English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Hyde

Hyde tradutor Turco

1,496 parallel translation
Je vais botter le cul de Hyde.
Hyde'in kıçını tekmeleyeceğim
Je n'arrive pas à croire que vous saviez pour Jackie et Hyde, et que vous ne m'ayez rien dit.
Hyde ile Jackie'nin birlikte olduğunu bildiğinize ve bana söylemediğinize inanamıyorum.
Je... C'est juste... Comment Hyde peut me faire ça?
Yani, Hyde bunu bana nasıl yapabilir?
Vous savez, le pire c'est quand même Hyde qui ne me le dit pas.
Biliyor musunuz bunların hiç biri Hyde'ın bana dememesinden daha kötü değil.
- C'est une question intéressante, Hyde.
- İlginç bir soru, Hyde.
Hyde, lâches moi!
Hyde, git üzerimden!
On doit trouver pour Hyde le... le cadeau parfait pour Hyde.
Hyde için süper bir hediye almalıyız.
Ok, maintenant, que voudrait Hyde?
Peki, Hyde ne ister?
Alors, quel genre de cadeau pour Hyde pourrait être volé et sale?
Öleyse Hyde için kirli ve çalıntı hediye ne olabilir?
Pas de problème, vous pouvez faire la fête ici.
Sorun yok. Hyde'ın partisini burada yapabilirsiniz.
Alors, euh, des ballons, des serpentins... tout ce qui pourrait faire oublier à Hyde qu'il n'a pas de parent...
Balonlar, süslemeler.. - Yani Steven'a anne-babasının burada olmadığını unutturacak şeyler.
Est-ce une fête pour Hyde, ou une bande de traînées dans une maison close?
Bu Hyde için doğumgünü partisi mi, yoksa genelevde felekten bir gece mi?
Oh, Hyde va adorer ça.
Hyde bunu sevecek.
Hyde, on a besoin que tu résolves un différent.
Hyde, bir konuda fikrini almamız gerekiyor.
Hyde a dit qu'il ne venait pas.
Hyde gelmeyeceğini söyledi.
Bordel, Hyde pourquoi t'as fait ça?
Lanet olsun, Hyde. Bu ne içindi?
Hyde je n'avais pas idée que tu pouvais être aussi conventionnel
Hyde, bu kadar resmi olabildiğini bilmiyordum.
au lieu de t'être fait capter par Red... peut-être que tu as capté Red... fouillant dans le paquet de Hyde!
Red'e yakalanman yerine... Belki de zuladan otlanırken... sen Red'i yakalamışsındır!
Hyde aussi.
Hyde'da.
Peu importe ce qui était dans ton tiroir et que je ne devais pas voir, je suis sûr que c'était à lui.
Çekmecede görmemi istemediğin her neyse kesin Hyde'ındır.
Hyde!
Hyde!
Merci, Hyde.
Sağ ol Hyde.
- Hey, Hyde, es-tu M. Halverson?
- Hyde, siz Bay Halverson mısınız?
Hyde, tu veux bien m'apprendre à conduire la El Camino?
Hyde, bana El Camino'yu * sürmeyi öğretir misin?
Ah, merci de t'inquiéter, Hyde, mais rien ne m'arrivera.
Endişen için teşekkürler Hyde, ama bana bir şey olmaz.
- Parce que la voiture est très puissante...
- Çünkü bu araba çok güçlüdür. - Hyde!
- Hyde! On est assis ici depuis une demie heure!
Yarım saattir burada oturuyoruz.
Hyde, le fait est qu'il est allé manger une glace sans nous...
Hyde, önemli olan, dondurma almaya bizsiz gittiği.
Tu ne peux pas forcer Hyde à faire ce que tu veux.
Hyde gibi birine bir şey yaptıramazsın.
Hyde et Jackie sont dans la forêt
Hyde ve Jackie, oturuyor ağaçta
Jackie vient de me dire... que Hyde lui a dit que tu détestes la bague.
Jackie'den duydum ki... Hyde'a yüzüğü sevmediğini söylemişsin.
Tu sais quoi, Hyde?
Biliyor musun, Hyde?
Hyde t'as poignardé dans le dos?
Hyde seni arkandan mı vurdu?
Hey, Kelso, Hyde regarde La Petite Maison dans la Prairie.
Hey, Kelso. Hyde Little House on the Prairie'yi izliyor. ( Dizi 1974 )
Hyde, ma copine a mauvais goût!
Hyde, kız arkadaşımın zevki kötü.
Hyde, tu vas à une soirée dansante organisée par l'école?
Hyde, okul gecesine mi geleceksin?
M. Hyde?
Bay Hyde.
Hey, Hyde, quand tout ça sera fini, tu crois qu'on sera encore amis?
Bütün bunlar geçtiğinde sence hala arkadaş olabilir miyiz?
On passe de Casper le fantôme à Dr Jekyll et M. Hyde?
Ne yani şimdi Sevimli Hayalet Casper'dan... Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'a mı geçtik?
Oh, non papa, je ne veux pas avoir Hyde et Fez.
- Hyde ve Fez'i bu işe karıştırmak istemiyorum.
Tu as déjà vu l'épisode où Laura... a accidentellement dit à Kelso, Hyde, Fez et Jackie qu'elle était fiancée à Donna?
Laura'nın yanlışlıkla Kelso, Hyde, Fez ve Jackie'ye Donna ile nişanlı olduğunu söylediği yeri izledin mi?
Merci, Hyde.
Sağol, Hyde.
Tu n'es en sécurité que si tu le fais sous l'eau. Pas vrai, Hyde?
Sadece su altında güvendesindir, değil mi Hyde?
Hyde, Kelso et toi êtes amis depuis toujours, tu te dois de le lui dire.
Yani, Hyde, sen ve Kelso uzun süredir arkadaşsınız, ve bunu ona söylemeye mecbursun.
- Bien sûr, Hyde va s'en charger.
- Tabi, Hyde götürür seni.
Hyde, si c'est à propos de glaces gratuites, de volleyball nu... ou d'un chien qui porte des lunettes et un chapeau, je ne préfère pas le savoir.
Hyde, eğer bu bedava dondurma, çıplak voleybol... ya da şapka ile güneş gözlüğü takan bir köpek hakkında ise hiç duymamayı yeğlerim.
Hyde, tu m'as encore eu.
Hyde, gene yakaladın beni.
Pourquoi Hyde embrasse Jackie?
Hyde neden Jackie'yi öpüyor ki?
A gauche, M. Hyde!
Sola dönün Bay Hyde.
Alors Hyde, tu veux de l'argent.
Hyde, sen para istiyorsun.
J'en ai une bonne pour toi :
Hyde, ben de sana bunu söylemeyi bekliyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]