Translate.vc / Francês → Turco / Ilaria
Ilaria tradutor Turco
109 parallel translation
- Ilaria!
- İlaria!
Aujourd'hui, demain, après-demain. Et t'oublieras Ilaria.
Onu bu gece becer, yarına İlaria'yı unutmuş olacaksın.
Et Ilaria n'en a rien à foutre de toi. Super!
Sen de İlaria'nın umrunda değilsin.
Ilaria!
Ilaria!
Je m'appelle Ilaria.
Benim adım Ilaria.
Le problème d'Ilaria ne s'en ira pas, et j'ai aucune idée de combien de temps il nous reste.
Başımızdaki Ilaria belası hiçbir yere gitmeyecek ve ne kadar zamanımızın kaldığını bilmiyorum.
Comment sommes-nous supposés rassembler une défense - contre la force d'Ilaria?
Ilaria kuvvetlerine karşı savunma yapacak bir birliği nasıl oluşturacağız?
Nous attirons les mercenaires d'Ilaria à l'intérieur, puis on leur fait exploser la base entière sur la tête.
Ilaria'nın askerlerini içeri çekeceğiz sonra patlayıcıları ateşleyeceğiz ve üssü havaya uçurup başlarına yıkacağız.
Sur toi tu veux dire. Les vecteurs nous traquent de l'intérieur, Ilaria de l'extérieur.
İçeride vektörler bizi avlamaya çalışıyor, dışarıda Ilaria.
On a enfin trouvé l'antiviral, et jusqu'à ce qu'Ilaria arrive, nous allons aider tout ceux que nous pouvons, vecteurs y compris.
Ilaria gelene kadar elimizden geldiğince vektörler de dahil herkese yardım edeceğiz.
On ne peut pas devenir aveugle avec Ilaria qui arrive.
Ilaria'nın varmasına birkaç saat kala karanlığa gömülemeyiz.
Quand Ilaria arrivera, tu dois dirgier les survivants au bunker, et faire exploser les charges.
Ilaria vardığında hayatta kalanları sığınağa götürüp patlayıcıları ateşlemen gerekiyor.
Illaria est là.
Vakit geldi. Ilaria buraya ulaştı.
Illaria a des ambitions planétaires et on ne peut pas les laisser réussir.
Ilaria'nın emelleri dünya çapında. Başarılı olmalarına izin veremeyiz.
L'homme à la machette d'Ilaria.
Ilaria'nın tetikçisi.
Nous allons devoir cacher ce que nous sommes, pas seulement à Ilaria mais au reste du monde.
Ne olduğumuzu saklamamız gerekecek. Sadece Ilaria'dan değil, tüm dünyadan.
Les 12 prochaines heures, Ilaria essayera d'effacer cette base de la surface de la Terre, avec nous à l'intérieur.
Önümüzdeki 12 saatte, Ilaria bu üssü biz de içindeyken yeryüzünden silmeye çalışacak.
Je n'ignore pas ses erreurs. Mais il connait Ilaria Corporation et ses méthodes.
Hatalarını görmüyor değilim ama Ilaria'yı tanıyor ve yöntemlerini biliyor.
Constance Sutton, chef de l'exploitation d'Ilaria, société mère d'Arctic Biosystems.
Adım Constance Sutton. Ilaria Şirketi'nin operasyon direktörüyüm. Arctic Biyosistem'in üst kuruluşu.
Que peut vous apporter Ilaria pour maîtriser cette maladie?
Bu korkunç hastalığı kontrol altında tutabilmek için Ilaria'dan ne istiyorsunuz?
Ilaria promeut la valeur ajoutée.
Ilaria değerli olanı elinde tutar.
Faux, Ilaria vous paie pour ça, mais pas moi.
Yanlış. O Ilaria'nın sana para ödeme sebebi.
500 immortels dirigent la Ilaria Corporation.
- Ebedi hayat. Ilaria Şirketi'ni 500 ölümsüz yönetiyor.
Ilaria voulait un virus et un antidote.
- Migren değil bu. - Ilaria virüsle panzehirini istedi.
Ilaria est partie.
Ilaria bitti.
Interpol a des vidéos de surveillance, sur lesquelles on le voit quitter le siège juste avant l'explosion.
Interpol'de bomba patlamadan önce Ilaria'nın merkezinden çıktığını gösteren güvenlik kamerası kaydı var.
