Translate.vc / Francês → Turco / Hr
Hr tradutor Turco
310 parallel translation
C'est le meilleur soldat qui soit en Chrétienté.
Hrıstiyan aleminde ondan tecrübeli ve iyi asker yoktur.
Quand il s'agit de conquérir, d'opprimer, de prendre ce qui n'est pas à eux, il n'y a pas de différences entre les Chrétiens et les Païens.
Fethetmek, zulmetmek, kendilerine ait olmayan bir şeyi almak istediklerinde, Hrıstiyanlar ve kafirler arasında hiçbir fark yoktur.
Tu connais Mme Silverman, toujours à vouloir tout savoir.
Bayan Silverman'ı bilirsin. Hr zaman olanı biteni öğrenmek ister.
Il écrit aussi qu'on luttera â ses ordres quand et avec qui bon lui semblera, parmi d'autres propositions chrétiennes bien attirantes...
Ve burada diyor ki ; Majesteleri kimle ve ne zaman isterse onun emri altında savaşacağız. Ayrıca başka övgü dolu Hrıstiyan tasavvurları da var.
On s'agenouille devant les paiens ou devant les chrétiens?
Kafirlere mi yoksa Hrıstiyanlara mı itaat etmeliyiz?
Nos frères chrétiens d'au-delâ du Danube, les Bulgares et les Serbes, ont été vaincus et leurs pays, transformés en provinces vassales de la Porte.
Tuna'daki Hrıstiyan kardeşlerimiz, Bulgarlar ve Sırplar yenildi. Ülkeleri fethedildi.
Et tes frères chrétiens ne t'ont pas soutenu?
Hrıstiyan kardeşlerimiz sana yardım etmediler mi peki?
Trois d'entre elles : Shohagat, Hripsime et... Gayanne?
üçü : shoghakat, hrıpsıme ve, eee, gayane?
Des chrétiens.
Hrıstiyanlar.
STATIONNEMENT RÉSERVÉ AU PERSONNEL DE L'HÔTEL WATERGATE Elle a effacé une conversation entre Nixon et Haldeman alors qu'elle transcrivait la cassette.
Kasetin kopyasını çıkarırken, Başkan Nixon ile HR Haldeman arasında geçen bir konuşmayı silmiş.
Haldeman a réitéré l'explication de la Maison-Blanche...
... HR Haldeman, Beyaz Saray açıklamasını yinelemekte.
- Il n'y en a qu'une par siècle, et c'est ce soir.
- Hr yüzyılda bir kez. Bu gece.
Elle est assez zélote pour fonder son propre Vatican.
Kendi ülkesini kuracak kadar yeterli bir Hrıstiyanlık coşkusu var.
Que les habitants doivent être chrétiens, O, neill.
Muhtemelen burada hrıstiyanlar yaşıyor, O'Neill.
C, est la premiêre fois que nous découvrons une culture chrétienne.
Bu karşılaştığımız ilk hrıstiyanlık işareti, efendim.
S, ils étaient chrétiens sur terre cela suggère que les Goa, ulds jouent à...
Eğer bu insanlar Dünya'dan ayrıldıklarında hrıstiyandıysa, o zaman bu Goa'uld da...
Il sera enterré en chrétien.
Dilerseniz, ona hrıstiyan cenazesi yapılabilir.
On entend les Beatles chez les comptables?
-... HR Block'a satmadı mı?
- On vérifie l'IRM.
- HR taramalarını onaylıyoruz.
HR 2562, aussi nommé le Projet de Loi Bruiser, sous la tutelle de Victoria Rudd qui propose d'interdire... les expériences sur les animaux en cosmétologie.
HR-2562, yani Bruiser Tasarısı. Victoria Rudd'un hayvanların tıpta denek olmamaları konusuna destek vermesi.
Pétition pour décharger HR 2652, le projet de loi Bruiser, acceptée sans objections.
Karşı dava HR-2652, Bruiser Tasarısı itirazsız olarak uygulanmıştır.
On la retrouve dans l'oreille et sur la glacière. C'est la tueuse.
Adamın kulağındaki hr neyse buz makinesinde de var.
Il ressemble chaque jour un peu plus au Christ.
Her geçen gün, daha çok Hrıstiyanlaşıyor.
