Translate.vc / Francês → Turco / Humble
Humble tradutor Turco
1,292 parallel translation
Car je suis votre humble, trés humble serviteur.
Halkın benden beklediği şeyleri yapacağım... çünkü ben sadece sizin hizmetinizdeyim.
Je suis un homme humble, venu apprendre de mes amis du nouveau monde.
Yeni Dünyalı dostlarımdan ders almak için burada olan mütevazı bir adamım.
Je suis l'humble serviteur de votre Grâce.
- Majestelerinin emrindeyim.
Levez les yeux et ouvrez vos coeurs à votre humble bienfaiteur, votre guide spirituel et dictateur à vie...
Gözlerinizi gökyüzüne çevirin ve onun buradaki varlığını görün. Ona yüreğinizi açın. Ve bu yaşamdaki ruhani özgürlüğünüzü yakalayın.
Le jardin, dans lequel se tient mon demeure humble, est séparé seulement par un sentier du parc de Rosings.
Fakirhanemin bulunduğu bahçe Rosings Küşkü'nden sadece bir patika yol ile ayrılır.
Je suis très honoré de pouvoir vous accueillir dans mon humble demeure!
Fakirhaneme teşrif etmenizden onur duydum!
Je suis extrêmement honoré de vous souhaiter un humble bienvenu dans la Cure...
Papaz evinde konuk etmekten onur...
Je ne suis qu'un intendant... un gardien pour une courte durée, vite oublié. Je suis un humble...
Ben sadece bir hizmetkâr kısa bir süreliğine görev yapacak olan bir gardiyan, güvenilerek- -
L'humble gardien de grands et terribles secrets... qui m'ont été confiés.
Güvenilerek bana emanet edilen muhteşem ve korkunç sırların mütevazı bir bekçisiyim.
Je suis votre humble servante, Melinda.
Ben garsonunuz Melinda.
"je regarde les vestiges de leur humble demeure." On est à "Témoin pour la Paix", pas dans "Guerre et Paix".
Ateşe verilmiş mütevazı evin kalıntılarını incelerken gözlerim doldu.
Mon humble personne est redevable à votre grande prouesse, à votre courage intrépide et à votre superbe et rapide épée.
Mütevazı hayatımı sizin yüce yiğitliğinize, gözü pek cesaretinize ve muhteşem, hızlı kılıcınıza borçluyum.
Gentil, humble.
Sessiz bir insandı.
Je pourrais être un roi sans sceptre Humble ou pauvre, riche ou célèbre Je pourrais tout faire, je crois
Kral olsam tahttan vazgeçebilirdim mütevazı, yoksul, zengin, meşhur yapamayacağım hiç bir şey olmazdı sana sahip olsaydım.
Un pasteur sans foi ou un humble serviteur de Dieu enculé de sa mère?
İnançsız bir papaz mısın? Yoksa Tanrı'nın sert, ana belleyici bir hizmetkar mısın?
Je suis un humble serviteur de Dieu.
Tanrı'nın sert bir hizmetkarıyım.
Il est fier, mais humble en même temps.
O, gururlu ama aynı zamanda alçakgönüllü biri.
Lui-même, et votre humble serviteur.
Ta kendisi efendimiz, her zamanki kulumuz.
- La Humble Room.
- Tevazu odasından.
Toutes avec mon humble personne.
Herkesle var.
Alors... qu'est-ce qui vous amène dans mon humble établissement?
Peki... Benim mütevazi işletmeme seni ne getirdi?
Je suis votre très humble serviteur. Trêve de politesse.
Ailen Judy ve Herb Nahasapeemapetilon.
Bienvenue en notre humble demeure.
Fakirhanemize hoşgeldiniz.
J'ai besoin de ton humble opinion.
Bir konuda dürüst fikrini istiyorum.
Entre dans mon humble logis.
Mütevazi evime buyur.
- Enaros, votre humble serviteur, qui a consacré sa vie à votre retour.
- Enaros, yaşamını dönüşünüze adayan değersiz hizmetkarınız.
Hollywood Jack! Qu'est-ce qui t'amène à notre humble poste?
Hollywood Jack, mütevazi karakolumuza seni hangi rüzgâr attı?
Tu sous-estimes les capacités de notre humble maison.
Sen mütevazı evimizin olanaklarını çok küçümsüyorsun.
M. Humble!
Bay Humble!
Je ne suis qu'un humble moine.
Ben sadece bir keşişim.
A mon humble avis, c'est ridicule.
Mütevazı fikrime göre saçmalık bu.
On m'a demandé de te donner cette humble marque de gratitude.
Minnetimizin ifadesi olarak bu küçük hediyeyi sana vermem söylendi.
Mais ne craignez rien, car ce soir, je vous fais une déclaration de principes, une promesse à tous les hommes et les femmes de cette terre dont je suis l'humble serviteur.
Bu gecelik beni korkutmayın, size ilkelerimin bildirisini sundum, içten hizmet ettiğim bu gezegenin kadınlarına ve erkeklerine, tüm kardeşlerime bir söz.
- Avance, et que ton visage terrible regarde tes serviteurs et leur humble offrande.
- Çık ortaya..... ve dehşetli çehrenle biz hizmetkarlarına ve mütevazı ikramlarımıza bak.
Je te prie de m'excuser pour cette humble demeure.
Bu basit yer için özür diliyorum.
Sans votre apport, mon humble entreprise périrait.
Siz olmasaydınız bu mütevazı projem gerçekleşmezdi.
Je suis trop humble devant tant d'intelligence réunie.
Böylesi soylu zekaların yanında zayıf kalırım.
Bien qu'à mon humble avis, vous devriez plutôt vous préoccuper de ces choses.
Sizi endişelendirmek istemesem de bunları farkettim.
Seriez-vous le vénérable Humble-épée?
Sen Keyifsiz Kılıç olarak bilinen olmalısın.
Monsieur, bienvenue dans notre humble hôtel.
Efendim, mütevazi pansiyonumuza hoşgeldiniz.
A mon humble avis, c'est vieux.
Ama ben eski olduğunu tahmin ediyorum.
Ca n'a pas été facile, j'ai voulu rester humble.
Biliyor musun? Ve kolay olmadı. Sana karşı alçak gönüllü olmaya çalıştım... ama beni çok fazla zorladın.
Oui, j'ai noté que vous aviez une très humble demeure.
Anlıyorum. Kesinlikle mütevazı bir eviniz var, Bayan McCormick.
Quelque part, dans ce tas de métal rouillé et de matelas souillés, vit un pauvre immigrant cruellement expulsé de son humble demeure.
Paslı metallerin ve boklu döşeklerin arasında bir yerde elinden evi alınan fakir bir göçmen yaşıyor. Evet.
Ça nous rend humble, non?
Ne kadar yazık değil mi?
À mon humble avis, il est dommage qu'il en soit resté à l'éducation sentimentale.
Naçizâne fikrime göre bu durum çocukların duygusal gelişimini durduruyor.
Bienvenue à la prison du Caire mon humble demeure.
Benim mütevazı evim Kahire hapishanesine hoşgeldiniz.
Apprends, petit, à faire un choix plus humble.
Lavinia elbette büyük kardeşi tercih edecektir.
Soyez l'hôte de mon humble demeure... j'ai une petite proposition.
Mütevazı bir evim var. Umarım davetimi kabul edersiniz. Size bir önerim var.
Que puis-je mendier de plus humble que d'être traitée comme ton chien?
Köpeğin olacağım, diyorum. Aşkın için, daha ne kadar alçabilirim ki?
Je suis votre plus humble servante.
Majestelerinin emrindeyim efendim.