English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Ivor

Ivor tradutor Turco

67 parallel translation
Sire Ivor, cédez votre place.
- Kalkın, Sör Ivor. Ona yerinizi verin.
Du balai, sire Ivor.
Haydi, Sör Ivor. Çıkın.
Ivor, Nigel, Baldwin, Norbert...
Sör Ivor, Nigel, Baldwin, Norbert.
Ivor Morgan, trois livres sept. Davy Morgan, deux livres cinq.
Ivor Morgan : 3 pound 7.
- Je suis si fière pour Ivor. - C'est à moi d'être fière.
- Ivor adına gurur duyuyorum.
J'ai l'impression qu'hier encore, il allait çà et là, comme celui-ci, la bouche ouverte.
Ivor için güzel duygular besliyor musun? Daha birkaç aylıkken senin peşinde koşardı. Bunun gibi, ağzı açık.
Bronwyn et Ivor devaient être mariés par le nouveau pasteur, M. Gruffydd, qui était arrivé de l'université de Cardiff.
Bronwyn ve Ivor'un nikahını yeni vaiz, Bay Gruffydd kıyacaktı. Cardiff'teki üniversiteden geliyordu.
Ivor, va chercher Dai Griffiths et Idris John et amène-les au bureau de M. Evans.
Ivor! Dai Griffiths ve Idris John'u bul ve onları Bay Evans'ın bürosuna getir.
Il faut lui donner à manger maintenant, Mme Ivor.
- İyileşecek, Bayan Ivor.
Pour M. Ivor Morgan.
Ivor Morgan'a mektup var.
"M. Ivor Morgan, veuillez vous présenter devant Sa Maj..."
Bay Ivor Morgan'ın...
"M. Ivor Morgan, veuillez vous présenter devant Sa Majesté au château de Windsor, avec des membres choisis de votre chœur le 14 mai entre trois et cinq heures."
Bay Ivor Morgan, koro üyelerinden seçilenlerle birlikte 14 Mayıs'ta saat 3 ile 5 arasında Majesteleri Kraliçe'nin huzuruna çıkacaktır.
Ivor... est tombé sous une berline. Au niveau inférieur.
Ivor maden arabasının altında kaldı.
Demain, votre oncle Ivor lui bouche une cavité.
Çarşamba günü lvor amcanız, dişlerine tel takacak.
Cordialement, Ivor Groscul, deux ans. "
Saygılarımla, Ivor Bigbottie, yaş 2.
Ivor "Sans Blague" Biggun...
Ivor "Şaka Size Değildi Bayan" Biggun..
Voici M. Ivor Biggun. Aucune voix pour le clown bariolé du Parti du Ridicule-Qui-Tue.
Ivor Biggun, partinize yani Geride-Dikilen-Aptalca-Giyinen - Salakça-Bakan Partisine oy çıkmadı.
Dids Mc Ivor!
Dids Mclvor.
Quand vous entendrez votre nom Ivor Thomas
İsminizi duyduğunuzda öne çıkmanızı istiyorum.
Oui, Ivor, allez.
Evet, lvor, devam.
Allez, Ivor, c'est une urgence nationale.
Gel, lvor. bu milli bir aciliyet.
Je ne veux pas devoir dire qu'on a échoué à cause de toi, Ivor.
Senin yüzünden başarısız olduğunu insanlara söylemek istemiyorum, lvor.
notre colonie a été détruite.
Bu sabah Ivor Prime'daki kolonimiz yok edilmiş.
Je suis le cousin de William McCordle lvor Novello
Ben William McCordle'nin kuzeni, Ivor. Ivor Novello.
C'était lvor Novello?
- O adam gerçekten Ivor Novello muydu?
Un ami d'Ivor ll fait des films à Hollywood
Hollywood'da film çekiyormuş.
J'ai dit à lvor de l'amener, pourquoi pas?
Ivor yanında getirmek istedi. Ben de bir sakınca görmedim.
Et lvor a eu... la gentillesse de m'organiser ça
Ivor bunu bana ayarlama inceliğini gösterdi.
- Permettez
- Ivor, hayatım.
Très cher, c'était charmant
Ivor, hayatım. Çok güzeldi.
On ne présente pas lvor Novello
- Ivor Novello, tanıtmaya lüzum yok herhalde. - Elbette.
Ivor.
Ivor.
On parle de l'Ivory Winne Stadium à Hamilton, juste à côté de Guelph.
Hamilton'daki Ivor Wynne Stadyumu'ndan bahsediyorum. Guelph'in hemen dışında.
J'aime tous les animaux, mais Ivor est surement mon préféré, parcequ il est toujours gentil, et il aime sa balle, et il la rapporte.
Hayvanlara bayılıyorum ama muhtemelen en sevdiğim Ivor. Çünkü hep atik ve topu seviyor, değil mi? Geri getiriyor.
Salut Ivor!
Merhaba Ivor!
Je suis trop heureux avec Ivor.
Ivor'ı görünce çok mutlu oluyorum.
Mais Ivor, c'est mon préféré.
Ama Ivor'ı en çok seviyorum.
Je joue avec les animaux et je fais Ivor.
Hem hayvanlarla oynuyorum hem de Ivor'ı yapmaya çalışıyorum.
- Ivor se fatigue vite.
Ivor çabuk yoruluyor artık.
Salut, Ivor.
Görüşürüz, Ivor.
- Au revoir, Ivor.
- Görüşürüz Ivor.
Il faut piquer Ivor. Il a...
Ivor'ın uyutulması gerekiyormuş.
Ivor devait passer un examen, aujourd'hui.
- Evet. - Hani Ivor bugün check-up'a girecekti ya?
Vous pensez du bien de notre Ivor?
- Asıl gurur duyması gereken benim.
Ivor était avec lui.
Yanında Ivor vardı.
Bonjour, Ivor
- Merhaba, Ivor.
Morris Weissman.
Ivor'un arkadaşı Morris Weissman.
Ivor Novello
Ivor Novello.
- Je m'appelle...
- Merhaba, ben Ivor. - Kim olduğunuzu biliyorum.
* Working on a desk when Ivor * * peered above a spectacle *
çalışıyordu bir masanın üzerinde.
* Forgot that he had wrecked a girl *
Ivor bir bakış attığında, unutmuştu onun bitik bir kız olduğunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]