English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Innovation

Innovation tradutor Turco

221 parallel translation
- Dr Meade? - Votre approbation... pour une innovation audacieuse.
- Yapacağımız çok şaşırtıcı birşey için onayınıza ihtiyacım var.
Malheureusement, cette innovation particulière n'a pas été retenu par l'entreprise.
Maalesef, bu özel buluş yönetim düzeyinden alt kademelere kadar inmedi.
Le fait d'être sans cornes étant une innovation, cela devrait être approuvé par tous ceux qui déplacent ou expédient du bétail.
Sen sığır ticareti yapan ve bu boynuzsuzların durumunu bir yenilik olarak farkeden herkesin ayrı ayrı onayını almalısın.
L'innovation simple la plus importante que les disciples arabes interessés, investigateurs et tolérants ont apportés était de loin dans l ´ écriture des nombres.
Arap alimlerin çok uzaklardan getirdiği merak ve çabalarının, önemli bir keşif anlamındaki sayılara dönüşmüş haliydi.
La théorie de l'évolution par la selection naturelle était certainement simplement l'innovation scientifique la plus importante du 19ème siècle.
Doğal seleksiyonla evrim teorisi,... kesinlikle 19. yüzyılın en önemli bilimsel gelişmesiydi.
Le capitalisme est le seul art ouvert à l'innovation.
Çok para kazanmak yeniliklere açılan tek yoldur.
Mais cela ne serait qu'accessoire sans l'innovation décisive qu'apporte Z-001 en matière de santé.
Ama hepsi bu değil! Z-001, aynı zamanda mükemmel bir analiz istasyonu.
Tu auras déjà compris qu'il ne s'appuie pas sur la formule commune, le goût déjà fait, mais sur l'innovation permanente, la quête inlassable du mirifique et qui sait? L'inatteignable parfum des parfums.
Günlük, sıradan tatlara dayanmaz bunun yerine anlık buluşlara, mütemadiyen görkemli araştırmaya belki de asla elde edilemeyecek en muhteşem tatlara dayanır.
Merci à tous, personnellement, de votre incroyable enthousiasme pour notre dernière innovation.
Ve yenilikçi uygulamalarımızda gösterdiğiniz gayretten dolayı.. her birinize şahsen teşekkür etmek istiyorum
Le bouton Replay, une innovation Zorg : un coup, et Replay mitraille la même cible.
Kolay kullanım için tekrarla butonu, bir Zorg icadı. Atış yap, "Tekrarla" sonraki atışları aynı yere göndersin. Ve son olarak da Zorg'un en sevilen numaraları.
Où est l'innovation?
- Özür dileriz. Kusura bakmayın.
Moi, je pense que c'est une innovation répugnante.
Şahsen, ben onları sinema yiyecekleri içinde, en iğrenç yeniliklerden biri olarak buluyorum.
L'homosexuel est à la pointe de l'innovation en lingerie masculine.
Eşcinseller, iç çamaşırı melezinin en önde gelen örneğidir.
La plus remarquable innovation technique de la DS est sa suspension hydro-pneumatique dite'air-huile'.
DS'nin en dikkate değer getirdiği yenilik hidropnömatik süspansiyonu veya hava ve yağlı süspansiyonudur.
J'estime l'intuition jusqu'à un certain point, mais on aborde une décennie d'innovation scientifique.
- Sezginin değerini bir dereceye kadar anlıyorum. Fakat bilimsel araştırma aşamasına geçiyoruz.
Il a fait beaucoup pour Warner Brothers... dans le sens où il est très difficile... de se faire une réputation solide dans le domaine de l'innovation.
Warner Bros. Stüdyosu için büyük bir iş çıkardı. YapıIacak en zor şey, büyük bir itibara sahip oIup... ... oIağan dışı bir yeniIiğe yöneImek.
Donner un nom à notre modèle de business... veut dire qu'il se trompe de cible. Que ce soit du communisme ou du capitalisme, le nom n'a pas d'importance, la vraie question est, quelle richesse pouvez vous produire, quelle est la rentabilité de votre business, quel sorte de problème, quelle est votre capacité d'innovation.
Bizim çalışma şeklimizi sınıflandırmak gerçek noktasına biraz ters düşer komünistse komünist, kapitalistse kapitalist etiket problem değilki, asıl sorun ne kadar önem taşıyorsun çalışma ne kadar istikrarlı ne tür problemler var, yenilikleri ne oranda devam ettiriyorsun
C'est sa dernière innovation.
Bu onun son icadı. Buna BLU-250 deniyor.
Notre centre de recherche et développement a axé ses recherches sur le processeur de l'avenir pour créer une nouvelle ère d'innovation et de service au client.
En yüksek üretim tekniklerinin kullanıldığı, araştırma ve geliştirme merkezimizde, bilgisayar işlemcilerinin geliştirilmesinde yeni bir aşama katettik. Müşteri ilişkileri ve yeni fikirlerin geliştirilmesi adına yeni bir çağ başlattık.
Vous-même? C'est quoi cette innovation mon bon ami?
Neden bu garip hava, nazik bey?
Quelle est votre position sur le rôle du gouvernement dans le soutien de l'innovation en biotechnologie?
Biyoteknoloji alanındaki yenilikleri desteklemek için hükümetteki göreviniz ne?
La recherche récente démontre que la preuve empirique de la mondialisation de l'innovation des entreprises est três limitée.
Son araştırmalar, küreselleşmenin ortak yenilikleri konusunda gözle görülür kanıtlar getirdi.
Je crois qu'il nous faudra toujours avoir une politique d'innovation solide accentuant le développement des ressources humaines.
