Translate.vc / Francês → Turco / Hiér
Hiér tradutor Turco
41,599 parallel translation
Vous savez ce que maman a dit hier?
Anneme mesaj atmak üzereydim.
Nous avons enterré ton père hier, et je sais qu'il me reste peu de temps.
Dün babanı gömdük ve benim de gidişim yakındır.
Au fait, j'ai parlé au docteur, hier soir.
Dün gece doktorla konuştum, bu arada.
Je la portais hier soir, je pensais l'avoir mise dans ma boîte, mais ce matin elle n'y était plus.
Dün gece takmıştım sonra mücevher kutuma koyduğumu sanıyordum ama sabah yerinde yoktu.
Hier, Nicky est partie en colère. En disant qu'elle allait chez une amie.
Nicky dün evden hiddetle çıktı, arkadaşı Shannonlar'a gideceğini söyledi.
- Oui. Elle était ici hier soir, et d'autres fois aussi.
Dün gece buradaydı, ara sıra burada kalıyor.
Non, pas depuis hier.
Yok, dünden beri görmedim.
- C'était comment hier soir?
- Günaydın. - Dün gece nasıldı?
Le camion de Ray était garé devant chez moi, hier soir.
Dün gece Şirin'in kamyoneti benim evin önüne park edilmişti.
Tu as récupéré des plaques hier soir?
Dün gece plaka aldın mı?
Alors, c'était comment hier soir?
Selam, ahbap. Dün gece nasıldı parti?
J'ai vu Dave, hier.
Dün Dave'i gördüm.
Écoute, je suis désolé pour hier soir.
Bak, dün gece için üzgünüm.
Avant-hier, tu me suppliais.
İki gün önce yalvarıyordun bana.
Hier soir.
- Dün gece.
Tu l'as prouvé hier, tu sais te débrouiller.
Dün öyle olduğunu kanıtladın. Kendi işini kendin görüyorsun.
Hier matin, nous avons enfin réussi à localiser la tante et l'oncle de Sara au Mexique.
Dün sabah, sonunda Sara'nın teyzesini ve amcasını Meksika'da bulmayı başardık.
La Nouvelle Génération " Je peux me souvenir cette année comme si c'était hier.
Bu yılı dün gibi hatırlıyorum.
Elle a failli mourir hier soir à cause de votre dévouement aveugle à votre travail.
İşine olan bağlılığın yüzünden dün gece neredeyse ölüyordu.
La soirée d'hier a prouvé que j'étais trop âgé.
- Dün gece dövüş günlerimin geçmişte kaldığını kanıtladı.
Demander pourquoi Iris n'était pas à la maison hier soir. Et cette combine que tu as faite ce matin à S.T.A.R. Labs.
Dün gece neden Iris'in evde olmadığını sordun.
Hier, tu es venu et tu as demandé le rapport de Edward Clariss, mais je ne t'ai pas dit à qui il appartenait, ce qui veut dire que tu as volé un échantillon quand tu t'es montré sur ma scène de crime.
Dün gelip benden Edward Clariss'in raporunu istedin ama ben sana o derinin kime ait olduğunu söylememiştim. Demek ki suç mahallinde deriden bir parça çaldın.
J'essayais d'obtenir des informations sur l'homme qui a été attaqué hier soir.
Dün gece sokak lambası çarpan adamla ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.
Donc, hier soir. Je sais notre rendez-vous n'a pas brisé de records.
Dün gece ilk randevumuz tarihin en güzel randevularından biri değildi, biliyorum.
Où es-tu parti hier?
Dün nereye kayboldun?
Je me suis permis de lire votre registre hier soir.
Dün gece kayıtlarınızı okudum.
Découverte hier soir.
Dün gece bulundu.
Où étiez-vous hier soir?
Dün gece nereye gittin?
J'allais le coincer, mais hier soir quelqu'un l'a tué.
Ona gününü gösterecektim fakat geçen gece birisi onu öldürdü.
Un dealer de Stardust a été tué hier soir par un justicier.
