Translate.vc / Francês → Turco / Hazard
Hazard tradutor Turco
74 parallel translation
Je suis l'amiral Perry, Oliver Hazard.
Ben Amiral Perry.
WTNT, la voix de la country à Hazard, Kentucky.
WTMT, ülkenin Kentucky Hazard'daki sesi.
Mais on ne sait jamais Pourquoi n'irait-il pas la-bas par hazard comme toi?
Kim bilir, belki senin gibi oraya gidebilir?
William Hazard Winterbourne... Acceptez-vous de prendre Patricia pour épouse... de l'aimer, de l'honorer, de la chérir jusqu'à la fin de vos jours?
Sen William Hazard Winterbourne, Patricia'yı eş olarak kabul ediyor, ömrünün sonuna kadar onu sevip sayacağına söz veriyor musun?
Elle adorait "Shérif, fais-moipeur".
The Dukes of Hazard. Onun en sevdiği TV programıdır.
Ie Major Chip Hazard, chef du Commando des elites.
Çip Hasar'ı... tanıştırayım, kendisi Elit Komandoların lideridir.
Chip Hazard, à vos ordres!
Çip Hasar göreve hazır!
PROTOTYPE DU MODELE DE COMMANDO : LE MAJOR CHIP HAZARD
KOMANDO PROTOTİPİ BİNBAŞI ÇİP HASAR
Major Chip Hazard, à vos ordres, chef!
Binbaşı Çip Hasar, göreve hazırdır komutanım?
Le Major Chip Hazard.
Binbaşı Çip Hasar.
Le Major Hazard recherche les minables Gorgonites.
Binbaşı Hasar sefil Gorgonitleri arıyor.
Le Major Chip Hazard veut la guerre, il va l'avoir.
Binbaşı Çip Hasar savaş istiyorsa savaşırız.
Major Chip Hazard.
Binbaşı Çip Hasar.
Seulement, comme quand je croise par hazard deux personnes, je m'abstiens de le crier sur les toits
Ben ne zaman iki kişiyi yan yana görsem hiç kimseye bir şey söylemem.
Ce serait pas vous, par hazard, qui avez poussé la porte du salon?
Biz içerdeyken kapıyı açan kişi sen miydin?
Bien, au revoir.
ALEVLER İÇİNDEKİ ADA PUNK HAZARD!
- C'était mon excuse de base. Plus maintenant.
Burası Punk Hazard!
Je vais à UPN.
Punk Hazard mı dedi?
- Pas maintenant, Rafkin.
Punk Hazard'a çıkıyoruz demek?
- Oui. L'avocat...
Tashigi, Punk Hazard'a gidiyoruz!
Oui, encore l'avocat. Il a dit que mon contrat devait être réécrit et amélioré.
Ama Smoker-san Punk Hazard dört yıl önce yaşanan olaydan adanın kapatılmasından beri bomboş.
- Je te dois 100000 dollars? - Oui.
Hedefimiz Punk Hazard millet!
J'ai le poids du monde sur mes parties.
# PUNK HAZARD ADASI GİRİŞİ # Demek Punk Hazard burası?
Rien n'est un hazard.
Hayattayken hiç bir şey olmadı.
a lieu dans la juridiction de San Mateo, et si on nous dit qu'ils sont perdus, nous disons : " Très bien, nous allons à la ville de Foster.
San Mateo nun yargılama dahilinde olur. ve onlar kaybolduklarını söylerlerse biz de "İyi, biz Foster city e gidiyoruz, eyvallah" deriz Bu bir çeşit polisten kaçmak içinHazardın Dükü metodu Hazardın Dükü metodu
Mais j'imagine que Boss Hog et que les Hazard boys pourraient avoir quelques pièces.
Pekala, beni bekleyin.
Tu n'étais pas par hazard... Abusée par tes parents?
Sen yoksa bir şekilde... ebeveynlerin tarafından eziyete maruz kaldın mı?
Gagne le Rallye pour me remercier.
Hey, Bo, sadece şu Hazard Rallisi'ni kazan.
Sur le chemin, t'as qu'un seul dé, mais c'est plus sûr, parce que t'as pas de cartes Hazard.
Toprak yol yavaştır, çünkü tek zar atma hakkın var. ... fakat güvenlidir. Çünkü otoyoldaki "ceza kartı" ndan çekmezsin, tamam mı?
Je dois tirer une carte Hazard. Mauvais plan.
"Ceza kartı" na denk geldim.Bu kartları çekmek istemezsin.
- Duke, c'est bien et Hazard c'est nul.
Yani şans kartı iyi, ceza kartı kötü.
M. Charles Hazard.
Bay Charles Hazard.
Et M. Hazard n'aimait pas que les chiens du quartier aillent dans ses platebandes.
Ve Bay Hazard, komşu köpeklerinin bahçesindeki çiçekleri mahvetmesinden hiç hoşlanmazdı.
Un jour, j'ai entendu crier dans la rue, alors j'ai couru chez M. Hazard, où j'ai trouvé une quinzaine d'adultes entourant mon chien, Teddy, qui se tordait de douleur au sol visiblement sur le point de mourir.
Bir gün, sokağın karşısından bağırma sesleri duydum ve Bay Hazard'ın evine doğru koştum 15 kadar yetişkin insan, yerde acılar içinde kıvranan köpeğim Teddy'nin başında duruyordu.
M. Hazard avait pulvérisé une bouteille de verre qu'il avait mélangée à de la pâtée pour chien avant de la lui donner.
Bay Hazard bir cam şişeyi kırıp köpek mamasıyla karıştırmış ve köpeğime vermişti.
Alors, je me suis souvenu que M. Hazard était un élu.
Sonra, Bay Hazard'ın seçilmiş bir görevli olduğu geldi aklıma.
"que M. Charles Hazard a assassiné mon chien."
"... Bay Charles Hazard bilerek benim köpeğimi öldürdü. "
Hazard a perdu par 16 voix.
Hazard, 16 oyla kaybetti.
Appelez la police, la garde nationale, et si par hazard, le putain d'office de surveillance des radios nous écoute ils pourraient en prendre note.
Polise, ulusal muhafızlara haber verin. Düşük ihtimalle de olsa FCC dinliyorsa sesimizi duyabilirler!
Genre péquenot de série TV.
Tıpkı Duke Hazard'a benziyordu.
Nous essayions au hazard.
Sadece rastgele deniyorduk.
Tu ne pourrais pas rentrer dans une maison au hazard même si ton nom était Bennett Cerf III.
Bennet Cerf olsaydı, Random House'un kapısından içeri adımını atamazdın.
C'est trop fréquent pour être un hazard.
Bu kadarı tesadüf olamaz.
Tu penses toujours que c'est le hazard?
Hala rastlantı mı diyorsun?
Tu n'irais à Hope par hazard?
Hope'ya gitmedin değil mi?
tu ne serais pas un gosse par hazard?
Sensei de sensei... Çocuk musunuz nesiniz arkadaş?
Excusez-moi... par hazard, votre nom n'est pas... Simrin?
Affedersiniz adınızın Simrin olma olasılığı var mı acaba?
Ie Major Chip Hazard.
Binbaşı Çip Hasar'ı istiyorum.
- Où veux-tu travailler?
Burası Punk Hazard!
Bio Hazard.
Biyolojik tehlike ortadan kaldırıldı.
On ne me laisse pas avec un gars au hazard, je ne vous crois pas innocent asseyez-vous, Je ne sais pas de quoi vous parlez, et je m'en moque
Otur yerine.. ne diyorsun bilmiyorum.. ama sus ve otur