English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Interviews

Interviews tradutor Turco

552 parallel translation
Avec leurs interviews!
- Hep röportaj istediler. - Benden de.
Je lis toutes vos interviews.
Tüm röportajlarınızı okuyorum.
Ce que nous publions est basé sur des interviews et des enquêtes.
Bakın, şu ana değin, bastığımız şeyler görüşmelere ve araştırmaya dayanıyor.
Merci beaucoup, M. Federber. Je suis navré d'avoir à interrompre ces interviews sur le terrain, Je vois qu'il est l'heure pour M. Tatum de rendre sa première visite à Léo.
Bu olay yeri röportajlarımıza ara vermek zorunda olduğumuz için üzgünüm ancak Bay Tatum'un, Leo'ya günün ilk ziyaretini yapmak üzere olduğunu görüyorum.
On le savait, car ils ne parlaient pas de se marier dans les interviews.
Bunun gerçek olduğu açıktı, çünkü evleneceklerine dair hiçbir açıklamada bulunmamışlardı.
Je n'ai pas besoin de photos, ni d'interviews, le public m'aime.
Artık ne resim ne de röportaj istiyorum. Halk beni seviyor. Tabii seviyor.
J'ai honte de donner des interviews ici.
Burada röportajım yapılırken utanıyorum.
Il fait organiser des conférences de presse... des interviews à la télé et à la radio...
Basın toplantıları, ticari bağlantılar TV ve radyo programlarına katılım.
En attendant les interviews, j'y ai planqué MacCann, Crewson et d'autres héros divers.
Orada söyleşiler için hazır beklemek üzere MacCann, Crewson ve birkaç tane daha kahramanı ayarladım.
Photos et interviews.
Resim çekip söyleşi yapmak istiyorlar.
J'ai pour ordre d'obtenir des interviews.
Benim sizinle söyleşi yapmam gerekiyor.
Et nos interviews?
Söyleşilere ne olacak?
Oui, par téléphone, par cartes, par interviews dans des magazines.
Evet, telefonlarla, kartpostallarla, dergi görüşmeleriyle.
Et même aucun, je dois le dire. Mais j'ai lu des articles, des interviews. Et je vous ai vu quelquefois à la télévision.
Fakat seni televizyonda birkaç kez görmüştüm.
Le docteur sera là dans 10 mn pour les interviews.
Doktor, on dakika sonra müsait olacak.
Plus d'interviews.
Bu yüzden mi Özgürlük Anıtı'na bomba koyacaksınız?
Ken s'occupait de la publicité, des plateaux télé, des interviews et des relations publiques.
Reklâmı Ken yapardı, konuşma toplantılarına o giderdi Görüşmeleri o yapardı ve sinemacılarla ilişkileri sürdürürdü.
Le récit qui suit est basé sur des reportages et des interviews.
Bu film yayımlanmış haberlere ve röportajlara dayanılarak yapılmıştır.
Publicité, interviews, scandale. Je n'arrive pas à croire que tu me parles sur ce ton.
- Benimle böyle konuştuğuna inanamıyorum
Principalement pour les interviews.
Öncelikle, röportajlar için.
Plus d'interviews ce soir.
Lütfen, bu akşan başka röpörtaj yok, lütfen.
En général, je n'aime pas faire d'interviews, mais je vous trouve trés intéressant.
Genelde röportaj yapmaktan hoşlanmam ama seni çok ilginç buldum.
Excusez-moi mais Mr Gould ne donne pas d'interviews.
Pardon ama Bay Gould röportaj yapmıyor.
Tu regardes beaucoup d'interviews de David?
David'in röportajlarını izliyor musun?
C'est juste que, les journalistes, les interviews...
Gazeteciler, röportajlar...
- Des interviews sur papa. Lis-les.
Babamla ilgili bazı görüşmeler.
Les interviews sont impayables. Et les frères Hanson?
Radyo röportajı mükemmeldi, ya Hanson kardeşler?
- Je ne suis pas enchanté par les interviews.
- Röportaj vermekten hoşlanmam. - Biliyorum.
Les interviews devaient avoir lieu à l'intérieur.
Röportajların galeride yapılmasına karar verdik.
Interviews de psychologues, de sociologues.
Psikologlar, sosyologlar, röportajlar falan...
Seulement les infos et les interviews.
Aslında, sadece haberler ve röportajlar.
- Laisse tomber les interviews.
- Söyleşilerle hiç uğraşma.
Bon, là nous pouvons mettre les interviews avec les parents et la pellicule où tu parles sur la recherche que tu as faite
Ailelerle görüşme sağlamak iyi... onlar için araştırdıkların hakkında konuşmak.
J'ai lu tous vos interviews.
Bütün röportajlarınızı okudum.
Je n'estime pas bien la durée des interviews.
Burada yeniyim. Görüşmelerin ne kadar süreceğini kestiremiyorum.
Ces interviews sur le thème "Que sont-ils Devenus?", c'est Déprimant.
Tv'deki şu "Şimdi neredeler?" röportajları can sıkıcıdır.
qui font la queue pour donner des interviews télévisées.
Tom Snyder ve Phil Donahue'ye herşeyin nasıl olduğunu anlatmak için...
Interviews de John Unitas et de l'entraîneur avant le match.
Çelik kavgası devam ediyor. John Unitas ve koç Ewbank ile yarınki şampiyonluk maçı hasırlıklarıyla ilgili röportajlar.
Tu vas faire trois interviews, alors?
O halde üç görüşme yapmak zorunda kalmaz mıydın?
- Il ne donne pas d'interviews.
- Röportaj vermiyor.
Je dois faire des interviews à Priok.
Priok'ta yapacağım röportajlar var.
Autographes, interviews?
Sohbet şovları, imza günleri, röportajlar?
Les interviews. Les autographes. Toutes sortes de meetings.
İmza vermeler, röportajlar, ziyaretler...
Les interviews... Comment c'est arrivé?
Şimdi röportaj veriyor olmalıydık...
Pas d'interviews, pas de photos, rien. Alors?
Ne bir görüşme, ne bir resim, hiçbir şey.
- Je fais des interviews à la radio... si je veux envoyer mes enfants à l'école privée.
Çocuklarımı özel okula göndermek için görüşmeler yapmam lazım.
J'ai encore trois interviews.
Parti bitene dek üç röportaj daha var.
Hué. Interviews. Bobineau 34.
Hue röportajları, 34. kutu.
Des interviews de GI's au feu? Et passer ça á la radio?
Cephedeki askerlerle röportaj yapıp kayıtları radyoda yayınlamak istiyorlar.
Je lis seulement les interviews.
Sadece röportajları okurum.
J'adore les interviews.
Röportajlara bayılırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]