Translate.vc / Francês → Turco / Jafar
Jafar tradutor Turco
241 parallel translation
- C'est Jafar.
- Cafer olmalı.
Etais-tu présent, Jafar, quand Dieu lui a parlé?
Allah O'na bu sözleri ilettiğinde, sen orada mıydın Cafer?
Où sont les miracles de Mahomet, Jafar?
Hani Muhammed'in mucizeleri nerede Cafer?
Ah, Jafar! Mon plus fidèle conseiller.
Ah, Jafar--en güvenilir vezirim.
Je ne peux rien vous refuser.
al, Jafar. neye ihtiyacın olursa güzel olacak.
J'aimerais bien, mais je ne reçois d'ordres que de Jafar.
ee, yapardım fakat emirleri Jafar'dan alırım.
Jafar?
Jafar?
- Que puis-je pour votre service?
Jafar, sıkıştım! size nasıl hizmet edebilirim?
- J'étouffe! - Mais...
nefes alamıyorum, Jafar!
Grouille, Jafar!
Jafar, acele eder misin?
Jafar a fait une chose épouvantable.
Jafar çok kötü birşey yaptı.
Jafar, c'est scandaleux!
Jafar, bu bir rezalet.
Oublions cette sanglante mésaventure.
Jasmine, Jafar, şimdi bu kötü olayı unutun.
Si tu étais l'abruti de mari?
Jafar? ya kaba damat sen olursan?
Jafar! Venez voir!
Jafar, bunu görmelisin!
Voici mon grand vizir, Jafar. Lui aussi est enchanté.
bu benim vezirim, Jafar. o da çok memnun oldu.
Je vous le déconseille. Billevesées, Jafar. Apprenez à vous amuser!
efendim buna dayanamam- -Oh, rahatla, Jafar. biraz eğlenmeyi bilmelisin.
Regardez ça, Jafar!
Jafar, izle şunu!
Sornettes! Je me flatte d'être un excellent juge de la nature humaine.
saçma. jafar bildiğim bir özelliğim varsa, oda insan sarrafı olmaktır.
Tu épouseras Jafar.
- ne? Jafar'la evleneceksin.
Révisez votre boule de cristal!
Prens Ali gitti! kristalini kontrol etsen iyi olur, Jafar!
Heu... Dites-leur la vérité, Jafar. Vous vouliez ma mort!
nasıl suda boğ.. - - onlara gerçeği anlat, Jafar!
Quoi?
ne? Jafar?
Jafar, sale traître!
sen, seni hain!
Arrêtez Jafar!
ikimiz içinde mezar kazmaya başla. öldük. önce jafar'ı tutuklayın!
Jafar, mon plus fidèle conseiller, complotant contre moi! C'est vraiment épouvantable!
Jafar, en güvenilir hizmetkarım, bunca zaman aleyhime çalışmış. bu çok kötü.
Oh, t'es trop bon. Arrête, tu vas me faire rougir!
Ah, Jafar--çok kibarsın. beni utandırıyorsun, utandım.
Jafar! Infâme complotteur!
Jafar, seni aşşağılık hain.
Arrêtez, c'est un ordre!
Jafar, durmanı emrediyorum!
Mesdames, messieurs... on applaudit le sorcier Jafar à la mode d'Agrabah!
bayanlar ve baylar, Agrabaha gelen büyücü jafar'a merhaba deyin!
Princesse, je meurs d'envie de vous présenter un ami.
Oh, prenses- - - -size jafar'ı tanıtayım.
Je n'avais pas remarqué... à quel point vous étiez beau!
jafar, daha önce bu kadar yakışıklı olduğunu farketmemiştim.
S'il y reste... Tant mieux!
- Jafar, Jafar, adamımız--eğer yapamazsa, HARİKA!
Étouffe-le, Jafar! Étouffe-le comme un...
sık onu, Jafar--onu bir şey gibi sık- -!
C'est vrai, Jafar.
beni neden bu işe karıştırıyorsun?
Tu n'arrives qu'à la seconde place!
kabul et, Jafar--hala ikinci güçlüsün!
Pas si vite, Jafar.
o kadar çabuk değil, Jafar!
Chérie, cesse de rejeter tous tes prétendants! Selon la loi, tu dois avoir épousé un prince avant ton prochain anniversaire.
Jafar'ın, Agrabah'ı yönettiği günler dün gibi görünüyor.
Sa mère était loin d'être aussi difficile! Ah, Jafar! Mon plus fidèle conseiller.
Ve Kestirmeden bile daha kısa sürede saraya döneceğim.
Je ne vis que pour vous servir, Monseigneur. Quelle histoire! Jasmine refuse de se choisir un mari.
Sonunda Jafar'dan kurtuldum.
Peut-être puis-je prophétiser une issue à cet épineux problème.
- Bekle. Jafar'ın boyunduruğundaydım.
Ensuite, Jafar.
Sonra da Cafer.
Tenez, Jafar.
elmas.
Jafar vous hypnotisait avec ça.
sultanım, Jafar sizi bununla kontrol ediyordu!
Jafar!
Jafar?
Jafar sera heureux de te voir!
evlat, Jafar seni gördüğüne sevinecek!
Ne la touchez pas!
Jafar! çek ellerini üzerinden!
Arrêtez, Jafar!
hepsini boğazına sok. krakerlerin!
Bien joué, Jafar!
Jasmine!
Tous pour Jafar!
sen karışma!
Tenez, Jafar.
Bitirin işini.