Translate.vc / Francês → Turco / Hampton
Hampton tradutor Turco
428 parallel translation
- Bonjour, Hampton.
- Merhaba, Hampton.
THÉATRE HAMPTON
HAMPTON TİYATROSU
Un incident à Hampton.
- Hampton'da bir takım olaylar oldu.
- M. Hampton?
- Bay Hampton?
Mais, M. Hampton, que faites-vous par ici?
Ama Bay Hampton, sizin buralarda ne işiniz var?
Vous me voyez flattée, M. Hampton.
Gurur duydum Bay Hampton.
Ne vous en faites pas, M. Hampton, je dînerai avec vous.
Dert etmeyin Bay Hampton. Ben sizinle yerim.
M. Hampton, je vous présente mon fiancé, M. Warren.
Bay Hampton, bu benim nişanlım Bay Warren.
M. Hampton est un passager de la diligence.
Bay Hampton yolculardan biri.
Je peux prendre la relève, M. Hampton?
Araya girebilir miyim Bay Hampton?
Une locomotive dans les jardins royaux.
Hampton Sarayı labirentinde buharlı bir çekici!
Mais il a fait des courses, balayé des planchers, creusé des fossés pour aller au Hampton Institute
Getir götür işleri yapar, yerleri temizlerdi. Hampton Enstitüsü'nü bitirmek için ne iş olsa yapıyordu.
Comme à l'hôtel d'East Hampton.
Tıpkı East Hampton'daki otel gibi.
Le tournoi de tennis de Easthampton débute samedi prochain...
Oh, bu arada Doğu Hampton tenis karşılaşmaları cumartesi başlayacak...
Vous avez un bus pour Hampton Court. Vous habitez bien la?
Hampton Court'a otobüsle gidebilirsiniz.
La cavalerie menée par Hampton nous couvrira au retour.
General Hampton emrindeki süvariler dönüşte bizi yandan koruyacak.
Hampton compte protéger Rossiter.
Sürü ile Rossiter'i yemleriz, onunla da Hampton'u.
- Hampton?
- Hampton?
Jacobs va prendre la route de Jerusalem Plank... et s'il est rapide, je prendrai Hampton à la gorge.
Jacobs, Kudüs Plank Yolu'na ilerlesin. Hızlıysa Hampton'ı gırtlağından yakalar.
Le général Hampton se félicite.
General Hampton selam yolladı.
À Hampton Court?
Hampton Sarayına mı?
Hampton-Chelsea, en suivant le courant : 1,5 penny.
Akıntı istikametinde Chelsea'ye gidiş 1,5 peni.
Chelsea-Hampton, à contre-courant : 1,5 penny.
Akıntıya karşı Hampton'a gidiş yine aynı.
Nous en avons à Hampton.
Hampton Sarayı'nda da leylak var.
De Hampton Court.
Hampton Sarayı'ndan.
Oui, on va encore être attaquées par East Hampton.
Aynen, yeniden baskın yapacağız. Doğu Hampton'a yeniden baskın yapacağız.
Ils peuvent vous coincer pour n'importe quoi, la moindre broutille.
Perşembe günü seni kırmızı ayakkabıdan dolayı East Hampton'da tutuklayabilirler.
Grey Gardens dans un triste état.
Bu, East Hampton'da Gri Bahçeler adıyla geçen evin ta kendisi. Gri Bahçeler'e Kara Bulutlar Çöktü
C'est une tenue révolutionnaire.
- Hayır, bu devrimci giysisi. East Hampton'da asla giymedim.
- Oui. - Je ne voulais pas vivre ici, mais il le fallait.
Doğu Hampton'da yaşamak istemezdim ama annemin evi için bunu yapmam gerekiyordu.
J'irai à New York et je ne reviendrai plus.
New York'a gittiğim zaman, beni bir daha East Hampton'a geri döndüremeyeceksin.
Je ne passerai pas l'hiver à East Hampton.
Bu kışı East Hampton'da geçirmeyeceğim. Her şeyden önce geçiremem.
Il a six copines en ville, il est très occupé.
East Hampton'da altı tane falan kızı var. Fazlasıyla meşgul. - Ama asıl mesele onun...
J'ai bien essayé de le faire, quand M. Beale a cessé de vivre ici.
Ben de öyle yapmaya çalışmıştım. Bay Beale East Hampton'da yaşamayı bıraktıktan sonra Eddie bana çok zor zamanlar yaşattı.
"Je vous ai suivie", - a-t-il répondu.
O da bana, "Seni South Hampton'daki dansta gördüm." dedi. "Öyle mi?" dedim, "Evet." dedi.
Elle va le dire à tout le monde. C'est la vie.
Bunu East Hampton'daki herkese anlatacak biliyorsunuz değil mi?
Celles de tous les électriciens de la ville.
East Hampton'daki tüm elektrikçiler. Hepsi.
M. Hampton de la chaîne.
Kanaldan, Mr. Hampton hatta.
- M. Hampton de la chaîne.
- Kanaldan, Mr.Hampton.
Passez-moi Hampton.
Hampton'ı bağla bana.
Dans le comté de Southampton... tout un régiment de nègres sont allés de plantation en plantation... en tuant toutes les familles.
Güney Hampton Kasabası'nda. Bir grup zenci plantasyondan plantasyona gitmiş aileleri öldürmüş, bebekleri bile.
Crois-tu qu'on devrait aller à cette soirée à Southampton?
Ne dersin? Bu gece South Hampton'daki partiye gitmeli miyiz? Hayır, aptal olma.
J'y ai souvent entendu Hampton Hawes et Chet Baker.
Son gidişimde Hampton Hawes ve Chet Baker çalıyordu.
Je serai à East Hampton demain matin!
Tepem atıyor! Sabah Easthampton'da görüşürüz.
East Hampton!
Easthampton, Easthampton.
À la première, en plein dans mon triomphe, sa vieille mère aux cheveux gris déboulera en hurlant, suivie de près par la police de Quogue et d'East Hampton.
Büyüleyici zaferimin açılış gecesinde... Gri saçlı yaşlı annesi koridordan ağlayarak geçecek... Quogue ve Easthampton polisleriyle beraber....
Nous sommes à East Hampton.
Easthampton'dayız.
"chez les Crane, à East Hampton, État de New York!"
"Crane'lerin evinde Julian Crane's çalışma odasında geçer."
Je peux mettre Bridge Hampton à la place.
Bridgehampton tamam, ama Easthampton olmaz.
Ce sera Bridge Hampton, pas East Hampton. Mais on s'en fout!
Bridgehampton tarzı olacak, Easthampton değil.
Jackie fait le ménage à East Hampton.
Jackie E. Hampton Konağını Akrabaları İçin Temizliyor