Translate.vc / Francês → Turco / Gayle
Gayle tradutor Turco
212 parallel translation
O.J. Brown, Gayle Sayers Brown, Jim Brown,
O.J. Brown, Gayle Sayers Brown, Jim Brown,
- Voilà Sonny, Gayle, Sugar Ray.
- Bu, Sonny, Gayle, Sugar Ray.
C'est pourquoi nous vous écrivons, M. Gale Sayers... "
Bu nedenle sizden rica ediyoruz, Bay Gayle Sayers.
Gayle est enceinte.
Gayle hamile.
Mégateuf Gayle, c'est ça?
İyi eğlenceler. Böyle mi, derler?
- Qui c'est?
- Arthur Gayle.
- Arthur Gayle. - C'est un pédé.
Tam bir oğlan.
Sacrebleu, tu as mis un coquart à Lord Gayle?
Gerçekten küçük Gayle'e siyah bir göz mü hediye ettin?
Je vais te montrer quelques trucs ce soir qui mettront Miss Arthur sur le cul.
Sana yemekten sonra birkaç hareket göstereceğim bu sayede bayan Gayle bu ay nasıl geçer diye düşünecek. Tamam mı?
Fais pas ta timide, on dirait Mam'aelle Arthur Gayle!
Şu an Gayle'den daha çok oğlana benziyorsun, bunu biliyor musun?
Gayle, je suis vraiment désolée.
- Üzgünüm, GaiI. Ben sadece.... Onu geri koyacağız- -
Brian Piccolo et Gayle Sayers étaient des copains, eux!
Hayır. Hıncal Uluç'la ve Haşmet Babaoğlu iyi arkadaşlardı.
Gayle tenait la main de Brian. Il pleurait, lui. Il lui donnait de l'eau fraîche sur son lit d'hôpital.
Sen de biliyorsun ki Haşmet, Hıncal'ın elini tutup ağladı ve ona hasta yatağında ona su içirdi.
même si on a des problèmes, au moins je ne suis pas mariée à un homo.
Evet sorunlarımız olsada, en azından bir gayle evli değilim.
- Je cherche Gayle Cassiopi.
Gayle Cassiopi'yi arıyorum.
Walker à M. Gayle... qui passe...
Walker topu Bay Gayle ile oynadı. Ve Hayter. Ve Keşiş!
M. Gayle à la frappe.
Ve gardiyan Bay Gayle atışı kullanacak.
Cool, mais j'aimerais mieux vendre l'endroit au joyeux mec gay et à la rousse enjouée.
Harika, ama evimi yakışıklı gayle neşeli kızıla satmayı tercih ederim.
Scott, je suis directeur adjoint du vidéo club de Gayle et Patty.
Bu turkuvaz takının değerini bilen var mı? Tahmin ettiğinden çok, Larry.
Je suis Dorothy Gayle du Kansas, et tu vas embaucher plus d'Anciens.
Ben Kansas'tan Dorothy Gayle'im ve sen de daha fazla Eski tutacaksın.
On va faire la page de couverture en dernier, j'ai demandé à Gale de faire quelques modifs.
Kapağı en son yapacağız. Gayle'e hala değişiklikler yaptırıyorum.
Elle s'appelait Gail Kiddy.
Adı, Gayle Keating.
Il a avoué les 10 meurtres, dont celui de Gail. - Il n'a rien dit depuis.
Gayle cinayetini ve diğer 9 cinayeti de üstlendi.
Deborah Gayle.
Deborah Gayle.
Miss Gayle était la reine des caprices.
Bayan Gayle çılgın taleplerin kraliçesiydi.
Miss Gayle n'avait pas d'amis, juste des relations qu'elle contrôlait.
Bayan Gayle'in arkadaşı yoktu. Sadece kontrol edebildiği tanıdıkları vardı.
La matière rouge sur les dents de Deborah? Du vernis.
Deborah Gayle'in dişlerinin ardında bulduğumuz kırmızı madde ojeymiş.
Mr Katsui, D. Gayle a été empoisonnée par un poisson lune...
Bay Katsui. bağışlayın, ama Deborah Gayle balon balığı zehirlenmesinden öldü.
Miss Gayle est une bonne cliente.
Bayan Gayle çok özel bir müşteridir.
Quelqu'un a tué D. Gayle.
- Tekrar bilime. Biri Deborah Gayle'i öldürdü.
La collection printemps de D. Gayle.
- Deborah Gayle'in bahar koleksiyonunu açtım.
- Vous la connaissez?
- Deborah Gayle ile ilgili. - Onu tanıyor musun?
J'ai été l'assistante de Deborah Gayle.
Eskiden Deborah Gayle'in asistanıydım.
3 couverts au nom de Gayle.
Üç kişilik. Gayle.
Je suis Gayle.
Ben Gayle.
Je t'aime bien, Gayle.
Senden hoşlanıyorum, Gayle.
Tu ne me connais pas, Gayle.
Beni tanımıyorsun, Gayle.
- Gayle, il y a quelqu'un à la porte.
- Gayle, kapıda biri var.
Tu parles de Gayle?
Gayle hakkında mı konuşuyorsun?
Gayle, écoute, s'il te plaît.
Gayle, dinle, lütfen.
Kevin Ryan, des Laboratoires "Underwriters", la compagnie qui certifia l'acier utilisé dans la construction du WTC, dans une lettre adressée à Frank Gayle du NIST :
Kevin Ryan. Dünya Ticaret Merkezi'nin inşasında kullanılan çeliği onaylayan şirket, Underwriters Laboratuarları'ndan, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'nden Frank Gayle'e yazdığı bir mektuptan alınmıştır.
J'ai été attaqué par un puma, je n'ai pas conduit un mètre et mon T-shirt est foutu.
Bir puma bana saldırdı, araba sürme hakkında hiçbir şey öğrenmedim ve Crystal Gayle gömleğim mahvoldu.
- Mme Gayle est un peu givrée.
- Bayan Gayle ateşli savruk.
- Attribuant un mobile à Gayle Seaver.
Seaver soyadıyla da yarım milyon dolarlık bir hayat sigortası yaptırmış.
Gayle... oh là là...
Tamam, Gayle, vay canına!
Elle a dit qu'elle venait ici.
Gayle and Patty Video'da yönetici asistanıyım. Selam.
Oui, c'est ça.
- Ya, tabii. - Zavallı Gayle Sayers.
- Gale!
Gayle.
- À Deborah Gayle.
- Deborah Gayle'in.
Le vernis sur les dents de D. Gayle ne correspond pas au sien. Essaie ça :
İnan.
- D. Gayle.
Onu ödedim.