Translate.vc / Francês → Turco / Idaho
Idaho tradutor Turco
434 parallel translation
Là où il y avait des lndiens...
Idaho veya Omaha, şu yerlilerin de yaşadığı yerlerden biri.
Beecham est sur l'autre rive et fait partie du comté de Brender en Idaho.
Biliyorsunuz, Beecham nehrin öteki kıyısı. Ve her zaman Brender County olarak bilinmektedir. Ama anlayacağınız, Brender County, Idaho'ya bağlı.
Tous les mariages prononcés depuis 1936 ne sont donc pas légaux.
Öğrendiğimiz şey şu ki : 1936'yla bugün arasında Nevada'da Idaho eyaleti kanunlarına göre evlenen herkes yasal olarak evli değildir.
Et à partir de là, jusqu'au moment où on a tiré du lit le juge d'une ville de l'Idaho, rien n'a été accidentel, Ted.
O andan itibaren geceye kararımı vermiştim. O küçük Idaho kasabasında yargıcı yatağından kaldırıp... Hiçbir şey tesadüf değildi Ted.
J'accompagne le grand chef d'une mine à l'autre. Montana, Colorado, Idaho... A-t-il pensé à fédérer les femmes?
Madencilerin organizesi, köyden köye, Montana, Colorado ya da Idaho ancak organize kadınları hiç düşünmemiştim.
Vers l'Idaho.
Idaho'ya.
Je suis né dans l'Idaho.
Idaho.
Dans l'Idaho?
Idaho?
Il n'y a pas de marine en Idaho.
Idaho'da bir donanma yok.
Eh bien... je suis natif de l'Idaho, mais j'habite dans le Connecticut.
Haklısın ama Idaho'da doğdum. Şu an Connecticut'ta yaşıyorum.
Il a bien réussi, dans l'Idaho.
Idaho'da iyi iş yapıyor. Orada büyük bir çiftliği varmış.
Je suis de Kuna, dans l'Idaho, une toute petite ville, mais où je me plais.
Kaptan Kirk'ün başına üşüşünce yaşadıkları dehşetti.
On fait du champagne, en Idaho?
İdaho'da şampanya üretildiğini bilmiyordum.
De ce curieux champagne d'Idaho.
Şu çılgın İdaho şampanyasından içelim.
Remonte l'Idaho... et rentre par la frontière canadienne.
Dağlara çık, Idaho Arazisinden geç Kanada sınırını izle.
Boise, Idaho, nous voilà.
Boise, ldaho, geliyoruz.
j'aurais une coupe en brosse, et t'auras un "D.A" rose... et Crackers avec ses cheveux blonds... tous à Boise, Idaho.
Ben saçımı kısa kestireceğim, sense pembeye boyatacaksın... ve Crackers sarı yapacak... Hepsi Boise, ldaho'da olacak.
Boise, Idaho, tiens-toi prête.
Boise, ldaho, hazırlanın.
Maintenant j'ai une prostate comme une patate de l'Idaho.
Şimdi de Idaho patatesi gibi prostatlıyım.
J'appelle Mme Scott Freeman, même numéro, à Boise, dans l'Idaho.
Bayan Scott Freeman'ı arayacağım, aynı numara, Boise, Idaho.
J'ai bien du terrain en Idaho...
Size Idaho'dan toprak verebilirim.
Le Rêve de l'Idaho.
Adı "Idaho Rüyası."
Le Rêve de l'Idaho.
Idaho Rüyası.
Maintenant que j'ai vieilli, que je suis devenue adulte, ce sont toujours ma mère et mon père que j'aime le plus et ma maison dans l'Idaho.
* Ama büyüdüm şimdi * * Yetişkin ve kendi başına * * En çok anne ve babamı seviyorum hâlâ *
Certains de mes meilleurs amis sont enterrés en Idaho.
- Idaho'da birkaç iyi arkadaşım gömülü.
Il avait une grande jument baie de l'Idaho.
Idaho'nun dışında büyük bir kısrağı vardı. Ne hayvandı ama!
Un des grands vins de l'Idaho. Vous pouvez nous servir, à présent.
Idaho'nun en iyi şaraplarından birisi.
Je dois être mariée avant d'atteindre l'âge révoltant de 30 ans, samedi, ou je perdrai les millions que mon cher papa m'a laissés et vous serez bredouille!
Yoksa babamın bana bıraktığı milyonlarca dolar parayı kaybedeceğim. Sen de benim parama muhtaçsın. Vahşi Idaho'lu çiftçiler kadar züğürtsün, biliyorum.
Et vous êtes plus fauché que les blés de l'Idaho! Alors, ne parlons pas d'amour et finissons-en au plus vite.
Yani aşktan söz etmeyelim ve bu işi olabildiğince acısız bir şekilde halledelim.
Boïse, Idaho.
Idaho'da, Boise'de.
- Celle de l'Idaho?
Idaho'dan Mort mu?
- Elle est morte en Idaho?
Kız Idaho'da mı ölmüş?
Elle aurait pu mourir ailleurs qu'en Idaho.
Sürekli seyahat ettiğini söylerdin.
Elle est peut-être morte en Idaho.
Bilmiyorum. Belki Idaho'da.
Ici East Houston, Idaho.
Burası Doğu Houston, ldaho.
Pamplemousse, jambon... pommes de terre de l'Idaho, fromage du Wisconsin, pommes, dessert...
Teksas greyf urtu, Virginia salamı. Idaho patatesi, Wisconsin peyniri, Washington elması, f ırında Alaska.
Ces supporteurs locaux montrent vraiment beaucoup d'énergie. Idaho fait traverser le terrain au ballon.
Ev sahibi takım taraftarları güzel bir şov yapıyor.
- Idaho mène toujours, 38-32.
Dışarıda! Hala Idaho önde 38-32.
J'ai eu l'Idaho, et puis Hawaii, et maintenant la Chine!
Önce Idaho ve sonra Hawaii, şimdide Çin!
Vous vous croyez où, dans l'Idaho?
Nerede olduğumuzu sanıyorsun? Idaho mu?
- Je viens de l'Idaho.
- Idaho'luyum.
- J'ai un frère en Idaho.
- Idaho'da kardeşim var.
A Goober, dans l'Idaho, mais c'est devenu une zone de déchets du nucléaire.
Hayır. Goober ldoha'da. Ama şimdi nükleer atık deposu oldu.
A Boise, dans l'Idaho.
Boise'deyim, Idaho.
Ou au Nebraska ou dans l'Idaho, où vous verrez les fermiers... mordre la poussière, perdre leur ferme, incapables d'emprunter.
Veya Nebraska, Idaho... Çiftçilerin iflas bayrağını çektiği, çiftliklerini kaybettiği, adam gibi kredi alamadığı her yer olur.
dans l'Ouest, Idaho ou Omaha.
Batı kıyısında bir yer.
J'aimerais bien qu'une ville porte mon nom.
Ben de kendi adımda bir şehir isterim! - Hesabı ver Mac. - Schatze, Idaho.
Vous et vos voitures de location!
Ne akla hizmet Idaho'da evlendik sanki?
Pourquoi nous sommes-nous mariés en Idaho? Sun Valley est une station idéale pour les lunes de miel.
Sun Valley'nin balayı için hoş bir yer olacağını düşünmüştüm.
Ils se lancent vers le panier.
Idaho topu iyi kullanıyor.
J'ai l'Idaho!
Idaho'yu yakaladım!