Translate.vc / Francês → Turco / Head
Head tradutor Turco
723 parallel translation
Du pub?
Lion's Head Hanı'ndan mı?
Les nuages tombent sur Gimmerton Head.
Bulutlar Gimmerton Tepesi'ne doğru alçalıyor.
Put a knot on his head bigger than a turkey s egg.
Bir dahaki sefere şerif olarak, bir tavuktan daha yürekli birini seçin.
" En patrouille près de Koko Head... à 8 km des limites... nous fûmes attirés par le bruit d'une rixe.
"Bir numaralı arabayla, Koko Head yakınlarındaydık." Aklıma gelmişken, orası sınırın 8 km dışındadır. " Denizcilerin yarattığı bir kargaşa dikkatimizi çekti.
- Très bien. Je connais un restaurant dans le coin.
- King's Head'de öğle yemeği yeriz.
You have a head start
# En iyi kısmı da şu ki
" With every kiss, my head is spinning
Daha önce hiç aşık olmadım
You're out of your head.
Aklını yitirmiş olmalısın.
Pourquoi pas Diamond Head?
Diamond Head'de niye değiller?
Il y en a une autre au large de Diamond Head.
Diamond Head'de de bir oluşum söz konusu, efendim.
Pourquoi ne pas bouger les canons et les aligner de Beach Head jusqu'à Douvres?
Neden avcıları Beachy Head'ten Dover'a bir çizgi halinde tutmuyoruz?
Vous êtes le Whittaker de Duck Head Point?
Ne? Sen şu Duck Head Point'li Whittaker denen adam değil misin?
Hé, Beaver Head es vers Ie nord.
Hey, Beaver Head kuzeyde.
Amêne-Ie à Beaver Head.
Onu Beaver Head'e getir.
Voici, gouverneur, Beaver Head.
İşte geldik, valim. Beaver Head.
À Beaver Head, pas à Tascosa.
Beaver Head'de, Tascosa'da değil.
Le bureau de Sir George Head.
Kraliyet payeli Sör George Head'in makamı.
Je reste à l'hôtel. Le Queens Head?
- The Queens's Head?
J'ai fait du bénévolat pour Head Start l'été dernier.
Geçen yaz Head Start'da bedava çalıştım.
C'est vrai, car avant ces émeutes bordéliques... il n'y avait pas d'activités pour les enfants.
Çünkü bu ayaklanmadan önce... çocuklar için Head Start programınız bile yoktu.
Mlle Chandler veut vous voir dans le bureau d'Edith Head.
Miss Chandler sizi bekliyor, efendim Edith Head'in ofisinde.
- Edith Head.
Edith Head.
- Head!
- Head!
Taffy et moi avons fait de la voile.
Taffy ve ben Marble Head'e yelken yapmaya gittik.
Ces paroles sont tirées de la chanson "You Go to My Head".
"Aklıma Giriyorsun" şarkısının sözlerine geçtin.
Il a fait un head spin et s'est relevé.
O kafasının üstünde döndü ve gitti.
Presque aussi tragique que lorsque l'Archevêque Bertram a reçu sur la tête une gargouille tombée de Clocher Rosse.
Evet, neredeyse Başpiskopos Betram'a Beachy Head'in ilerisinde taş oluğun düşüp çarpması kadar.
J'ai deux billets pour aller voir Rock Head au Rainbow.
Bak, Rainbow'da Rock Head için iki biletim var.
Je connais Rock Head.
- Rockhead'i biliyorum.
Il a les meilleures drogues.
En iyi uyuşturucular Rock Head'dedir.
Allons voir Rock Head.
Haydi gidip Rock Head'i görelim.
Les Sex Pistols pour Mr Head!
Evet Madam? Sex pistols Bay Head için geldi.
La chambre de Mr Head.
Bay Head'in odası lütfen.
Rock Head ne se drogue pas.
Rock Head uyuşturucu kullanmaz.
Et le service, Mr Head?
Oda servisine ne dersin Bay Head?
On t'emmerde, Rock Head!
S.ktir... Rock Head.
A l'hôtel de Rock Head?
Rock Head'in otelinde?
Net Head?
File Kafa?
C'est Shirley MacLaine, Glenn Close, Meryl Streep et Sally Struthers dans Oh, My Head de Woody Allen.
Shirley MacLaine, Glenn Close, Meryl Streep ve Sally Struthers Woody Allen'ın, "Oh My Head" inde oynuyorlar.
Celui-là, là, c'est Tête Rouge.
Oradaki, Red Head.
Ça, c'est Tête Ronde. Et celui-là, c'est le Taoumé ou le Tubé.
Ve şuradaki de, Round Head ve şu da, Taoume.
- Salut, Mitch!
- # My head is in a bad place- - # - Hey, Mitch!
Head Shoulders?
Head Shoulders?
Donne-moi une heure, puis traverse le vortex.
Give me an hour, then head for the wormhole.
Je pensais à une blague que j'ai vue dans Herman's Head.
Herman'nın kafasında gördüğüm bir şeyle ilgili bir şaka düşündüm de.
- Vas-y, Butt-head, file-moi le téléphone.
- Hadi Butt-head telefonu bana ver.
" With every kiss my head is spinning
Daha önce hiç aşık olmadım
" You have a head start
# Eğer yüreğin gençse
- Edith Head.
- Edith Head.
Le head banging, c'est pas trop mon truc
Gümbürtülü müziği hiç sevmem.
Hé, toi!
# You go to my head #