Translate.vc / Francês → Turco / Gays
Gays tradutor Turco
1,510 parallel translation
Il rigole comme un con à toutes les références gays!
Her türlü gay esprisine salak gibi gülüyor!
C'est plus un truc de gays.
Sanırım çok gay bir şey olduğu içindir.
ADOS GAYS ASSOCIES C'est pas évident.
Yani..... gerçekten güzel değil mi?
Bien sûr, le plus dérangeant c'est... Pourquoi on nous prend pour des gays?
Asıl kafamı kurcalayan soru, neden herkesin gay olduğumuzu düşünmesi?
J'ai un fils qui est gay, et je suis membre du P.F.L.A.G *. ( Parents, Families and Friends of Lesbians and Gays )
Eşcinsel bir oğlum var ve eşcinsel yakınları derneğinin gururlu bir üyesiyim.
- Il y a beaucoup de gens, moi, par exemple, qui n'ont pas de problèmes avec les gays, mais qui pensent que le mariage est une institution religieuse qui n'a rien à voir avec l'Etat. Et ça ne minimise pas l'union civile
- Dünyada eşcinsel insanlarla... sorunu olmayan ama yine de evliliğin dinsel temelli... bir kurum olduğunu ve eyaletle hiçbir ilgisi olmadığını... düşünen bir sürü insan var, mesela ben ve bu, sivil örgütleri... dikkate almamak değil.
Kevin dit que c'est un ennemi des gays, et il y a le scandale de la nurse.
Ah, Kevin politik bir eşcinsel ezicisi olduğunu söylüyor. Artı bir de dadı skandalı var.
C'est ce qu'il pense. - Il pense que vous détestez les gays.
Ayrıca eşcinsellerden nefret ettiğinizi düşünüyor.
Je ne suis pas près de recommencer. Mais je ne suis pas un hypocrite, et je ne déteste pas les gays.
Ama ikiyüzlü değilim ve eşcinsellerden nefret etmiyorum.
Tous les gars ne forcent pas les filles. Oui, pas les gays.
Tüm oğlanlar kızları seks için sıkıştırmaz.
On est gays.
Eşcinsel olduk.
Je comprendrais si les gays se baladaient dans la rue et enculaient tout le monde sur leur passage, s'en leur demander...
Çünkü geyler sadece geylerle sevişiyor. Eğer geyler sokakta zombi gibi koşturup, insanları sikmeye kalksalar anlarım.
La seule chose ennuyeuse dans tout ça, c'est que vous ne pouvez pas rire des gays quand ils sont drôle!
Ne bileyim. Bi tek şey canımı sıkıyor. O da geylere gülmemek gerekiyor.
Y a plein de gays ici.
Burada bir sürü eşcinsel adam var gibi görünüyor.
Je suis de New York. J'adore les gays.
Ben New york'luyum.Senin gibileri severim.
Quoi? Les gays boivent gratos?
eşcinsellere içki bedava mı?
Parce que nous sommes tous les deux gays, tu penses que nous avons quelque chose en commun?
İkimiz de eşcinsel olduğumuz için mutlaka ortak noktalarımız olduğunu mu sanıyorsun?
Vous saviez qu'il existait des gerbilles gays?
Onlara isim verdiğinde, eşcinsel hemstır olduklarını biliyor muydun?
Qui souhaiterait avoir deux gays et un petit chinois pour amis?
- Kim iki eşcinselle bir çinli çoçuk diler ki?
- "On prend peut-être nos désirs pour une réalité mais le docteur de jour nous envoie des ondes très gays."
- "Hüsnükuruntu olabilir ama dizi doktorumuzdan ciddi eş cinsel dalgalar alıyoruz."
Et dire que je pensais que vous étiez gays.
ben de düşündüm kü siz homosunuz.
Regardez comme nous sommes gays.
Vayyy, bakın ne kadar eşcinseliz.
Nom commun aux gays... seulement surpassé par Ryan et Philip.
Genel Eşcinsel İsmi-Ryan ve Phillip'ten sonra gelir.
L'oreille droite, c'est pour les gays.
Bence bu küpe, eşcinsel olduğun anlamına geliyor.
C'est pour les gays.
Eşcinsel joe public.
