Translate.vc / Francês → Turco / Issues
Issues tradutor Turco
624 parallel translation
Toutes sont issues des plus grandes maisons du pays.
En önemli bölgelerimizin tanınmış ailelerini temsil ediyorlar.
Surveillez les issues!
- Kapıya gidin! Kapıyı dener!
J'ai vu de véritables tragédies issues de négligences, de petits riens.
Sırf dikkatsizlik yüzünden meydana gelen gerçek trajediler gördüğümü söylerken şaka etmiyordum.
N'essayez pas de fuir, les issues sont gardées.
Hadi ama! Kariyerine pandomimle başlamış birinin hakaretlerini dinleyemeyiz.
Le ton était humoristique mais comme tout sarcasme contenait un fond de vérité tant les villes formant l'épine dorsale de notre nation semblent toutes issues du même moule.
Niyeti komik olsa da pek çok iğneleyici söz gibi ülkenin belkemiğini oluşturan, aynı yapıdaki küçük şehirler için gerçeğin özünü içeriyordu.
Gare aux doubles issues!
Ara sokaklara ve arka kapılara dikkat et.
Il n'y a pas d'autres issues? Des fenêtres?
Doktor Chapman, dışarı çıkmak için başka bir yol olmadığına emin misiniz?
- Ils boucleront les issues.
- Her tarafı arayacaklar, her deliği kapatacaklar.
Surveillez toutes les issues.
Tüm çıkışları kollayın!
Il y avait des jeunes femmes. Issues des meilleures familles d'Elysée.
Orada Elysium'un en iyi ailelerinden 50 genç bayan vardı.
- Y a-t-il d'autres issues?
- Başka giriş var mı?
Le chef a dit de surveiller les issues.
Teğmen etraflarını kuşatın dedi.
La Cour acceptera-t-elle des preuves, des preuves d'expert issues d'un livre nommé la Sainte Bible?
Mahkeme bir şahide, İncil adıyla da bilinen kitap konusunda uzman bir şahide izin verir mi?
A toutes les voitures. Bloquez les issues.
Bütün giriş ve çıkışlar tutulsun.
Bloquez toutes les issues!
Cadde çıkışlarını tutun
Couvrez toutes les issues.
Her yeri kuşatın!
- Fermez toutes les issues! Urgence!
Çıkışları kapatın!
Les cameras étaient dissimulées aux issues de la Casbah.
Kasbah kontrol noktalarında gizlenmiş kameralar kullanılarak.
Ross va faire boucler les issues.
Ross birazdan tüm şehir çıkışlarını tutacaktır.
Fermez toutes les issues du Cerveau.
Beyinden tüm çıkışları kapatın.
Fermez toutes les issues!
Tüm çıkışlar kapatılacak!
Le toit et les issues.
Çatı ve çıkışlar.
Les issues sont bloquées.
Çıkışlar tutuldu!
Maintenant il faut que tu cherches du bois pour bloquer les issues.
Şimdi senden, kapılara çakabileceğim türde tahtalar bulmanı istiyorum.
Barrez toutes les issues!
Tüm çıkışları kapatın!
2 issues de secours supplémentaires sont situées au niveau des ailes.
Kapılara ek olarak kanat kısmında iki tane acil çıkış bulunmaktadır.
Ce sont des ombres issues de vos passions. Rien que des ombres.
Duygularının kontrolü altındasın.
- Alors? - Il n'y a pas d'issues, par ici.
- Buradan başka çıkış yok.
Alors, faites boucler toutes les issues, on a des renforts.
Hemen çıkışları tutalım. Gidelim.
- Ouvrez toutes les issues de secours.
Bütün acil kanalları açık tutun.
Cernez les issues!
Çıkışları kapatın.
Mais il s'agissait de bonnes filles issues de familles craignant Dieu.
Ama bunlar Tanrı'dan korkan iyi ailelerin kızlarıydı.
- Ici la Marine. Bouclez les issues.
- Biz hazırız, bölümleri kapatın.
Toutes les issues étaient surveillées.
Tüm giriş çıkışlar tutulmuştu.
Il n'y a qu'une entrée mais beaucoup d'issues de repli.
Giriş yaptığında tetikte olun Lokanta açıklık bir yerde
À chacune de ces issues, j'ai posté des hommes déguisés en clients.
Adamları tüm çıkışları... tutması için yerleştirin Hepsi garson kılığına bürünsün
Si on envoyait des hommes attendre Muppet aux issues!
Muffy görünene kadar beklemeleri için diğer bölümlere adam gönderin.
Il y a deux issues possibles.
Buradan çıkmak için iki yol var.
Fermez toutes les issues!
Tüm kapıları ve pencereleri kitleyin
Voici les Pléiades... des étoiles qui, selon les astronomes... sont issues d'une pépinière de gaz et de poussière.
Bunlar Pleiad'lar, Astronomlarca gaz ve tozdan oluştukları bilinir.
Mais qu'elle nous paraît lente, l'évolution de la vie... des molécules issues des océans primitifs, aux premières bactéries l
Ama yaşam, insan bakış açısına göre yavaş bir şekilde ilk okyanuslardaki moleküllerden ilk bakterilere doğru evrimleşti.
Nos machines... issues de la science... sont en orbite autour de Saturne.
Makinalarımız... bilimin ürünleri..
Bloquez toutes les issues.
Pekala, bütün kapıları tutun! Yürüyün! Hadi!
- "Sources issues du bâtiment fédéral"?
- "Federal bürodaki bilgi kaynağı."
- Toutes les issues sont surveillées.
- Tamam, tüm çıkışları tuttuk.
D'ici un quart d'heure, toutes les issues seront occupées.
Hayatta kalanlarını izlememiz yeterli.
Allez dire à maître Hong de bloquer les issues.
o tarafa baktık neredeler? Şurdan kaçmışlardır
Pas d'issues par là.
Bu yoldan çıkamayız.
Couvrez toutes les issues autour de la baie de lancement Alpha, d'Omicron à Zêta.
Cylonların saldırdığı gece korkunç bir şey yaptım.
Ils n'avaient que deux issues :
İki şekilde evde olabilirdi :
Déverrouillez les issues.
- Şehir kalkanını kaldır.