Bir Stardust satıcısı dün gece bir kanunsuz tarafından öldürüldü.
Je revois l'historique des preuves de la police sur ce que l'on a empêché d'être volé à Kord Industries hier soir.
SCPD kanıt kayıtlarını gözden geçiriyorum Kord Industries'den neyin çalınmasını engellemişiz ona bakıyorum.
J'ai dû me rattraper par rapport à hier soir.
Geçen geceden sonra, telafi etmem lazımdı.
Ok. Est-ce que tu es sorti hier soir en tant que Green Arrow et que tu as reçu un violent coup sur la tête?
Dün gece Green Arrow olarak çıkıp kafadan çok sert bir şeyle mi vuruldun sen?
Quand j'ai eu votre appel hier soir, j'ai pensé que quelqu'un de mon bureau me faisait une farce.
Dün gece telefonunu aldığımda ofisimden birisinin benimle dalga geçtiğini sandım.
Et bien, j'ai pensé que Thea avait souligné un bon point hier quand elle a suggéré que vous alliez sur les bonnes chaînes.
Bence Thea dün doğru kanalları kullanman gerektiğini söylediğinde iyi bir noktaya temas etti.
Hier soir, quelqu'un m'a rappelé que j'ai tout ce que je veux...
Geçtiğimiz gece birisi bana her şeye sahip olduğumu hatırlattı.
- Avant que tu n'arrives ici hier.
- Bilmiyorum. Yani dün buraya gelmeden önce.
Hier soir, vers 21h, Mark frappait à la porte de Lars, disant que Lars lui devait de l'argent, et qu'il ferait mieux de payer ou bien.
Dün gece 9 : 00 civarı, Mark Lars'ın kapısını çalıyordu Dediğine göre Lars'ın ona borcu varmış ve ödemesi gerekliymiş çünkü ödemezse...
D'après Castle, une voisine a entendu l'ex de Lars hurler à la porte de son appartement hier soir.
Castle'ın anlattığına göre, Bir komşusu Lars'ın eski erkek arkadaşının Daire kapısının önünde dün gece bağırdığını duymuş.
Pas d'après un témoin qui vous a vu le menacer hier soir.
Elimizdeki bir tanığa göre öyle değil Dün gece seni onu tehdit ederken görmüş.
Papa est sorti hier et n'est pas rentré.
Babam geçen hafta mala vurmaya diye çıktı, bir daha gelmedi.
Woody l'a nettoyé hier soir.
Woody daha dün akşam temizlemişti.
Tu en as eu une hier.
Daha dün gece toplantın vardı.
Chacune raconte une histoire légèrement différente sur un lion bleu, mais elles révèlent toutes des indices débouchant sur un événement, une arrivée ayant eu lieu hier soir.
Hepsi mavi bir aslan hakkında birbirinden çok az farklı hikâyeler anlatıyor, ama hepsi geçen gece gerçekleşen olaya ait ipuçları barındırıyor.
Hier soir, je fouillais dans les affaires de Pidge, et j'ai trouvé cette photo.
Geçen gece Pidge'in eşyalarını karıştırırken bu fotoğrafı buldum.
Entendez-moi, rois luciens d'hier. Je suis Ravus Nox Fleuret et nul n'est plus digne que moi de votre pouvoir.
Dinleyin beni eski Lucis kralları, ben, Ravus Nox Fleuret hiç kimse gücünüzü benim kadar hak etmiyor.
Regarde qui j'ai croisé hier dans le hall.
Bak, dün koridorda kiminle karşılaştım.
Je me suis beaucoup amusé moi aussi hier soir.
Ben de dün gece aşırıya kaçmışım.
- Il a été transféré hier de l'hôpital à la prison.
Dün hastaneden kodese transfer edildi.
- Une ordure de la pire espèce est arrivée hier dans cette taule.
Şerefsizin en önde gideni dün gece buraya geldi.
Hier, il a rendu visite à un taulard.
Dün öğleden sonra bir mahkumu ziyarete gelmiş.