English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Honolulu

Honolulu tradutor Turco

356 parallel translation
" Nous naviguerons jusqu'à Honolulu demain pour notre lune de miel.
Balayımız için yarın Honolulu'ya gemiyle gideceğiz.
Demain Honolulu.
Yarın, Honolulu.
Je garde mes forces pour demain à Honolulu.
Gücümü yarın Honolulu'ya saklıyorum.
Honolulu est le dernière escale.
Honolulu son durak.
J'aimerais que vous portiez cela à Melle Ames cabine B-55. Une heure après l'arrivée du bateau à Honolulu.
Bu mesajın, gemi Honolulu'ya yanaştıktan bir saat sonra B-55'teki Bayan Joan Ames'e iletilmesini istiyorum.
Tu lui as dit qu'il faudrait que j'aille à Honolulu pour mes nerfs?
İyi. Sinirlerim için Honolulu'ya gitmem gerektiğini söylemesini ayarladın mı?
Le seul remède, c'est le bateau pour Honolulu.
Üzgünüm, Byn Hardy. Kocanızın iyileşmesi için, Honolulu'ya gemi seyehatine çıkması gerekir.
Si le docteur te dit d'y aller, c'est exactement ce que tu vas faire.
Mazeret uydurmayacaksın. Doktor sana Honolulu'ya gitmeni söylediyse,..
Il faut que quelqu'un s'occupe de moi.
Ama, Honolulu'ya bi başıma gitmek istemiyorum.
- À Honolulu!
- Nereye?
- Je ne peux pas y aller.
- Honolulu'ya!
C'est réglé, je ne vais pas à Honolulu.
Betty'e sordum, o da "gidebilirsin" dedi. Tamam, bu kadarı yeter.
Oh, que si!
Honolulu'ya gitmiyorum.
Tu iras à Honolulu, même tout seul.
Ah, evet, sen. Honolulu'ya gidiyorsun.
Si je dois y aller seul... il vient avec moi.
Tek başına gitsen bile! Ben Honolulu'ya yalnız gidiyorsam, o da benimle geliyor!
Bel oiseau des îles Tes yeux sont si jolis
# Honolulu Güzeli nereden aldın şu gözleri?
Bel oiseau des îles Tu as tant de classe Avec tes lèvres cerise
# Honolulu Güzeli nereden aldın bu biçimi..
Bel oiseau des îles Tu t'y prends si bien
# Honolulu Güzeli sen işini bilirsin.
Bel oiseau des îles J'entre dans ton jeu hawaïen
# Honolulu Güzeli bu yaptığın blöf.
Nos femmes croient que nous sommes à Honolulu pour ma santé.
Ona söylesek mi? Karılarımız, sağlığım için Honolulu'ya gittiğimizi sanıyor.
Stanley n'oserait pas me mentir.
Onlar Honolulu'da, tabiki.
Un navire à destination de Honolulu fait naufrage.
Ekstra haber! Akşam haberlerini alın!
UN NAVIRE POUR HONOLULU CHAVIRE LORS D'UN TYPHON
Honolulu yolcu gemisi battı! Ekstra!
" Paquebots de Honolulu, Los Angeles.
( GİŞE ÜSTÜNDEKİ ADAM ) : Bu son telgraf raporudur.
" Les survivants se trouvent à bord du bateau de sauvetage.
"Honolulu Vapur Şirketi, Los Angeles." "Talihsiz yolcu-gemisi kazazedeleri, kurtarma gemisine aktarıldılar."
Tes yeux sont si jolis
- ( STANLEY KAPI ZİLİNİ ÇALAR ) - ( OLIVER ) : # Honolulu Güzeli,
Tes yeux sont si jolis
- ( STANLEY KAPI ZİLİNİ ÇALAR ) - ( OLIVER ) : # Honolulu Güzeli..
" Un paquebot pour Honolulu pris dans un typhon.
- Ooohh! - Ne oldu?
" Panique à bord du Muana quand la radio lâche.
"Honolulu yolcu gemisi battı. Tayfuna yaklandı." "Telsiz bağlantısının yapılamaması SS Muana'daki.."
En rentrant de Honolulu, le navire a fait naufrage.
Honolulu'dan dönüş yolumuzda, korkunç bir gemi enkazı vardı.
Pas à Honolulu.
Başından beri Honolulu'ya gitmedik!
Ma belle vahiné Ferme donc les yeux...
# Honolulu Güzeli, kapatmak olmaz şimdi o gözleri...
Je rentre à Honolulu par le bateau de minuit.
Bu gece yarısı Gemi ile Honolulu'ya dönüyorum.
Le prunier a fleuri maintes fois... depuis que j'ai entendu la douce voix de Madame Lilli à Honolulu.
Madam Lilli'nin gümüş sesi Honoluluda duyulduğundan beri... erik ağaçları daha fazla çiçek verir oldu.
On doit prendre le bateau pour Honolulu.
Honolulu'ya giden gemiye yetişmek için.
Ou est-ce Honolulu?
Yoksa Honolulu'da mıydı?
A nous Honolulu!
Honolulu, iste geliyoruz!
Surtout si j'avais su que je viendrais à Honolulu.
Hele de Honolulu'ya gelecegimi bilseydim.
- Il a de la famille à Honolulu?
- Honolulu'da ailesi var mï?
Mais qu'est-ce que tu fais ici à Honolulu?
Dostum! Honolulu'da ne yapïyorsun?
Lassé d'Honolulu? Plus de femmes?
Honolulu'da kadïn mï kalmadï?
Pourquoi veux-tu aller à Honolulu?
Fakat, niçin Honolulu'ya gitmeyi, istettiriyorsun?
On va faire croire aux femmes qu'on va à Honolulu...
Elbette, hayır. Biz, Honolulu'ya gidersek, karılarımız zannedecek ki...
Honolulu. Et l'air de la montagne?
Önerdiğim gezinti yeri... gezinti yeri..... Honolulu.
Je n'irai pas.
Honolulu'ya gitmek istemiyorum.
- Pourquoi?
- Honolulu'ya gidemem.
On n'en aurait pas vu davantage à Honolulu.
Bir taşla iki kuş vurduk.
Je ne comprends pas ce qu'il y a de drôle.
Hem buradayız, hem de Honolulu'da değiliz.. Hey, espiri ne?
Si Oliver n'était pas à Honolulu, j'aurais juré que c'était lui.
- Sorun nedir, Lottie?
Ils y sont forcément.
Oliver'ın Honolulu'da olduğunu bilmeseydim, telefondakinin o olduğuna yemin edebilirdim.
Et ta peau cuivrée Me fait tant d'effet
# Honolulu Güzeli, nereden aldın şu gözleri?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]