English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Groove

Groove tradutor Turco

137 parallel translation
Dave va vous offrir cinq heures de groove moelleux.
Dave'le birlikte çok keyifli beş saat geçireceksiniz.
A Orange Grove.
- Olay nerede olmuş? Orange Groove'nin ilerisinde.
Docteur Loomis, vous avez ordre de retourner à Smith's Grove.
Dr. Loomis... Geri Smith's Groove hastanesine dönmeniz emredildi.
On l'enferma pendant des années à l'asile de Smith's Grove, mais il s'en échappa.
Yıllarca Smith Groove Sanatoryumu'nda kaldı ama sonra oradan kaçtı.
Sam... J'aimerais que tu reviennes à Smith's Grove.
Sam, Smith's Groove'a geri dönmeni istiyorum.
À 500 grammes du but? On s'entraîne, on se bouge Dans l'élan et dans le groove!
Çalışıyoruz, oynuyoruz, en sonunda zayıflıyoruz.
Je n'ai jamais eu de hernie du popotin, mais une fois, je me suis foulé la groove machine.
Hayır, hiç karpuzlarımı çatlatmadım. Bir keresinde, elmayı burkmuştum.
"Cherche médecin B.C.B.G., sensible, pour dîners aux chandelles, " balades romantiques et mariage. "
"Hassas WASP doktoru aranıyor mum ışığında bir akşam yemeği ve Coconut Groove da bir yürüyüşü ve evliliği paylaşmak için"
Tu me dois toujours dix dollars pour avoir parié quel film serait...
Aynen, E.T.'nin mi Krush Groove'un mu tüm zamanların en iyi film olacağına..
Ie plus important- - ET ou Krush Groove!
... dair benimle bahse tutuşupta hala bana 10 papelimi vermediğin gibi mi yani?
Allez, un peu de groove, homme blanc.
Pekala. Müzik yap beyaz çocuk!
C'est soit les gosses soit le groove.
Ya çocuklarına bakarsın, ya da eğlenirsin.
T'es l'esclave du groove!
Müziğin kölesi olduğunu söyle.
Descendez à la funky groove... Shhh...
Haydi eğlenceli kısma geçin!
L'INSPECTRICE DE L'ADMINISTRATION CENTRALE
How Hermes Requisitioned His Groove Back 1,5 00 : 00 : 31,500 - - 00 : 00 : 32,500 ( 36. Derece Bürokrat )
On va vous donner le groove on va vous donner la pêche
# Bu gece eğleneceğiz # # Sizi eğlendireceğiz #
Howie D, ça groove un max.
Howie T, dostum, çok sıkı bir parça.
Je vais leur sortir mon nouveau groove, ça va les scier... et je ramènerai une petite chérie.
Bende yeni bir tarz deneyeceğim, "Ürdün'den Dönüş"... ve şöyle şirin bir kız getir.
Je joue. Je chante, j'y vais, je groove, je rocke... Je bouge.
Şarkı söylüyor, zıplıyor, kendimden geçiyordum!
Ils sont super groove, non? "Groove"?
- Bu kediler inanılmaz değil mi?
Tu ne pensais pas que j'avais le groove du jazz en moi, hein? Non.
- Böyle hüzünlü bir caz kulübüne geleceğimi hiç düşünmemiştin değil mi?
Ça groove bien.
Güzel bir ritm.
L'ouragan de catégorie 2 a frappé tout particulièrement le quartier de Coconut Grove avec des rafales et des tornades de 2,5m de haut.
Özellikle iki buçuk metrelik dalgaların vurduğu Coconut Groove büyük zarar gördü.
Je peux pas réfléchir si vous me cassez le groove.
Siz cocuklar tepemdeyken saglikli düsünemiyorum!
Ça groove.
Mükemmel, bebek.
Ces propriétés de Coconut Grove sont sur la corniche, au-dessus du niveau de la mer.
Bu mülkler Coconut Groove'da. Atlantik Kıyı Sırtı'nın üstündeler. Yani yerden altı yedi metre yüksekteler.
On a un rythme, un groove
Bir ritmimiz var. Tempomuz var.
J'ai retrouvé mon'groove
Havamı buldum sonunda!
Dis-moi, c'est quoi qui groove en ce moment?
Peki şu an hangi tarz müzik moda?
Treize ans de bons sons groove
Gösterişli geçen On üç yıl
Maintenant, place à la danse et au groove!
Şimdi dans etme ve eğlenme zamanı!
Et aprés, un contrat avec Groovetones Records?
Woo-hoo! Sirada ne var? Groove-tone Studyolari ile bir kontrat?
Prends le train à groove vitesse baby!
G-train'i al bebek!
Groovetones!
Groove-tone!
"I See You Baby" by Groove Armada
Groove Armada
Smith's Grove 11 mois plus tard
SMITH'S GROOVE SANATORYUMU 11 AY SONRA
Je suis devant le Sanitarium de Smith's Grove où la nuit dernière, le jeune Michael Myers a été transféré et reconnu coupable d'homicide volontaire.
Smith's Groove Sanatoryumu'nun önünde duruyorum 10 yaşındaki Michael Myers dün gece geç saatlerde birinci dereceden suçlu bulunmasının ardından buraya nakledildi.
Le Dr Koplenson, de Smith's Grove.
Smith's Groove Sanatoryumun'ndan Dr. Koplenson.
Mais si c'est pas ton groove ou si tu kiffes pas ce que je bave, dis "Rien à f..."
Bu da seni açmaz, ya da söylediklerimde bir yamuk olursa, çekinmeden " Hayır, olmadı! ...
Je déteste me mêler de ton groove, New York. Mais on a deux ans d'avance, sur la côte Ouest.
İşlerinize bulaşmayı sevmiyorum, New York ama biz öteki sahilde sizden iki yıl öndeyiz.
Je suis Buster "Groove" Perkin.
Adım Buster Perkin.
Alors tout le monde groove sur ce mouv', c'est parti.
O zaman parti başlasın!
Alors, ce sera cardio Hip-Hop Groove.
Kardiyo Hip-Hop Groove o zaman!
Si seulement on n'avait jamais quitté cet hôtel de Honey Grove. Tu étais parfaite, et on était parfaits, et cette nuit était... parfaite.
Honey Groove'daki otel odasını hiç terketmemiş olmayı dilerdim,'çünkü sen harikasın, biz--harikayız, ve o gece... harikaydı.
- Ça groove.
İyidir.
Comme tous les jeunes, j'avais un rêve musical, un rêve appelé groove hip-hop urbain inoffensif, doux et léger.
Tüm gençler gibi benim de şarkıcı olma hayalim vardı. Saldırgan olmayan sokak hayatını anlatan bir hip hop grubu kurma hayali.
Qu'est-ce que tu veux?
Ne istiyorsun? Ben Groove'lara inanıyorum.
Le petit Homer essaie de suivre le groove.
Küçük Homer oynamaya çalışıyor.
Tu aimes ce groove?
Bu müzik stilini sevdin mi?
Je sens vraiment bien le groove. La fête se passe bien?
Şu an iyice moda girdim dostum.
" Superstylin'" par GROOVE ARMADA.
Gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]