English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Irving

Irving tradutor Turco

674 parallel translation
Je l'ai lu à Irving et Milton qui dirigent le Cinéma Le Bijou ici.
Burada sinema işleten Irving ve Milton'a okudum.
Excusez-moi... Irving August, détective privé.
Afedersiniz, Özel Dedektif Irving August.
Elle a poignardé Irving August, par peur, lorsqu'il découvrit sa cachette.
Irving August'u o öldürdü. Nerede saklandığını bulduğunda onu bıçakladı.
Il y a la mort d'Irving August.
Ortada Irving August cinayeti var.
C'était Irving August.
Ölen kişi Irving August.
Il faut nous suivre et me laisser faire ce que je peux pour la mort d'Irving August.
Seni korumamız için bizimle gelmelisin. İzin ver bir avukat olarak, August cinayeti için elimden geleni yapayım.
Irving Weisman sera là.
Irving Weisman bizimle yemek yiyor. - Olur.
Désolé pour le retard, Irving.
Kusura bakmayın, geciktik. Çok özür dilerim, Irving. Bay Phil Green.
- M. Phil Green. M. Irving Weisman.
Bay Irving Weisman.
Toi et les partisans du silence, vous n'arrivez à rien.
Irving, sen ve senin "sessiz kalalım komitelerin" hiçbir yere varamaz.
Si vous signiez Saul ou Irving Green, vous pourriez vous épargner ces peines.
Adınız Saul Green yada Irving olsaydı, bütün bu sıkıntıya girmenize gerek kalmazdı.
Le chef d'inculpation stipule que le 6 mai 1946, vous avez administré, directement ou non, une substance toxique à Richard Patrick Irving Paradine, et que vous l'avez ainsi assassiné.
Bu tutuklama emri sizi, 6 Mayıs 1946 tarihinde Richard Patrick Paradine'e zehirli madde vermek veya verilmesine neden olarak onu öldürmekle suçluyor.
Maddalena Paradine, pour la journée du 6 mai 1946, on vous accuse d'avoir délibérément assassiné Richard Patrick Irving Paradine.
Madelena Paradine, suçlamanız şudur : 6 Mayıs 1946 tarihinde isteyerek Richard Patrick Irving Paradine'i öldürdünüz.
Maddalena Anna Paradine, vous êtes accusée du meurtre de Richard Patrick Irving Paradine le 6 mai dernier.
Madelena Ana Paradine. Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. 6 Mayıs tarihinde.
Ellen, Irving veut nous voir chez McGuffy's.
- Ellen? - Evet? Irving onunla McGuffie'nin yerinde buluşmamızı istiyor.
Je me demande ce que veut Irving...
Acaba Irving ne istiyor.
- Edgar, le frère d'Irving.
Edgar Klinger, Irving'in kardeşi. Buraya geliyor.
- Qu'on était jumeaux?
- Irving ve benim ikiz olduğumuzu mu?
Irving aurait dû vous le dire.
- Söylemem gerekir. Ama size söylemiş olmalı, bilirsiniz.
M.lrving Klinger, je vous passe M.Edgar Klinger à Londres.
Şimdi bağlıyoruz. Bay Irving Klinger, sizi Londra'dan Bay Edgar Klinger'e bağlıyorum.
- Où ça? - Edgar, vous avez appelé Irving?
- Edgar, daha Irving'i aramadın mı?
Demandez à Irving qu'il se renseigne sur un jeune homme qui travaillait au magasin Ogilvy à Chicago.
Irving'i aradığın zaman, söyle ona Şikago'da Ogilvie Mağazasında çalışan bir adamı araştırsın. İsmi... Hal Rayton.
Vous avez M.lrving Klinger en ligne.
Londra'dan Bay Irving Klinger hatta. - Alo.
Vous pouvez arranger ça?
Ayarlayabilirsin. - Irving her şeyi yapabileceğini söylemişti.
Merci, Irving. De rien.
Teşekkürler, Irving.
Lrving!
Irving!
Irving, peux-tu être ici dans cinq minutes?
Beş dakika içinde burada olabilir misin?
Je ne peux pas t'en parler au téléphone, Irving.
- Telefonda açıklayamam.
Assieds-toi avec nous, Irving.
- Otursana.
Voici un très bon ami à moi, Irving Radovich.
Evet. Yakın arkadaşlarımdan Irving Radovich.
Je crois que je vais y aller. Non, n'en fais rien, Irving.
- Şey, sanırım gitmem lazım.
Je suis vraiment désolé, Irving.
Çok özür dilerim, Irving.
Oui, voilà ta boisson, Irving. Détends-toi.
- Evet, Irving, rahatla biraz.
Tu as glissé, Irving. Tu t'es presque fait mal.
Kaydın, neredeyse canın acıyacaktı.
Écoute, Irving. C'est mon histoire. Je dois la protéger.
- Bu benim haberim, korumam lazım.
Je vais payer ça, Irving. Oui.
- Bu benden olsun, Irving.
Et toi, Irving? Tu es prêt?
Sen ne dersin, Irving, hazır mısın?
En plein dans le mille, Irving. Dans le mille.
- Enfes bir hanım, Irving.
Cinq mille, Irving.
Para da enfes.
Je crois qu'Irving doit nous quitter maintenant.
- Sanırım Irving'in gitmesi gerek.
On devrait aller chercher la voiture d'Irving et partir d'ici.
Sanırım, buradan gitsek iyi olur.
- Irving...
- Irving.
- Irving...
Irving!
- Tu lui as parlé de Smitty? - Irving...
- Smitty'den ona bahsettin mi?
- M. Hennessy... - Irving...
- Bekle...
Attendez de...
- Irving!
Tu recommences, Irving.
Yine başladın işte, Irving.
Quelques amies d'Irving.
Irving'in hatunları.
- Irving?
Irving mi?
Irving?
- Irving sen misin?
Irving!
- Irving!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]