"En l'île de Grande-Bretagne, " connue pour engendrer les meilleures salopes... "
"Britanya adasında, uzun zaman önce meşhur bir büyük, Hrıstiyan aleminin en iyi orospusunu doğurmak için..."
Tu veux ouvrir une branche dans chaque centimètre de notre block?
HR Blochian şubesi misin?
Le fondamentalisme chrétien grandit au sein de l'électorat de la grande superpuissance mondiale. Non seulement chez les électeurs, mais également chez le président.
Aşırı tutucu Hrıstiyanlık, dünyanın tek süper gücü olan bu ülkenin seçmenleri arasında yükseliştedir.
Le projet de loi HR7124, aussi appelé CINPLAN, propose d'ouvrir les parcs nationaux au développement.
HR-7124. CINPLAN olarak da bilinir. Bu öneriye göre milli parkların bazı kısımları yerleşime açılacak.
H.R. Oh...
Hr.
HR block?
HR firması mı?
- Principes judéo-chrétiens
- Hrıstiyanlığın Prensipleri
Je vais donc voir Carol des ressources humaines, je frappe à sa porte et je dis :
Tamam, ben de HR'daki Carol'ın yolunu tuttum, ve kapıyı çalıp dedim ki ;
Il n'y a pas de Carol.
HR'de Carol diye birisi yok.
Passez au service du personnel demain. Dites-leur que vous êtes titulaire à Seattle Grace et que vous voulez un nouveau badge.
Yarın HR'a git onlara Seattle Grace'de cerrah olduğunu ve yeni bir kimlik kartı istediğini söyle.
La FEMA construit des camps géants dans chaque partie du pays et le Congrès a introduit des projets de lois mettant les gouvernements locaux et leurs polices sous contrôle fédéral.
FEMA ülkenin her bölgesinde devasa kamplar kuruyor ve Kongre de Ulusal Acil Durum Merkezleri, HR 645 gibi yerel hükümetleri ve polisi federal kontrol altında birleştirecek kanunlar çıkarıyor.
HR 257 interdirait tout club de tir, y compris les clubs de tir Olympique.
HR257, YMCA ve Genç Olimpik Atıcılık Klüpleri de dahil bütün gençlik atıcılık sporlarını yasaklıyor.
HR 45 forcerait les propriétaire d'armes à un test psychologique fédéral, un enregistrement et un test de capacité de conservation de leurs armes.
HR 45 ile bütün silah sahiplerinin federal psikolojik tarama, ruhsat alma, ateşli silahlarını saklayabilsinler diye deneme süresi gibi zorunluluklara sokacak.
Vous devez alors excommunier la moitié de la chrétienté.
O zaman tüm Hrıstiyanlık'ın yarısını aforoz etmeniz gerekecek.
Je suis bonne chrétienne.
Ben iyi bir Hrıstiyan kadınıyım.
Je suis en combine avec HR.
HR'a olan borçlarımı tamamıyla ödedim ben.
Vargas parlait d'une combine avec HR. Les mêmes ripoux qui auraient laissé Elias tuer Carter.
Vargas, HR'a tüm borçlarını ödediğinden falan bahsetmişti aynı yozlaşmış polisler, Elias'ın Carter'i öldürmesine göz yumacaktı.
S'il ne combine pas déjà avec HR, tu pourras l'avoir.
Eğer bu adam HR'a şimdiden ödememişse, sen de bundan bir pay alabilirsin.
Je contacte qui pour contacter HR?
- HR'a ulaşmak istesem, kiminle bağlantıya geçmeliyim?
J'ai besoin de vous.
Bana HR'nın içinde lâzımsın.
Il faut que vous approchiez HR.
Onlara iyicene yaklaş.
Vous aurez besoin de vos amis de HR pour vous couvrir.
Bu şeyleri örtmen için HR'daki arkadaşlarına ihtiyacın olacak.
Tu seras un peu plus que redevable, l'ami. Tu appartiens à HR maintenant.
Biraz borçlanmaktan fazlası olacak, sevgili dostum.
Eh bien, tu as RH buzzing.
HR karıştı tamamen.
Je ne t'ai pas amener ici pour parler de l'administration.
Buraya HR hakkında konuşmaya çağırmadım.
Y a une réunion?
HR ile olan.
Il doit être l'arbitre des rois de la chrétienté.
Hrıstiyanlık'ın tüm krallarıyla şefaat etmelidir.
Demande à HR.
HR bulamıyor mu?