Translate.vc / Francês → Turco / Greyhound
Greyhound tradutor Turco
57 parallel translation
Je suis né dans un car entre Tucson et Los Angeles.
Tucson ve Los Angeles arasında sefer yapan bir Greyhound marka otobüste doğmuşum.
L'autocar Greyhound l'a heurté par le travers... et l'a renversé.
Greyhound otobüsü de, yandan çarpmış, ve onu bu hale getirmiş.
Le Greyhound et le Burza seront sur place sous peu, câblez le Wessex.
Greyhound ve Burza yarım saat içinde orada olur.
Prenez l'autobus d'Indianapolis qui quitte Chicago à 14 h.
Greyhound şirketinin saat ikide kalkan... Indianapolis otobüsüne binip 41.
Les gens entrent et sortent d'ici comme dans un moulin.
Kafasına esen girip çıkıyor buraya. Sanki Greyhound terminali.
Greyhound.
Tazı.
Vous prendrez le bus demain matin.
Sabahleyin Greyhound'u alırsın.
On a pris le bus sans pouvoir appeler.
- Greyhound'la gitmemiz gerekti.
J'ai pris le bus, et je suis restée six heures à me poser des questions.
Greyhound " a bindim. Yani otobüste altı saat meraktan kıvrandım.
C'est pas une exigence, ça. Demande une voiture, un jet privé, ou un car.
Hızlı bir araba istemelisin, bir jet ya da Greyhound otobüsü.
J'ai pris le bus Et je suis allé à Raleigh.
Greyhound'un gazına bastım Ve Raleigh'e sürdüm
Autrement dit, ils s'envoyaient en l'air jusqu'à la gare du Greyhound, hein?
Yani basitçe, Greyhound * durağına giden yol boyunca fingirdeşmişler?
" Go Greyhound!
" Aferin Greyhound!
Il va plus vite qu'un greyhound?
- Greyhound'dan hızlı mıdır?
Amenez l'italian greyhound, je vous prie.
İtalyan Greyhound buraya gelebilir mi lütfen?
Vous nous verrez conduire une Neon ou dans un bus Greyhound
O yüzden bizi Neon kullanırken ya da Greyhound otobüslerinde görebilirsiniz
J'ai porté un uniforme de chauffeur de bus à mon bal de promo.
Mezuniyetimde Greyhound otobüs şoförü üniforması giymiştim.
Je peux avoir un Greyhound, s'il vous plait?
Selam. Bir Greyhound alabilir miyim lütfen?
J'ai un peu flippé, j'ai mis mon bateau en gage pour du liquide et j'ai pris le car jusqu'à Portland.
Azıcık korkuttu bu beni, teknemi nakit paraya karşılık rehin verdim ve GreyHound ile Portland'a gittim.
J'étais à bord d'un autocar...
Greyhound otobüsünde bir şey oldu bir keresinde.
Réquisitionnez tous les autocars du pays et envoyez-les à la Nouvelle-Orléans.
Ülkedeki tüm güzergâhlardaki kahrolası Greyhound otobüslerinin kıçlarını kaldırıp New Orleans'a gitmelerini sağlayın!
- Il porte un t-shirt de la gare routière.
Ayının t-shirt'ünde "Go, Greyhound!" yazıyor. Evet tamam.
Cela pourrait être fermé, ces bus sont un peu ennuyeux.
Bu biraz yakın. Greyhound otobüsleri sıkıcı gibiydi.
Un ticket de bus pour la destination de mon choix, c'est très généreux, mais ça va.
Greyhound'un gittiği yere gidiş-dönüş bileti almış olman çok cömert bir teklif ama teşekkür ederim.
J'ai pris un bus Greyhound et j'étais assise à côté d'un homme avec une seule jambe.
Otobüsle geldim. Yanımda tek bacaklı biri oturuyordu.
L'argent a été déposé à la gare routière.
Parayı Greyhound Garı'ndaki bir dolaba bırakmışlardı.
Qui s'amenait du boulot sur les autobus
Kent dışından Greyhound'la Müşterileri gelirdi
"Greyhound, le remède contre le bus ordinaire."
"Greyhound. Otobüse kesin çözüm."
Un vol charter a dû atterrir d'urgence, est rentré dans un car.
Kiralık bir uçak acil iniş yapmak durumunda kalmış ve bir Greyhound otobüsüne çarpmış.
THOMAS "MICKEY" MACRAY 20 ans de loyaux services à la MBTA Mets des gars à l'aéroport, la gare, en ville, à la gare routière, au métro, partout.
Geleceğini söylediğini biliyorum ama Logan, South Station şehir merkezi, Greyhound, metro, her yere hemen adam gönderilsin.
Merci d'avoir choisi Greyhound.
Greyhound'u tercih ettiğiniz için teşekkürler.
Dernière fois qu'on l'a vue, c'était à une station d'autobus.
- En son Greyhound * terminalinde görülmüş.
♪ But l'm taking a Greyhound ♪
* Otobüse atlayacağım ben ama *
♪ l'm just taking a Greyhound ♪
* Otobüse atlayacağım ben ama *
C2 Greyhound- - Bête de somme de la mer.
C2 Greyhound- - Denizin çalışanatı.
Elle est à la gare routière Greyhound à Shreveport, en Louisiane.
Shreveport'taki Greyhound otobüs istasyonunda tamam mı? Louisiana'da.
Dites Greyhound.
"Greyhound" deyin.
La première fois que j'ai entendu Greyhound, j'étais soufflé.
"Greyhound" u ilk dinlediğimde, o parça, beni benden aldı.
- Tu sais qu'ils ouvrent sur Greyhound?
Konserin açılış parçasının Greyhound olduğunu biliyor musun?
J'ai pris un Greyhound et Knutson un...
Ben bir Greyhound aldım, Knutson da...
Et le prix d'un bus de Greyhound à Poughkeepsie?
Greyhound otobüsüyle ne kadar?
Prochain arrêt, aéroport d'Orlando. Merci d'avoir choisi Greyhound.
Bir sonraki durak Orlando Havaalanı, Greyhound'u seçtiğiniz için teşekkürler
Peut-être démarrer une compagnie de bus et faire la concurrence avec Greyhound.
Otobüs firması kurup Greyhound ile kapışabilirim.
Ce qui te place près de cet endroit le même jour où George est arrivé à Paulie en bus.
Oralara geldiğinle aynı gün George, Paulie'ye Greyhound otobüsüyle geldi.
Je portais un costume de contrôleur au bal de promo.
Mezuniyetimde Greyhound otobüs şoförü üniforması giymiştim.
La police croit qu'il aurait voyagé dans un autobus Greyhound, mais ignore toujours où il se trouve présentement. - Seigneur!
Ucuz bir otobüs firmasıyla seyahat etmiş olabileceğini düşünüyorlar ancak yeri henüz tam olarak tespit edilebilmiş değil.
♪ je l'ai laissé à la station Greyhound, ♪ ♪ à l'ouest de Santa-Fé. ♪ ♪ Nous avions 17 ans, il était doux et c'était vrai, ♪
Bıraktım onu Greyhound İstasyonu'nda Santa Fe'nin batısında 17 yaşındaydık ama çok tatlıydı ve gerçekti
Il en débarque tous les jours du bus de Greyhound.
Otobüslerle her gün onlarcası geliyor.
Elle l'a laissée à la gare de Greyhound.
Greyhound terminalinde terk etmiş.
Elle contient un passeport et 1 0 000 $.
Bu Norfolk Greyhound Garı'ndaki bir dolabın anahtarı.
Je sors d'un car.
Salı'dan beri bir Greyhound otobüsündeydim.