English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Hydro

Hydro tradutor Turco

48 parallel translation
Ils le mettent sûrement dans la salle d'hydro!
Hay aksi! Şu an belki banyo yaptırıyorlardır.
J'ai laissé l'eau couler dans le bain d'hydro de Mme Simmons.
İşe bak! Simmons hanımın küvetindeki suyu açık bıraktım.
Passe-moi les hydro-compresseurs!
İngiliz anahtarını versene!
- Après le conduit hydro, à droite. - Puis à gauche à l'aérateur.
- Tünel boyunca gidip havalandırmadan sola dönün.
Ça correspond à... de l'hydro pure.
Bunun değeri aynı, saf su gibi.
Juste une gorgée d'hydro.
- Sadece suyundan bir yudum istiyorum!
Je n'aurai pas assez d'hydro.
Şundan yiyecek çıkarırsak şanslı sayılırız.
Me donne la chair de poule. Ils percent simplement la colonne vertébrale avec un pistolet hydro-pneumatique.
Küçük bir hava tabancasıyla omurgana bir delik açıyorlar.
- Hydro et M. Bell ont téléphoné. Ils voulaient avoir une conversation avec toi.
Elektrik ve telefon faturaları gecikti.
La plus remarquable innovation technique de la DS est sa suspension hydro-pneumatique dite'air-huile'.
DS'nin en dikkate değer getirdiği yenilik hidropnömatik süspansiyonu veya hava ve yağlı süspansiyonudur.
La suspension hydro-pneumatique a permis d'évacuer le Président en toute sécurité.
Hidropnömatik süspansiyon sayesinde başkan güvenli bir şekilde yola devam etti.
J'ai travaillé à la NASA, sur un projet de missile de défense hydro propulsé.
NASA'da çalışıyorum, suyla çalışan füze savunma sistemi geliştiriyorum.
De l'hydro... codone... bitar... bitartrate.
Hydrocodone... bitar... Bitartrate.
Hydro-massage.
Su masajı.
Ils sont passés en hydro, donc je reviens en neutre et...
Bir bakalım... Şu an hidrolik konumda, yani boşa almam gerekiyor ve...
Hydro 1 est mort.
Bir numaralı hidrolik gitti.
Hydro 2...
İki numaralı hidrolik...
Pas besoin de terre, c'est hydro.
Arazi gerekmiyor.
60 jours de récolte. 10 de séchage. Hydro.
60 günde hasat, 10 gün kurutma, hidro.
C'est de l'hydro.
Hidro.
Ils ont été construits pour une grande centrale hydro-electrique,
Büyük bir hidroelektrik santrâli için inşa edildiler.
Hydro quoi?
Su ne?
Et si vous continuez, vous allez finir avec ce qu ils appellent un "Blocage Hydro".
Ve sonuçta silindire su kaçtığı için hareket edememeye başlamış.
Considérant la puissance de l'usine hydro-électrique qu'il avait conçue,
Kendi tasarlamış olduğu hidroelektrik santalinin gücü düşünüldüğünde...
En rejoignant Veridian, vous auriez accès à des ressources inégalées, de nos calibreurs non gravitationnels d'hydro-percolation à nos directeurs qui ne connaissent qu'un nom d'engin cool, mais vous foutront la paix.
Eğer Veridian takımına katılırsanız, eşi benzeri görülmemiş bilimsel kaynaklara erişebileceksiniz. Yerçekimine dayanıklı hidro-perlasyon kalibratörleri mi dersiniz, sadece bir tane havalı şeyin ismini bilen yöneticiler mi dersiniz. Ama merak etmeyin işinize karışmayacağız.
Il commence par laisser des multinationales comme Alcoa construire d'énormes usines d'aluminium et exploiter les ressources hydro-électriques et géothermale.
Alcoa gibi çok uluslu şirketlerin devasa alüminyum fabrikaları kurmalarına ve jeotermal ve hidroelektrik kaynaklarını sömürmesine izin verdi.
Pourriez-vous organiser une réunion avec l'équipe de l'hydro-ingénierie du barrage des Trois Gorges?
Üç Boğaz Barajı'nın hidro mühendislik ekibiyle bir toplantı ayarlayabilir misiniz?
Vous savez quand vous avez dit que vous vouliez une réunion avec l'équipe de l'hydro-ingénierie du barrage des Trois Gorges?
Üç Boğaz Barajı'nın hidro mühendislik ekibiyle görüşmek istediğinizi söylemiştiniz ya?
P'pa, c'est pour toi. C'est l'Hydro.
Seni arıyorlar baba, şirkettenmiş.
Amenez les pelles mécaniques et l'hydro.
Salva, Miguelito kırıcıları ve hidroyu getirin.
J'ai un tuyau sur Jersey Hydro et sa Vermont Sativa, mais on est d'accord...
Jersey Hidro ve Vermont Sativa için birileriyle irtibata geçtim ama ikisinin de kalitesi vasat.
Des hydro-générateurs.
Hidro-jeneratörler.
Qui va payer la facture hydro...
Su faturalarını kim ödeyecek...
Qu'est ce que c'est d'ailleurs hydro?
Hatta su faturası da nedir?
Des toxines hydro-carboniques se sont déversées.
Bazı hidrokarbon toksinler sızdı etrafa.
Tu peux me parler solaire ou éolienne ou hydro-truc, mais le monde va toujours te bousculer, Marshall.
İstediğin kadar güneşten, rüzgârdan ya da hidro-bilmem ne'den bahset dur. Dünya her zaman seni itip kakacaktır, Marshall.
Ou avec un solvant ou un gel hydro-alcoolique.
- Evet. Ya da bir çeşit çözücü veyahut alkol bazlı temizleyici ile.
La Station Hydro est prête à partir.
Su İstasyonu hazır.
Hydro? Génial.
Hidrokodon mu?
Pour l'hydro...
Gretchen, peki ya hidrok...
Redites-moi ce que ça pourrait être, une hydro quoi? Hydrocéphalie.
Bu ne olabilir demiştiniz, hidro neydi?
On a besoin d'un hydro-générateur, et la Station Agro en a un pour les cultures.
Bize hidro jeneratör lazım. Tarım İstasyonu'nda hasatlar için bir tane olacaktı.
Le plan pour l'hydro-générateur, et n'oublie pas qu'il est rempli d'hydrazine qui se mélange à l'oxygène pour produire l'eau, donc vas-y doucement.
Hidro jeneratörün şablonu. Unutma, içinde oksijenle birleştirildiğinde su yapılan hidrazin var, o yüzden dikkatli ol.
Ok. Combien d'entre nous le vaisseau peut contenir sans hydro-générateur?
Hidro jeneratör olmadan gemi kaçımızı yaşatabilir?
Combien d'entre nous le vaisseau pourra accueillir sans hydro-générateur?
Hidro jeneratör olmadan gemi kaçımızı yaşatabilir?
Notre peuple sait comment faire marcher les appareils à oxygène et les fermes hydro-électriques.
Bizim insanımız oksijen arındırıcısının ve su tarımını nasıl işletileceğini biliyor.
Le Fraser Institute étudie la privatisation de B.C. Hydro
Belki daha verimli olur [Barajların özelleştirilmesi İçin Israr Etti ] [ 20 Okulun Özelleştirilmesi]
- Où sont Sparky et les autres? - Ils ont pris l'hydro-truc.
- Sparky ve çocuklar nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]