English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Gaspar

Gaspar tradutor Turco

77 parallel translation
Gaspar, le Grec.
Gaspar, YunanIi.
Je suis le fils unique de Gaspar Soarez... le plus riche négociant de Cadix.
Cadiz'in en zengin tüccarı Gaspar Suarez'in oğluyum.
Je suis Gaspar Soarez.
Ben Cádiz'den Gaspar Suarez.
Seigneur Soarez Lopez, le châtiment est conforme au crime.
Senyor Gaspar Suarez, ceza her zaman suçla orantılıdır.
Le seul document qui ait subsisté de cette expédition perdue est le journal du moine Gaspar de Carvajal.
Bu kayıp seferden günümüze ulaşan tek belge keşiş Gaspar de Carvajal'ın günlüğüdür.
Je désigne frère Gaspar de Carvajal pour accomplir cette œuvre.
Bundan ötürü, Kardeş Gaspar de Carvajal'ı bu göreve aday gösteriyorum.
Gaspar Gomez et les frères Diaz, je les emmerde!
Gaspar Gomez'i de salak Díaz kardeşleri de boşver şimdi!
Né sur Gaspar VII, mais vous ne l'auriez pas cru.
Gaspar 7'de doğdu ; fakat bunu görünüşünden anlayamazsınız.
Alliés avec Gaspar le Terrible, on va l'attraper et partager la récompense.
Korkunç Gasgar'ın yönetiminde birleştik,.. ... Onu avlayıp ödülü bölüşmek üzere.
Gaspar le Terrible, Lombard,
Korkunç Gasgar,.. Lombar...
Anéantissons Gaspar et ses hommes.
- Xena, hadi sen ve ben, Gasgar ve adamları üstüne köpürelim.
Une armée, menée par Gaspar, se dirige vers la vallée.
Vadiye doğru yaklaşan bir ordu var Savaş lordu Gasgar yönetiyor.
Je me charge de Gaspar.
Ben bir Gasgar'i göreceğim.
Gaspar...
Gasgar?
Gaspar.
Gasgar...
Non, celui avec Gaspar.
Hayır, planım Gasgar olayını halletmek.
Gaspar et Attila connaissent ma tête.
Ama Gasgar ve Attila, nasıl göründüğümü biliyorlar.
Je vais prévenir Gaspar.
Gasgar'a hemen haber vereceğim.
Gaspar a fait demi-tour. Il revient.
Gasgar'ın ordusu geri döndü ve vadiye doğru iniyorlar.
Un de ses soldats a trop bu dans une taverne d'Epire. Il a dit que Gaspar viendrait ici.
Ordusunun bir askeri dün gece Ipieros'ta bir tavernada sarhoş vaziyetteymiş Ve dediğine göre Gasgar, bu çiftliğe doğru geliyormuş.
Tu me cherches, Gaspar?
Bana dalaşmak mı istiyorsun, Gasgar?
Qu'est devenu Gaspar?
Peki Gasgar'a ne oldu?
Le plus grand voleur de tous les temps fut indubitablement Gaspard LeMarc, mort soit au Portugal en 1988, soit à Hong-Kong en 1996, ou encore en vie.
Tüm zamanların en büyük hırsızı şüphesiz 1988'de Portekiz'de ya da 1996'da Hong Kong'da ölen ya da hala hayatta olan Gaspar LeMarc'tı.
- Par Gaspard LeMarc?
Gaspar LeMarc mı?
Vous nous avez sauvé la vie, Gaspard.
Hayatımızı kurtardın, Gaspar.
Gaspar Voorsboch.
Gaspar Voorsboch.
Gaspar!
- Gaspar?
Ne les tuez pas.
Kimseyi öldürmen gerekmiyor, Gaspar.
Gaspar est devenu tapineur.
Gaspar sonunda erkek-fahişe oldu.
Vois-tu, Gaspard, c'est pour ça qu'on suit l'étoile.
Anladın mı Gaspar işte bu yüzden yıldızı takip ediyoruz.
Dis-moi, Gaspard, depuis combien de jours est-on partis?
Söylesene, Gaspar yola çıkmamızın üzerinden kaç gün geçti?
Melchior! Gaspard!
Melchior, Gaspar.
sur le bateau de Gaspar. - Je vais bien.
Gaspar'ın teknesindeyim.
- Qui c'est ce Gaspar?
Gaspar da kim?
Gaspar!
Gaspar!
Adelina, le pauvre Gaspar est épuisé à force de faire tant d'exercice.
Dinle, Adelina. Zavallı Gaspar bu egzersizler yüzünden çok yoruldu.
Dean, c'est Gaspar, un vieil ami.
Bridget! Gaspar! Seni görmek ne büyük seref.
Ravi de vous renconter.
Dean, bu Gaspar, eski bir arkadasim. Gaspar, bu benim erkek arkadasim Dean. Tanistigimiza memnun oldum.
Il s'appelle Devon Gaspar.
İsmi Devon Gaspar.
Devon Gaspar est un fantôme.
Devon Gaspar bir hayalet.
Tu as caché des informations pour Gaspar et le reste de ta bande.
Devon Gaspar'la ve neşeli ekip arkadaşlarınla ilgili bilgileri... gizledin.
J'ai remarqué des anomalies dans certains détails.
Gaspar'ın kirli sakalı... mesela... çok tuhaf. İnce detaylarda yanlış olan... bazı şeyleri fark ediyorum bile.
Devon Gaspar a appelé l'accueil, il veut nous parler.
Devon Gaspar telefonda. Ön büroyu arayıp... bizimle konuşmak istediğini söylemiş.
Gaspar doit peut-être l'y emmener.
Belki de burası Gaspar ve ekibinin... onu götüreceği yerdir.
- Ce Gaspar, quel sale type.
Şu Gasgar... Kötü biri.
Tout indice peut nous mettre sur la voie.
Dene bakalım Gaspar.
Tu te rappelles Gaspar?
Gaspar'ı hatırladın mı?
Gaspar.
- Gaspar.
Bridget, tu ne peux pas, je ne parle pas Français.
Seni Mösyö Gaspar'in yetenekli ellerine birakabilirim. Bridget, yapamazsin, çünkü Fransizca konusamiyorum.
Gaspar, tiens-la.
Gaspar, kızı tut.
La disposition de la barbe de Gaspar, par exemple.
Çizgilerin uzunluğu aradaki... mesafeler... bir şekil çiziyor. Daha da yakından... bakınca öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]