English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Hippies

Hippies tradutor Turco

511 parallel translation
Je crois qu'elle est jalouse. Bern et moi, on a vraiment été hippies.
Bence Bern ve benim kısa bir süre icin gerçek hippi oIduğumuzu kıskanıyor.
Quel besoin avez-vous de troubler ainsi la paix de ces gentils hippies?
O güzel çiçek insanları güzel güzel oturuyordu ama sen mahvettin.
Des hippies.
Hippiler.
J'ai que ça à faire, d'emmener des hippies!
Evet, başka işim yok. Hippilere ve ucubelere şoförlük etmek.
Tu as fait trop de rondes dans les quartiers hippies.
- Haight-Ashbury'deki galibiyetin çok uzun sürdü diye düşünüyorum.
Les hippies méprisent l'héro ¨ i ¨ ne, les junkies méprisent ces jeunes fous qui croient avoir découvert le monde.
Hippiler atı bıraktı. Ve keşler de bıraktı, dünyayı keşfettiğini sanan aptallar. Çok az kişi onları karıştırır.
Si cela ne s'arrête pas, Dunkerque, les jours sombres de la guerre, le dos au mur, Alvar Liddell, vol pour Berlin, bouleversement moral, l'affaire Profumo, de jeunes hippies errant dans les rues, violant, pillant et massacrant.
Eğer bu azalmadan sürerse, Dunkirk savaşın kara günleri, sırt duvarda, Alvar Liddell Berlin hava ikmali, Profumo davası sokaklarda genç hippiler, tecavüz, talan ve cinayet.
Avec ça, je peux observer les activités des secrétaires, des révolutionnaires, des hippies...
Şimdi bu teleskopu alıp, bütün sekreterlerin, devrimcilerin hippilerin faaliyetini izliyorum.
Dites, vous ne seriez pas... des hippies, par hasard?
Hippi falan değilsiniz herhalde.
Il y avait ces hippies qui manifestaient à Washington Square, hurlant des injures au président et brûlant le drapeau américain. C'était un 4 juillet.
Washington Meydanı'ndan bir sürü hippi gösteri yapıp başkanımıza küfür ediyor ve Amerikan bayrağını yakıyordu.
C'est la police! - Bien, Ralphie. - Sales hippies!
Sizi aşağılık hippiler!
C'est sûrement une église d'hippies.
- Bir hippi kilisesi olmalı.
Fini les cours pénibles et ennuyeux... les lectures lamentables... le temps perdu à déconner... avec les gros hippies prétentieux.
Artık sıkıcı, kasvetli sınıflar... boğucu dersler, kendini beğenmiş koca götlü.. hippilerle etrafta oturmalar bitti.
Je parie que ces putains d'hippies... sont de New York.
Bahse girerim bu sikik phippiler New York'lu.
Ces hippies de New York viennent ici... et ils pensent pouvoir...
New York hippileri buraya geliyor ve kendilerinin... Asla dürüst olmadım.
Foutus hippies.
Lanet hippiler!
Rien que des putains de hippies... sur la route aujourd'hui.
Bugün yolda otuz birci hippilerden... başka kimse yok.
On ne voit que des hippies sales, des étudiants paresseux... des travestis, des drogués, de toutes les races.
Tek görebileceğin pis hippiler, okumak istemeyen öğrenciler travestiler, uyuşturucu bağımlıları ve her türlü ayak takımı.
Relaxe. Je vous vraiment aime bien, vous les hippies farfelus.
Hey, rahatla hippi-dippi.
Il a des hippies à tabasser.
Dövülecek hippiler var.
Kosterman pense que ce sont les hippies.
Kosterman militanların yaptığını düşünüyor.
Mais des policiers en tenue abattus dans la rue, ça sent l'action des hippies.
Fakat üniformalı polisler caddelerde öldürülüyor... Sanki radikallerin kokusunu alıyorum.
Sans blague, il est obsédé par les hippies.
Demek istiyorum ki militanların yaptıklarını düşünmekte zaman kaybediyor.
Les hippies n'ont rien à voir là-dedans, hein?
Ve bu işe hiç militan karışmadı, haklı mıyım?
Contre les flics, les hippies, le gouvernement, les féministes... les Noirs, les homos, les militaires et bien d'autres.
Polislerin, hipilerin, hükümetin, kadınlara özgürlük hareketinin, siyahların eşcinsellerin, bütün askeriyenin peşindeler. Dahası da var.
Les hippies ne suffisaient pas.
Hippilerin trende olmasının yeterince kötü olduğunu düşünüyordum.
Satanés hippies!
- Lanet olası hippiler!
Pas habituée aux hippies?
Bu hippilere alışık değilsin sanırım.
Un connard dans l'avion nous a dit qu'il y allait y avoir des hippies par ici.
Gelirken içeride kuş beyinlinin biri savaş karşıtı ahmakların her yerde gösteri yaptığını söyledi.
Ce n'est pas des nonnes dans un break, mais deux hippies dans un camion vert.
Station'daki rahibe grubu değil, yeşil bir kamyonetteki hippilermiş.
Où traînent les hippies ces jours-ci?
Hippiler bugünlerde nereye takılıyor?
Sales hippies!
Bitli hipi!
Vous n'avez rien de mieux à faire que d'embêter les hippies?
Yapma dostum. Uzun saçlılarla uğraşmaktan daha iyi işin yok mu?
On ne sert pas les hippies.
Hippi servisimiz yok.
Vous les hippies!
Hey, hipiler!
- Une maison de retraite pour hippies.
Yaşlı hippiler için bir huzur evine.
Parce que les hippies, c'était vers les années 60. Y a pas d'endroit sympa où ils peuvent aller quand ils sont vieux.
60'lardan beri buradalar ve yaşlanınca gidebilecekleri neşeli bir yer yok.
Ils sont tous en hippies!
Bizimkiler gidiyor!
Je savais pas que les hippies portait des sous-vêtements.
- Siz uç hippilerin iç çamaşırı giydiğini bilmiyordum.
T'as bouffé beaucoup d'acide au temps des Hippies?
Sen o zamanlar hippi dönemlerinde Acid kullandın mı?
"Écoutez les hippies!"
- "Çiçek İnsanları Dinle". - "Çiçek İnsanlar".
Écoutez la voix des hippies "JAMBOREEBOP"
Çiçek insanların sözlerini dinle.
Durant la période des hippies, qui était votre batteur?
Çiçek İnsanlar dönemindeki davulcunuz kimdi?
Il représentait des hippies.
Hippileri temsil ediyormuş.
Y a plus de hippies depuis des siècles!
Birkaç yüzyıldır hippi falan kalmadı.
Le retour des hippies Freelings!
Uçukluk yolda rahat gezmemizi sağlar!
Tous les hippies sont devenus des cadres, sont entrés dans le système.
Bütün hippiler şimdi idareci oldular ve herkes satıldı.
- Des ex-hippies.
- Eski hippiler.
Bande de hippies de mes deux!
Sizi lanet tembel hipiler!
- Sales hippies.
Sürüngenler.
"Élisez à Nouveau Sean'Tueur de Coco'O'Scanlon" "Dieu, les Armes, et les Tripes, nous Protègent de ces Dingues de Hippies"
" SEAN SCANLON'U TEKRAR SEÇİN.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]