Translate.vc / Francês → Turco / Jakes
Jakes tradutor Turco
159 parallel translation
Ils vous engagent pour L'Heure Vitajex.
B.S. M. seni The Vida Jakes Saati için istiyor.
Mais vous avez eu des problèmes avec la suite, The Two Jakes.
Peki sonraki filmin "Dedektif Jake" te sorun çıktı mı?
Sergent Jakes... détachez-le.
Komiser Jakes. Kelepçeleri çıkarın.
Voici le Dr. Jakes.
Bu da Dr. Jakes.
Si j'avais rendu le nom de Jakes célèbre... les gens auraient pensé que c'était grâce à mon grand-père.
Eğer Jakes soyadımla kayda değer işler yapsaydım insanlar atalarımın sayesinde olduğunu düşünürlerdi.
Walter Jakes, 70 ans, et son chien du gumbo!
Walter Jakes, yaş 70. Köpeğiyle birlikte 6 metrelik bir tanesi tarafından öldürüldü.
Oh, et Jakes est des douanes.
Jakes de Sınır Koruma'dan.
Jakes, il y a des flapjack ( dessert ) avec ton nom dessus, frérot.
Jakes üstünde ismin yazan tava keklerinden birkaç tane aldım.
À plus tard Jakes.
- Ha s... - Görüşürüz Jakes.
Jakes venait juste d'obtenir un millier de balles perforantes
Jakes bin tane zırh delici mermi yakaladı.
Donc on emprunte les balles de Jake et on les vend à un mec de Bello.
Jakes'ten kurşunları alırız. Sonra da Bello'nun adamına satarız.
Parle à Jake.
Jakes ile konuş.
Je peux te demander quelque chose?
Jakes sana bir şey sorabilir miyim?
Jake, allez mec.
Jakes hadi adamım.
Comme Jake le fou ici.
- Mesela deli Jakes burada.
Jakes, quelqu'un d'autre en a besoin d'un autre?
Jakes zulayı tazelemeye ihtiyacı olan var mı?
Jake récupère ses balles, plus un petit bourreau de travail par toi.
Jakes kurşunlarını geri aldı. Ayrıca senden ufak bir kölelik.
Jakes vient juste d'obtenir un millier de balles perforantes.
Jakes 1000 tane zırh delen mermi yakaladı.
Jakes.
- Jakes.
Jakes a dit qu'il là vu à l'entrepôt aujourd'hui.
Jakes onu bugün depoda gördüğünü söyledi.
Jakes vient d'avoir mille balles perforantes.
Jakes 1000 tane zırh delen mermi ele geçirdi.
- Aller, Jake!
- Hadi ama Jakes!
Je t'aime mec.
- Jakes? - Jakes, seni seviyorum.
Je veux essayer de nouveaux trucs, Jakes.
Yeni şeyler denemek üzereyim.
Et comme Jakes travaille je peux lui voler son détergeant.
Jakes de ortalarda yok, yani deterjanını çalabilirim.
Jakes et Johnny sont toujours coincés à la salle de sport?
Jakes ve Johnny hala spor salonundalar mı? Evet.
Jakes sur le vélo elliptique.
Jakes eliptikte.
Franchement, mec.
Jakes, hadi ama.
J'étais justement en train de dire ça à Jakes.
Ben de bunu Jakes'e söyleyip duruyordum.
Tu sais pourquoi je t'apprécie?
Seni niye seviyorum Jakes, biliyor musun?
- Bonjour, Jakes.
- Günaydın. - Nasılsın?
Dale Jakes, je ne fais rien pour ton anniversaire.
Dale Jakes, senin doğum günün için herhangi bir şey yapmıyorum.
Pour de vrai, viens ici, fiston.
Jakes, gelsene buraya bir sen.
Jakes, écoute...
- Hey Jakes, bak...
Mais tant qu'ils ne le font pas, je vais profiter de cette fête.
Ama onlar yapana kadar, ben Jakes'in doğum gününün tadını çıkaracağım.
- Non... quelqu'un doit être là quand Jakes se montrera.
Jakes geldiğinde burada olman lazım.
C'était pas pour toi, Jakes!
Bu sadece senin için değildi Jakes!
Le Sergent Jakes?
Çavuş Jakes mi?
Jakes?
- Kim?
- Faites pas attention
Jakes mi? - Boşver.
Le sergent Jakes est au tribunal.
- Çavuş jakes mahkemeye gidip geliyor.
Mieux vaut le ramener alors, Sergent Jakes.
Arkadaşı geri götürelim çavuş Jakes.
Quel snob! Si t'as pas de travail, Jakes, on va t'en trouver.
- İşin yoksa sana iş bulalım Jakes.
En tout cas, il vaut mieux que le sergent Jakes s'occupe de l'incident.
Herhâlükârda bence çavuş Jakes soruşturmayı yürütmeli.
Jakes le fera.
Jakes götürür.
Si Jakes siffle qu'il vous a vu, votre compte sera bon.
Jakes seni burada gördüğünü yukarıya uçurursa senin için pek iyi olmayacak.
C'est bon, Jakes.
- Tamam Jakes.
Non, alors soit Briggs et Jakes font un pique-nique dans le parking...
Hayır, ya Briggs ve Jakes park alanında piknik yapıyorlar...
Soit ils ont pris la voiture de Jake.
... ya da Jakes'in aracını aldılar.
Sergent Jakes, arrêtez-le.
Komiser Jakes, onu tutuklayın.
C'est l'anniversaire de Jakes samedi.
Cumartesi Jakes'in doğum günü.