En 1994, le Pentagone a fait des études sur une arme chimique non mortelle, qui, je cite : "réduirait les velléités de combat " des soldats en les faisant devenir gays. "
1994'te Pentagon ölümcül olmayan ama kimyasal, düşman askerlerini gay leştirerek çevirerek savaşma yeteneklerini azaltan bir silah düşünmüş.
Gays comment?
Ne kadar gay?
Tous les républicains ne sont pas gays.
Tüm cumhuriyetçiler eşcinsel değildir.
C'est le seul contrat qui fait office de mariage pour les gays.
Bilirsin, yasal tek seçeneğimiz, bizim evlilik tarzımız -
On n'a plus qu'à trouver un nul en maths gays.
O zaman biz de ona, gay matematiğinden anlamayan birini buluruz.
Ils étaient gays.
- Onlay gaydi.
Une centaine de gays débarquent, et ils attendent une fête fabuleuse!
Yüzlerce gay bu sokakta toplanıp, muhteşem bir parti bekliyor olacak.
Nous allons commencer avec les entreprises gays.
Gay iş yerleri ile başlarız.
Ils doivent avoir des clients gays.
Herhalde gay müşterileri vardır.
Même si ceux-ci sont gays.
Müşteri gay bile olsa.
Des centaines d'hommes gays venaient chaque semaine de partout dans le monde.
Her hafta tüm dünyadan yüzlerce eşcinsel erkek geliyordu.
Il n'y avait pas que les gays qui voyaient ce qui se passait.
Ve olup bitenleri tek fark eden eşcinseller değildi.
J'ai demandé à tout le monde de retirer la bière Coors de tous les bars gays. Aussitôt, Coors a perdu la première place, et ils ont cédé.
Ama gay barlarından bütün Coors Biralarını çıkartmayı başardık ve Coors bir anda satış birinciliğinden düşerek pes etti.
Une semaine plus tard, le syndicat embauchait des routiers ouvertement gays pour la première fois.
Bir hafta sonra, Taşımacılar Sendikası ilk defa olarak gay şoförleri işe aldı.
On dirait juste que tous les gens importants et tout l'argent des gays vont appuyer Feinstein et tous les candidats hétéros qu'ils considèrent favorables aux gays.
Sadece şunu söylüyorum, tüm etkili silahlar, tüm gay finansmanı gerçek para, Feinstein'ın ve "eşcinsel dostu" olarak kabul edilen heteroseksüel adayların arkasında olacak.
Qui sont ces soi-disant dirigeants gays?
Peki bu sözüm ona gay liderleri kimlermiş?
Les gays les plus importants à San Francisco étaient David Goodstein et son acolyte avocat des droits civiques, Rick Stokes.
San Francisco'daki en güçlü eşcinseller, David Goodstein... ve yardımcısı, vatandaşlık hakları avukatı Rick Stokes'tu.
Si les hippies et les gays sont les seules personnes à convaincre, tu es sûr de gagner.
Eğer ikna etmemiz gerekenler bunlarsa, hippiler ve geyler kazanırsın, kazanırsın.
La bataille opposant la chanteuse Anita Bryant aux activistes pour les droits des gays se solde par un vote mardi.
Eski şarkıcı Anita Bryant'ın eşcinsel eylemcilere karşı yürüttüğü mücadele, Salı günü oylanacak.
La question était d'abroger ou non une ordonnance datant de quatre mois qui interdit la discrimination contre les gays pour le travail et le logement.
Konu, dört aydır yürürlükte olan ve eşcinsellere karşı iskân ve iş ayrımcılığını yasaklayan yasanın halkoyuna sunulup sunulmaması.
ORDONNANCE POUR LES DROITS DES GAYS - POUR 18930 - CONTRE 8869
Böyle bir farkla kesin gibi.
Tes amis, qui sont presque tous gays, te disent bonjour en te chatouillant!
Seni gıdıklayarak merhaba diyorlar!
Pourquoi vous, les gays, vous faites de la gym aussi tôt?
Neden siz eşcinseller hep bu kadar erken saatte spor yapıyorsunuz?
"Vous, les gays"?
"Siz eşcinseller"?
Si, mais ils sont tous gays.
Kaldı ama onların da hepsi eşcinsel.
C'est plus seulement réservé aux gays.
Artık sadece eşcinseller yapmıyor.