İyi tasarlanmış ve insan kaynakları gelişimine önem veren yenilik projeleri bizim için her zaman önemlidir. Teşekkür ederim.
Là, c'est vraiment une innovation.
Bunu bir sonraki aşamaya kaydırmış.
En effet, rien ne symbolise mieux la fusion de l'Orient et de l'Occident, de la tradition et de l'innovation, que ceci :
Gerçekten de Tayland'da, yeniyle gelenekselin birleştiği olağanüstü doğu batı karışımını bundan iyi sembolize eden başka bir şey yoktur.
Quelle innovation technologique les en empêche?
Hangi teknolojik gelişme bunu engelliyor?
Votre histoire incarne le premier esprit d'innovation... qui prospère chez la femme moderne contemporaine.
Hikayen, yenilik ruhunun başını çekiyor bugünün modern kadınlarını geliştiriyor.
Une innovation qui pourrait sauver une ou deux vies.
Bu birilerinin hayatının kurtarabilecek yeni bir teknolojik buluş.
Cette innovation attirera les foules
Hem yenilikçi hem de insanları çeker.
La commission est ouverte à l'innovation, mais il faut la surveiller de près.
Bu kurul yeni fikirleri reddetmez, ama dikkatlice takip etmek zorundadır.
Le conventionnel, c'est bien et l'innovation, c'est mauvais.
Hey... Evet, gerçekten de güzel bir oyun mahvolurdu.
J'ai cette fabuleuse innovation, je veux que vous...
Şahane bir şey keşfettim. Tadına bir bak...
J'ai toujours été très intéressé - par l'innovation technologique.
Teknolojik gelişmelerle ilgiliyimdir.
Les dessins qu'il a laissés derrière lui demeurent comme des témoignages de l'innovation dont il fit preuve et de son originalité.
Ardında bıraktığı çizimler onun yeniliklerine ve özgünlüğüne vasiyeti olarak kaldı.
Il a consacré toute sa vie à la recherche et l'innovation tout en faisant montre de perspicacité.
Bütün hayatını, sorgulamaya, anlamaya ve yenilikçiliğe adamıştır.
Le Projet Venus est un environnement qui stimule la créativité et l'innovation. Quand des personnes nous rendent visite,
Venüs Projesi ile onun oluşturduğu çevre yaratıcılığa ve yenilikçi düşünmeye olanak sağlar.
L'innovation est primordiale.
Yenilik her şeydir.
Faire preuve d'innovation a ses risques.
Yeniliğe öncülük ederken, böyle şeyler olur.
Je veux un partenaire pour une innovation sans précédent dans le jeu contemporain.
Günümüz oyununda benzersiz bir vizyon gerçekleştirecek bir ortağa ihtiyacım var.
L'APRAnet fut créé pour permettre aux scientifiques de partager les ressources informatiques afin d'améliorer l'innovation Pour que cette vision marche,
ARPAnet, yenilikleri geliştirmek üzere, bilim insanlarının bilgisayarla ilgili kaynakları paylaşmalarına olanak sağlamak amacıyla tasarlandı. Bu düşüncenin işlerlik kazanması için
Et voici notre dernière innovation, le Krelman.
- Çok değil. Ve burada da son buluşumuzu görüyorsunuz, Krelman.
Permettez-moi de vous présenter la plus grande innovation dans le monde du jeu depuis le pari mutuel.
Kumardaki en büyük ilerlemeyi sizlere sunmama izin verin.
Le prix spécial de l'innovation de la Table magique revient à Tony White pour son tour de fleurs!
Sihirli Masa Özel İcat Ödülü çiçek numarasıyla Tony White'a gidiyor!
Ecoutez, nous n'abordons que nos clients qui ont le plus de goût pour avoir leur impression sur notre dernière innovation, la résidence du Montecito, où vous pouvez acheter votre propre suite ici à l'hôtel avec tous les aménagements.
Sadece çok anlayışlı müşterilerimize yanaşarak Montecito otelindeki konfordan faydalanmakta dahil olmak üzere satın alabilecekleri dairelerle ilgili izlenimlerini öğrenmek istiyoruz.
On dit qu'un léopard ne peut enlever ses taches, mais certaines choses changent... le chemin non emprunté peut devenir un voyage... être punie peut mener à l'innovation...
Bir leopar beneklerini değiştiremez derler. Ama bazı şeyler değişir. Seçilmeyen yol, yol gezisi haline gelebilir.
J'aimerais maintenant vous montrer une innovation d'Ood Opérations.
Şimdi, Ood İşletmeleri'nin yeni bir icadına dikkat çekmek isterim.
Voter pour Lucas, c'est voter pour l'innovation de la jeunesse.
Lucas'a verilen bir oy, yenilikçi gençliğe verilen oydur.
À l'époque, Griffith dut se battre contre les distributeurs, qui craignaient que le public ne comprenne rien à cette innovation.
Griffith, o zamanlar izleyicilerin bu yeni teknikten dolayı kafasının karışacağından korkan dağıtımcılarıyla uğraşmak zorunda kalmıştı.
Une nouvelle innovation allemande
En son Alman teknolojisi.
Je l'avais vu à Helsinki deux semaines avant, mais en tout état de cause, il est venu, et Richard Stallman lui a suggérer de visiter Cygnus, parce qu'il cherchait à voir comment le modèle des logiciels libres... pourrait être appliqué pour stimuler l'innovation des entreprises en Russie,
ve hiç bir şey yokken gelmişti Richard Stallman onun Cygnus a gelmesini önermişti çünkü Özgür Yazılımla ilgiliydi ve ve anlıyordu
Une petite innovation en honneur de ton anniversaire.
- Al bakalım tatlım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]