Translate.vc / Francês → Turco / Générations
Générations tradutor Turco
1,513 parallel translation
! Vous vous rendez compte que si on pouvait étendre ce vaccin à tous les humains de la galaxie, les générations futures ne connaîtraient jamais l'horreur de leurs abattages.
Eğer bu ilacı galaksideki bütün insanlara yayarsak gelecek kuşakların asla bir toplama korkusuyla yaşamayacağının farkında mısınız?
Vous êtes au courant des horreurs que des générations de mon peuple ont vécu à cause des Wraith! Et pourtant, vous vous posez des questions sur leur loyauté.
Halkımın kuşaklar boyu Wraithlerle yüzleşirken geçirdiği korkulardan haberiniz var ve yine de sadakâtlerini sorguluyorsunuz.
Il y a plusieurs générations, pendant une attaque, les Genii ont abattu un vaisseau Wraith.
Uzun kuşaklar önce, bir toplama sırasında. Genii bir Wraith dartını düşürebildi.
Elle protège la légende pour les générations futures.
Gelecek nesiller için bir efsaneyi koruyor.
Tu lui as demandé de te suivre et d'écrire ce que tu disais. pour passer ton savoir aux prochaines générations.
Seni etrafta nasıl takip ettiğini, her söylediğini yazdığını Wonderfalls'taki hayatı gelecek nesiller için belgelediğini anlattı.
Toutefois, cet homme serait considéré comme le père du ukiyo-e par les générations futures.
Ukiyoe'nin yaratıcısı olarak ölümsüzleşeceğini bilmesi imkansızdı.
Tout y est écrit, mon passé, mon présent et mon avenir, mon legs aux générations futures.
Evet, yazdıklarım... geçmişim, şu anım ve gelecekteki planlarım.
Ce bien le plus sacré est dans ma famille depuis des générations.
Bu kutsal emanet, ailemin malıdır nesillerdir.
Ce matériel a 10 générations d'avance sur la NSA.
Efendim bu şey NSA'den bile 10 nesil ileride.
Depuis combien de générations ces familles vivent cloîtrées là?
Bu çitlerin ardındaki çiftliği kaç nesil yurt edinmiştir kendine, kim bilir.
Les générations actuelles ne comprennent plus l'entraînement de l'esprit.
Yüzyıllardır insanlar, ruhsal terbiyenin ne olduğunu anlayamamışlardı.
Trois générations de fornicateurs.
Üç nesil de fahişelerle yattı.
Vous êtes la preuve que les générations s'enrichissent l'une l'autre.
Bence burada yaptıklarınız farklı nesillerin birbirinden bir şeyler öğrenebileceğini göstermek.
Cette dague, M. McGivens, Jake, est dans ma famille depuis des générations.
Bu hançer Bay McGivens Jake aile yadigarıdır.
Cinq générations de sang Lodge dans les veines.
Ben biliyorum. Beş nesillik Lodge ailesi yetiştirimi.
Même schéma neural chez tous les Echo et les générations suivantes : Fox-trot, Gamma, Helo.
Tüm Echoların yanı sıra Foxtrotlar, Gammalar ve Hilolar olmak üzere birbirini izleyen her nesilde aynı zihinsel kalıbı gördük.
Nous nous retrouvons avec quatre générations ayant un potentiel de rébellion.
Bu yüzden... Meydan okumaya meyilli dört nesille baş etmek durumunda kalıyoruz.
Depuis 7 générations, Oren et moi, nous nous clonons, nous nous rééduquons, pour que je trouve un traitement avant qu'on ne meure tous.
Yedi nesil boyunca, Oren ve ben kendimizi klonladık kendi kendimize öğrettik, böylece hepimiz hayattayken bir tedavi bulmaya devam edebilirdim.
Ici, à un carrefour typique de Bethesda, des générations de jeunes entrepreneurs ont mis en pratique l'adage :
... yani bu pantolon sana yarın ulaşsa iyi eder. Burada genç girişimci neslin eski "Hayat eline limon tutuşturursa, limonata yap" atasözünü uyguladığı tipik bir Bethesda köşesindeyiz.
Ou, peut-être, ayant effectué cette marche depuis des centaines de générations, sont-ils guidés grâce à une boussole invisible interne.
ya da bu yürüyüşü binlerce nesilden beri devam ettirdiklerinden görünmeyen pusulalar kendilerine yol gösteriyor olabilir.
Je m'efforce de sauver une fabrique qu'on possède depuis 4 générations.
Pekala, burada durmuşum, dört nesildir babama ve onun babasının babasına ait olan bir fabrikayı kurtarmaya çalışıyorum.
Notre temple le possède depuis des générations.
Bu tapınağımızın nesillerdir sahip olduğu bir şeydir.
La Marine impériale est fière de défendre son honneur pour les générations futures.
İmparatorluk donanmasının bu görevi gelecek nesiller için bir onurdur.
Chaque fois qu'on peut réunir quatre générations d'un tel talent... c'est explosif.
Dört nesil yetenek, bilgi ve beceriyi bir araya getirirseniz bu mükemmel olacağı anlamına gelir.
