanları arabada vurduğu iki kızdı.
Ils laissent derrière eux deux filles.
- Kaç yaşındalar?
Merci. Vous savez que Mason Hall est un dortoir des filles?
Mason Hall'un kız yurdu olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Ça sera une soirée entre filles.
Kızlar gecesi yapacağız.
Quelqu'un a dit "soirée entre filles"?
Biri kızlar gecesi mi dedi?
Je réserve ça pour une vraie soirée entre filles.
Onu gerçek kızlar gecesine saklayacağım.
Et si vous avez apprécié de me voir ici aujourd'hui, je suis également libre pour les Comic-Cons, enterrements de vies de jeunes filles, bar-mitzvah...
Beni gördüğünüze sevindiyseniz Bar Mitsvalara da geliyorum.
C'est une idée fantastique les filles.
Harika bir fikirmiş bayanlar.
Les filles, je vais...
Kızlar ben...
Garder le gâteau les filles.
Pasta kalsın kızlar.
Max, j'ai besoin de quelqu'un pour nettoyer le coin changement-bébés dans les toilettes des filles.
Max, birinin kadınlar tuvaletindeki bebek bezi değiştirme alanını temizlemesi gerekiyor.
Les filles chez St. Bridget l'ont inventé.
St. Bridget katolik lisesindeki kızlar icat etmişti.
À moins que ces 2 filles aient abandonné.
O iki kız sonunda pes etmediyse tabii.
Non, des affaires d'autres filles?
Hayır, başka kızların eşyaları gibi.
Les filles, voici Luke Danes.
Kızlar, sizi Luke Danes'le tanıştırayım.
Les filles passent leur temps à s'admirer, ce qui m'empêche de m'admirer, moi.
Kızlar da çok güzellermiş gibi aynanın önünü işgal ediyorlar, onların yüzünden ben kendime bakamıyorum.
Des filles qui aiment ça.
Karakter sevici kızlar.
Ça va, les filles?
Nasıl gidiyor hanımlar?
- Une soirée entre filles.
- Bekârlığa veda partisi.
Peu de filles peuvent s'en vanter.
Bunu kaç kız söyleyebilir?
Les filles de Miss Patty se sont entraînées dur.
Bayan Patty'nin kızlarıyla prova yaptık.
Je viens de voir les filles.
Şimdi kızlarla beraberdim.
J'aime les filles avec des chevilles épaisses et une mèche de cheveux sur le visage.
İnce bilekli kızı sevdim. Yüzünde çok az kıl var.
Je peux jeter une balle du toit de cet hôpital et toucher 30 petites filles que l'on pourrait aider.
Bu hastanenin çatısından bir tenis topu fırlatsam bizim yardımımıza ihtiyacı olan 30 küçük kıza çarpar.
Il a dû y avoir des centaines de filles dans ce camp.
O kampta yüzlerce kız olmalı.
Qu'est-ce que fait la plus malchanceuse des filles quand elle se réveille d'un long sommeil pour découvrir qu'on lui avait exaucé ses deux voeux Dans la même journée?
Dünyanın en şanssız kızı uzun bir uykudan uyanır ve her iki dileğinin de aynı gün içinde gerçekleştiğini öğrenirse ne yapar?
Non. On dirait un truc entre filles.
Hayır, kadınlar arasında bir şeymiş gibi duruyor.
En quoi ma façon de gérer mes filles est le problème du FBI?
FBI kızlarıma nasıl davrandığımla niye ilgileniyor?
Je ne force jamais mes filles à être dans la rue. Jamais.
Kızları istemedikçe sokakta tutmam.
A ce soir les filles.
Akşama görüşürüz, hanımlar.
Reste loin de mes filles!
- Kızlarımdan uzak dur taşak kafa!
Après j'ai commencé à réserver des concerts, les revendre, et, tu sais, j'avais des fans et des filles,
Sonra sahneye çıkmaya başladım. Konserlerim hınca hınç dolmaya başladı. Hayranım olan ve bana bayılan kız vardı ve bu muhteşem bir şeydi.
Une question, les filles.
Bir soru kızlar.
Les filles, on doit stocker des choses chez vous.
Kızlar, sizin eve birkaç eşya bırakmamız gerek.
Oui, les... Les filles aiment celle-là.
Evet kızlar seviyor bu kanunu.
Ne sous-estime pas les petites filles.
Küçük kızları küçümseme.
Les filles de l'UCLA sont de retour.
- UCLA kızları arkada.
- J'ai deux filles qualifiées aux JO.
Olimpik yeterlilikte iki kızım var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]