Translate.vc / Francês → Turco / Hissés
Hissés tradutor Turco
21 parallel translation
Les huniers sont déjà hissés.
Gabya yelkenini çoktan açmış.
Un instant j'ai cru voir nos drapeaux hissés sur la colline.
Orada bir dakika için, tepede bayraklarımızı gördüm.
Hissés, Hopkins, je l'avais dit.
Fazla sürmez Hopkins. Söylemiştim, az kaldı.
Lls nous ont hissés un par un à travers la fenêtre.
Sonra adeta bir insan zinciri oluşturup bizi yukarı çektiler.
Je ne nous ai pas hissés en D1 pour devenir de la chair à canon pour des équipes comme Leeds.
Birinci Lige, tabelanın ortasında bir yer bulalım ve Leeds gibi rakipler karşısında averaj takımı olalım diye çıkmadım ben.
Quinze d'entre eux venaient de sortir du monte-charge... et ils ont été hissés en sûreté.
15'i yük asansörüyle yukarı çıkabildiler ve güvenli bir yer buldular.
Frank Costello, et Vito Genovese, se sont hissés au sommet de la Pègre new-yorkaise...
... Frank Costello ve Vito Genovese sofistike gangster Arnold Rothstein'in de rehberliğiyle...
Des hommes comme vous, aux capacités intellectuelles exceptionnelles, qui se sont hissés à un haut niveau grâce à leur intelligence et leurs facultés.
Sizin gibi olağanüstü zekâsı olan yetenekleri ve zekâlarıyla mesleklerinin en üst seviyesine çıkmış olan insanlar.
Tu te hisses.
Çık.
- Hisses tes fesses là-haut.
- Kaldır bakalım pörsümüş kıçını.
Tu hisses le drapeau demain?
Yarın bayrağı sen mi çekeceksin?
Tu me tends la main et me hisses à bord avec classe.
Sen de son derece sakin bir şekilde, eğilip, beni çekiyorsun.
Comme ça, tu hisses le drapeau blanc?
Ne yani, beyaz bayrak mı açıyorsun?
Et après, tu me hisses.
Seni kaldıracağım, tamam mı?
Mais peu importe, ça devait être un petit délit t'incriminant pour que tu te hisses par derrière ta vieille maison hantée pour la retrouver.
Ama her ne aldığımı zannettiysen eski uğrak yerine girmek için verdiğin uğraşa bakılırsa kötü bir şey olmalı.
Kate, tu hisses la voile?
Kate, yelkeni kaldırır mısın?
Jeune fille, toi qui hisses les pavillons Quelle est ta raison?
[Rüzgarın alıp götürdüğü, kargalara karıştırdığı yöreye.]
"Jeune fille, toi qui hisses les pavillons Quelle est ta raison?"
[Genç kız, ne diye çekersin bayrağı göndere? ]
Ok, à trois, je te pousse et tu te hisses par dessus.
Pekala, üçe kadar saydığımda, seni iteceğim, sen de kendini yukarı çek.
Je ne peux pas... te supporter 90 % du temps, mais même moi je sais que si tu hisses ton petit cul flasque sur cette scène ce soir tu vas éblouir la foule.
Sana günün 90 % lık kısmında katlanamıyorum. Ama ben bile biliyorum ki eğer o küçük kıçını bu gece o sahneye taşırsan seyircileri kendine hayran bırakacaksın.
Tu hisses comme ma soeur!
Kız kardeşim gibi çekiyorsun.