Un truc pareil avec... toutes ces générations de néviplanchistes, c'est historique.
Böyle bir şey her nesilden bir snowboardcunun gelişi, kesinlikle tarihi bir şey.
Dans les générations passées, on s'attendait à voir mourir des frères et des soeurs.
Bir kaç kuşak geriye gidersek, herkes bir iki kardeşinin ölümünü görürdü.
Ca s'appelle la Terre Promise. Tu es sensé faire des promesses sur ta relation comme un témoignage pour les générations à venir.
Senden önceki kuşaklara hürmeten ilişkin hakkında vaatlerde bulunman gerekiyor.
La sécheresse, la faim, ce sont les maux dont ma famille a souffert pendant des générations.
Kuraklık, açlık... Bu şeyler, ailemin gelecek nesiller için savaştıkları şeylerdi maalesef Corona del Mar'a taşındığımızdan beri böyle değil.
Donc, selon vous, dans deux générations, les "4 ans" se mettront à se saouler?
Yani sen diyorsun ki bundan sonraki ikinci kuşakta dört yaşındakiler mi alkolik olacaklar?
Depuis trois générations.
Üç kuşaktır.
Tu le transmettras aux autres générations.
Onu nesilden nesile aktarabilirsin.
Il contrôle secrètement la race humaine depuis des générations.
Kuşaklar boyunca, insan ırkını perde arkasından yönetti.
Voilà pourquoi j'ai payé cette maison si peu cher! Les histoires reviennent depuis des générations.
Bu evi bu kadar ucuza almamın nedeni bu, hikayeler nesillerce devam eder.
Consacrons-nous donc à ces nobles objectifs, pour que les générations à venir se souviennent de ce moment avec une fierté et une gratitude éternelle. Merci.
Bu değerli amaçlara kendimizi adayalım... böylece gelecek nesiller, geçmişe baktıklarında, bu anı... gurur ve sonsuz minnettarlıkla hatırlayabilsinler.
À moins d'agir résolument, on transmettra les plaies de la mutation et de la décadence aux générations futures.
Kararlı hareket etmezsek... mutasyon ve çürüme izlerini... gelecek nesillere aktarırız.
Nathan Samuels affirme que les générations futures se souviendront de l'époque avec fierté.
Nathan Samuels,... gelecek nesillerin bu dönemi, gururla hatırlayacaklarını iddia ediyor.
Si on continue, il n'y aura pas de générations futures. Du moins, pas humaines.
Ama işler böyle devam ederse... gelecek nesiller olmayacak.
Combien de générations avant que l'espèce humaine ne soit plus qu'une note dans les revues médicales?
Genomlarımızın böyle seyreltilip, tıbbi yazılarda "insan" sözcüğünün... dip nottan başka bir şey olmaması için kaç nesil geçecek?
Il a traversé les générations.
Yıllardır ailemizledir.
Tu commences par les enfants et descends les générations de même niveau.
Aslında çok zor değil. Kardeşlerden başlamak lazım. Sonra tüm nesilleri geriye doğru sayarsın.
Si les générations ne sont pas du même niveau, tu l'indiques avec la mention "retiré".
Nesiller eşit olmasa bile orada göbek kavramı devreye girer.
Approchez, ma chère. Je disais justement à M. Tyrel que nous représentions votre famille depuis des générations.
Ben de tam Bay Tyrel'a nesillerdir aileni temsil ettiğimizi söylüyordum.
J'ai ses antécédents sur 3 générations.
Aileyi geçmişini detaylı incelemek için üç kuşak geriye kadar gittim. - Ve?
J'ai remonté 3 générations.
3 nesil geriye kadar inceledim.
La famille Shelley était des lanceurs de couteaux depuis des générations,
Shelley'nin ailesi nesillerdir bıçak atıcıyken,
Si cet animal peut enseigner ses capacités linguistiques aux futures générations, j'aurai en quelque sorte apporté une contribution scientifique au monde.
Eğer o hayvan, dil konusundaki yeteneklerini, yeni nesillere aktarabilirse bir şekilde, dünyaya bilimsel katkıda bulunmuş olurum.
Elle a tenu trois générations.
Bu üç nesildir böyle sürer.
L'incroyable histoire vraie qui a touché le coeur de plusieurs générations... fait maintenant l'objet d'un film que vous n'oublierez jamais.
Nesiller boyu kalplerde olan bu yaşanmış ilginç hikaye....... şimdi, unutamayacağınız bir film.
La famille de sa mère a des biens à Ostie depuis plusieurs générations, et son père est un almailleur couronné de succès.
Bu mazeret olamaz. Annesinin ailesi pek çok nesilden beri Ostia da yaşıyor. Ve babası başarılı bir hayvan tüccarı.
J'ai gagné cette course, mon père l'a gagnée, son père aussi, des générations depuis General Trenton qui a gagné le premier Kentucky Open il y a 100 ans.
General Trenton'a kadar herkes kazandı. Demek istediğimi anlıyor musun?
Sa forme donnera les prochaines générations de voitures hautes performances.
Bunun şekli sonraki nesil yüksek performanslı otomobillerin yapılmasına yardımcı olacak.