Translate.vc / Francês → Turco / Hu
Hu tradutor Turco
593 parallel translation
- Salut!
- Hu hu!
Vous ne serez jamais un grand écrivain... ni un être humain à part entière... tant que vous ne comprendrez pas la faiblesse hu...
Gerçek şu ki, sen asla birinci sınıf bir yazar ya da birinci sınıf bir insan olamayacaksın. Tâki insani zaaflara saygı duymayı öğrenene kadar -
Voici le Dr Hu-Hin Tang.
- Çok iyi. Bu Dr. Hu Hin Hang.
Vous feriez mieux de descendre et nettoyer les traces Je suis là.
Aşağı inip döküntü yığınını hemen temizlesen iyi olur. Yo-hu! Huu!
Coucou.
Hu hu.
Reculez! Bombie! Attendez-moi!
Hu-huu, Tombişim, beni bekle!
C'est Renard-volant Hu Zhen.
O senin sınıf arkadaşın Hu Zhen
Tu l'appelles "le troisième", donc il est le troisième disciple de votre maître.
Ona "Yaşlı 3" derdin... Demek ki sınıf numarası 3 : Uçan Tilki Hu Zhen
M. Hu.
Üstad Hu
Depuis que j'habite ici, Hu vient toujours me voir à cette époque.
Vadiye geldiğimden beri 3'üncü kardeş beni her sene ziyaret eder
Tu ne dors pas? Où est Hu le troisième?
Uyanık mısın? "Yaşlı 3" nerede?
- Hu!
Yaşlı 3
Emmenons Hu Zhen, on discutera à la maison.
Hadi önce "Yaşlı 3" ü eve taşıyalım
Hu le troisième, c'est toi?
Birader Hu?
Tu es Hu, Renard-volant?
Sen "Uçan Tilki Hu San" mısın?
La sauce aux hu ^ tres me rend passionnée.
Bu giysiler tutkumu ateşliyor. Evet.
Enfin, coucou!
Hu-Hu ordamısın?
Que peut bien avoir en tête la reine rigolote des Anglais?
Hu hu, Britanya'nın çatlak Kraliçesi şimdi ne iş üstünde?
Le coup poussa mon père à brandir ses roukers... contre ce Bog injuste, dans son ciel... et maman faisait bouhouhou dans son chagrin... de voir l'unique enfant né de ses entrailles... désappointer tout le monde.
Babam şokun etkisiyle, rukerlerini göğe açarak oradaki adaletsiz Bog'a yakardı. Annemse kederiyle bu-hu-huing yapıyordu karnından çıkmış tek çocuğunun herkes tarafından terk edilmesi karşısında.
Hé!
Hu!
C'est... Un papillon. C'est ton prénom.
Hu Die ( Kelebek ), senin ismin yani sensin.....
Et le vieux Liu?
Hu Die'nin babasına ne oldu
Papillon...
Hu Die
Xu Li a trouvé que Papillon était un joli prénom.
Shiu Li dediki Hu Die müşteriler için iyi bir isimmiş
Chambre n ° 10. Papillon! Je vous en prie.
Oda 10, Bayan Hu Die, buyrun!
Papillon, pourquoi tu...
Hu Die, neden...
Papillon!
Hu Die
- Papillon.
Hu Die
Papillon. Je me rappelle les avoir rencontrés.
Hu Die ( kelebek ) onunla tanışmıştık hani!
Messieurs, de grâce, ayez un peu d'estime pour moi, Xu Shan-hu.
Lütfen benim hatırıma durun.... Ateşkes yapalım burda hadi! İsterseniz siz dışarda devam edersiniz
Je m'appelle Wu et je suis l'interprète de M. Suzuki.
Ben Hu, çevirmen.
Connais-tu un dénommé Wu?
Hu diye birini tanıyor musun?
Wu?
Hu mu?
L'interprète qui nous a provoqués ne s'appelait-il pas Wu?
Şu çevirmenin adı Hu değil miydi? O olabilir mi?
Comprenez-moi, j'ai des procédures à respecter, et je n'ai aucune preuve contre Chen Zhen.
Böyle diyebilirsiniz, efendim. Ama prosedür böyle değil. Hu öldürüldü ama kanıt yok.
Hé, Ho.
Hu hu
Ne suis-je pas jeune et belle?
Hu hu Buradayım
Hu Lizhu.
Hu Lizhu.
Elle, c'est Hu Lizhu.
Onun adı da Hu Lizhu.
Où est Hu Lizhu?
Hu Lizhu nerede?
Hu Lizhu!
Hu Lizhu.
Hu Lizhu a été tuée.
Hu Lizhu öldürüldü.
Hu Lizhu!
Hu Lizhu...
Es-tu parent du grand maître Qin Hu-Hua?
Chin Chung-ting En büyük Chin klanının lideri Chin Hu-hua ile... ne gibi bir alakan vardır?
M. Hu m'a dit d'apporter les titres de propriété des terrains.
Hu bey toprak mülkiyet belgelerini getirmemi istedi.
C'est moi, Wade.
[ Baykuş`un "hu" sesini ingilizce "kimsin" olarak algılıyor " Benim, Wade.
Pourquoi il dit plus coucou?
Neden "Hu Hu" diyoruz ki?
Où est Papillon?
Hu Die nerede?
Papillon.
Hu Die
Papillon.
Hu Die...
Vieux Hu, ce cheval vient d'arriver?
evet, sahipleri şimdi yemek yiyor harika!