Translate.vc / Francês → Turco / Hack
Hack tradutor Turco
363 parallel translation
Ies Hack.ensack. Bulls.
- the Hackensack Boğaları.
Ecoutez les maigres applaudissements ici à Hack.ensack..
Yayılan şu alkışları dinleyin burada Hackensack'ta..
Craquer des systèmes informatiques me redonne une seconde jeunesse.
Bir sistemi hack'lemek çok yorucu!
Pour être élite, tu dois effectuer un piratage qui ait un but, pas ce bobard accidentel. Ce qui veut dire que tu dois t'attaquer à un de ces Gibsons, mec. Ces super-ordinateurs utilisés en physique et pour chercher du pétrole.
elit olmak için, mükemmel bir hack gerçekleştirmelisin böyle kaza eseri bir şeyden olmaz bu senin gibsonlardan biri olduğun anlamına gelir fizikte petrol bulmak için kullandıkları süper bilgisayarlar kullanıyorlar.
D'où sors-tu ce passe informatique? D'un type sympa.
Neyse, eline nasıl geçti bu hack programı?
Kusanagi et Togusa se dirigent vers la zone d'où il est supposé passer le prochain appel.
- Şikayet etmeyi kes! Kusanagi ve Togusa bir sonraki umulan hack bölgesine ulaştılar. Siz ikiniz burada bir şey varmı diye bakın.
Ils correspondent aux points d'appels retracés.
Hack bölgesi araştırıldı ve bulundu.
Si la cible est l'ordinateur, nous pouvons connecter Casper et les Anges, et ainsi envoyer un programme proposant l'autodestruction.
Melekte bir bilgisayar, Casper ona karşı hack girişiminde bulunabilir ve kendini yok etme programını yükleyebilir ama...
Il a piraté le réseau d'alimentation afin de réaliser sa petite expérience. Et ainsi semé le chaos.
Kendi deneyini yapmak için okulun ana güç kaynağını hack etmiş.
J'ai piraté son unité centrale, contourné ses principaux systèmes d'exploitation et je suis entré dans ses sous-programmes.
Herşey yolunda. CPU'sunu hack'ledim ve sonra ana işletim sistemini devre dışı bıraktım ve komut bölümüne girdim.
J'essaie le serveur central.
Bunu hack etmem gerekli.
Sac de billes.
Hack-E-Sack.
Un pirate.
Bilgisayar olduklarını anladım - Sistemi hack'liyor.
Shelley Hack!
Shelley Hack!
- Piratage satellite.
- Uydu hack'lemek zorunda kaldık.
Mais en piratant les archives, Langly a trouvé un enregistrement intéressant.
Ama Langley veri arşivini hack'leyip bize iyi bir şeyler bulabildi.
- On vous a piraté.
Sizi hack'lemişler.
Je suis un hacker, toujours là où ça se passe
Ben yer altı çocuğum Hack'ledim minibüsten
Quand ils ont mis des mots de passe sur une des machines du MIT, moi et une poignée d'autres hackers qui n'aimions pas cela, avons décidé d'essayer une sorte de hack subversif.
MIT makinalarından birine şifre koydukları zaman Ben ve diğer hackerlar hoşlanmadık tabiki. Yıkıcı bir hack yapmaya karar verdim.
Et en plus je les ai mis au courant de la situation et de la façon de réaliser ce hack, et une quinzaine de gens parmi tous les utilisateurs m'ont rejoint en utilisant juste Enter comme mot de passe.
Her neyse, kısaca onları bu hack olayına dahil ediyordum Sonuç olarak, her beş kullanıcıdan biri bana katılıyordu. sadece ENTER a basıyorduk şifre yerine : )
Maintenant je devrais expliquer que le nom GNU est un hack.
Şimdi söylemeliyimki GNU adı bir hacktir.
Le projet GNU tout entier est vraiment un gros hack.
Bütün GNU projesi, cidden büyük bir hack tir.
Ils n'ont jamais essayé de prouver que Phiber Optik s'était introduit dans certains ordinateurs.