Ilaria.
- Ilaria.
- Quand je suis allé à Paris pour trouver Julia, je m'attendais à la trouver prisonnière d'Ilaria, pas à la diriger.
- Julia'yı bulmak için Paris'e gittiğimde, Ilaria'nın esiri olmasını bekliyordum... -... yöneticilerinden biri değil.
Je pense qu'Ilaria est derrière tout ce qui se passe sur cette île.
Bu adada olan her şeyin arkasında Ilaria var bence.
Non, non, il n'a rien dit, c'est juste... il n'arrête pas de parler d'Ilaria.
Hayır, bir şey söylemedi ama Ilaria'nın konusunu açıp duruyor.
Je pense qu'Alan soupçonne Ilaria.
Alan bir şeylerden şüpheleniyor sanırım. Ilaria'nın konusunu açıp duruyor.
Ce sont les dernières images qu'on a de lui, quittant le siège d'Ilaria juste avant que la bombe n'explose.
Kendisinin son görüntülendiği fotoğraf bu. Bomba patlamadan hemen önce Ilaria Şirketi'nden çıkıyor.
Depuis combien de temps travailles-tu pour Ilaria?
Ne zamandır Ilaria adına çalışıyorsun?
Tu travailles pour Ilaria, n'est-ce pas?
Ilaria adına çalışıyorsun değil mi?
Depuis quand travailles-tu pour Ilaria?
- Ne zamandır Ilaria adına çalışıyorsun?
Tu travailles pour Ilaria, pas vrai?
Ilaria adına çalışıyorsun değil mi?
- Comme je le disais, nous à Ilaria Corporation soutenons l'espoir que la nature prenne soin d'elle-même, mais la surpopulation, la diminution des ressources, et les changements drastiques du climat nous ont forcé la main.
- Demin de söylediğim üzre Ilaria Şirketi olarak doğanın kendisini düzelteceğini umuyorduk. Ama aşırı nüfus artışı, azalan kaynaklar ve şiddetli iklim değişikliği bizi zorluyor.
J'ai eu des assurances qu'Ilaria suspendrait son travail - sur le virus NARVIK.
Ilaria'nın Narvik üzerindeki çalışmalarına ara vereceği sözü verilmişti bana.
De nombreux meurtres et l'attentat du siège d'Illaria à Paris.
Birçok cinayet ve Paris'te Ilaria'nın şirket binasının bombalanmasından sorumlu.
- Est-ce qu'Ilaria t'a envoyé?
- Ilaria mı gönderdi seni buraya?
- Qu'est-ce que c'est, Ilaria?
- Ilaria ne?
Bien essayé, mais la réponse correcte aurait été, "Qui est Ilaria?"
İyi denemeydi. Ama doğru yanıt "Ilaria kim?" olurdu.
Tu sais comment Ilaria s'occupe des traîtres.
- Ilaria'nın hainlere ne yaptığını biliyorsun.
Il y a des maison sécurisés d'Ilaria partout dans le monde.
- Ilaria güvenli evleri dolu dünyanın her yerinde.
Ça ressemble plus à ce qu'Ilaria essaye d'accomplir.
Aynı Ilaria'nın da yapmaya çalıştığı şey gibi.
Vous l'avez beaucoup demandé quand vous passiez tellement de temps auprès de planificateurs, comme nos collègues à Ilaria.
Ilaria'daki arkadaşlarımız gibi hep gizli saklı işleri olan insanların yanında... -... durunca böyle şeyler sormaya başlıyorsun.
Pas l'un d'entre nous, mais il travaillait sur un projet très prometteur, un projet qui pourrait empêcher nos amis d'Ilaria d'anéantir l'espèce humaine.
Bizden biri değil ama çok önemli bir şey üzerinde çalışıyor. Ilaria'daki arkadaşlarımızın insanlığın sonunu getirmelerine engel olacak bir şey.
Il y a un autre immortel renégat, mais il a travaillé sur un projet qui pourrait empêchez Ilaria de mettre fin à la race humaine.
Başka bir hain ölümsüz daha var. Ilaria'nın insanlığın sonunu getirmesini... -... engelleyebilecek bir proje üzerinde çalışıyor.
- Salut, Ila.
Merhaba İlaria.
Ilaria?
Ilaria mı?
- Ilaria a investi des millions.
Ilaria bu işe milyonlar yatırdı.