Fiber Optiğin bilgisayarları hack etmediği ihtimali üzerinde hiç durmadılar.
Et il sort un téléphone cellulaire de ATT... et le déballe du plastique, le hack avec ses doigts... et commence à écouter des appels... de la région de la Capitol Hill... alors qu'un agent du FBI est derrière son épaule et l'écoute.
ATT cep telefonunu umursamaz tavırlarla çıkardı ve bazı tuşlara basarak Capitol Hall'deki bazı görüşmeleri odaya taşıdı... Tam bu sırada bir FBı ajanı tepesinde dikiliyordu.
T'envoies des messages pirates à des millions de gens.
Milyonlarca insanı hack'liyorsun.
Kate Jackson et Shelley Hack, faciles à trouver.
Kate Jackson ile Shelley Hack'i kolayca bulabiliyorsun.
Je devrais être milliardaire au lieu de vous aider.
Bende bu hack yetenekleri varken sizlerle uğraşacağıma web milyoneri olurdum be.
Docteur Koch, ici Al Hack.
Dr. Koch mu? Ben Al Hack.
Al Hack, son agent.
Al Hack, Val'ın menajeriyim.
Des programmes qui piratent des programmes.
Programları'hack'leyen programlar.
C'est le piratage le plus naze de ma vie.
Hayatımda yaptığım en çirkin'hack'olmalı.
C'est une photo de la copine du vieux Hack Scudder.
Bur yaşlı Hack Scudder'ın sevgilisinin resmi.
Hack m'a montré la photo.
Hack bana resmi gösterdi.
Pauvre vieux Hack.
Zavallı yaşlı Hack.
Tu te souviens de Hack Scudder?
Hack Scudder'ı hatırlıyor musun?
De plus, je crois que Hack Scudder est ton père.
Ve üstelik, Hack Scudder'ın baban olduğunu düşünüyorum.
C'est Hack Scudder qui m'a aidée à m'en sortir.
Beni kurtaran Hack Scudder'dı.
Hack Scudder et moi.
Yaşlı Hack Scudder ve ben.
Tu ne peux rien contre moi, Hackman.
Beni durdurmayacaksın Hack Man!
Et j'ai réuni ce groupe pour une seule raison, pour une fois pour toutes trouver le moyen de nous débarrasser de Hackman.
Ve bu grubu bir tek amaç için bir araya getirdim! İlk ve son defa bir yolunu bulup... Hack Man'den kurtulmak!
Notre travail est de mettre Hackman hors d'état de nuire.
Sessizlik! Bizim görevimiz Hack Man'i komisyondan uzaklaştırmak.
Un de ces jours, j'aurai ma revanche, Hackman! Je reviendrai.
Daha işim bitmedi Hack Man!
Je sais que tu es le plus jeune génie informatique de Polaris City, et je suis sûre que tu seras capable de hacker les fichiers du gouvernement et de trouver qui est cette personne!
Senin, Polaris kentinin en genç bilgisayar dahisi olduğunu biliyorum. Hükümet dosyalarını hack edebileceğine eminim. Ve bu insanın kim olduğunu ortaya çıkarabileceğine de.
C'était Black Hack.
Arayan Black Hack.
Je parie que Black Hack peut nous dégoter un jet privé.
Bence Black Hack şu G5 işinde bize birşeyler ayarlayabilir.
On volera de Las Vegas, grâce au jet de Black Hack.
Hayır. Vegastan uçakla gideceğiz, Black Hack bize jet ayarladı.
Appelez les renseignements.
- Hack.. Telefon açın, hemen haber almayı bağlayın haber almaya ihtiyacım var.
Ils nous ont trouvés! Je dois pré venir le type qui m'a aidé!
Hack işlemini durdurdular!
c'est un sac de billes.
Bu bir Hack-E-Sack.
On a obtenu l'interdiction des recherches.
Hack Man!
C'est bien. Continue.
Ericcson pası Hackın'a verdi.