Translate.vc / Francês → Turco / Jangles
Jangles tradutor Turco
47 parallel translation
{ \ pos ( 192,210 ) } Pas toi, juste Adam, ou devrais-je dire la petite danseuse?
Seninle değil, sadece Adam ile. Yoksa Bay Mo Jangles mı demeliyim?
- Jangles.
- Tıngırtı.
Si Jangles apparaît, ça va saigner, très vite.
Eğer Tıngırtı ortaya çıkarsa gerçekten çabuk ve kanlı olacak.
Il est la raison pour laquelle Jangles arrive.
Tıngırtı'nın ortaya çıkmasının asıl sebebi o.
Quand Jangles ne pourra pas le trouver, il s'en prendra à Bello et son équipe, et il le fera avec un point d'exclamation.
Tıngırtı onu bulamazsa Bello ve adamlarına saldıracak, ki bunu da ünlem işareti kullanarak yapar.
Jangles a tué le dealer numéro un de Bello.
Tıngırtı Bello'nın 1 numaralı satıcısını öldürmüş.
Tu te souviens que j'ai dit que Jangles utiliserait un point d'exclamation?
Tıngırtı'nın ünlem işareti kullanacağından bahsetmiştim ya.
Jangles est ici.
Tıngırtı burada.
Dis-moi qu'il y a des nouvelles encouragentes sur Jangles.
Lütfen aban Tıngırtı olayında güzel haberlerin olduğunu söyle.
Garder Bello en jeu nous rapproche de Jangles.
Bello'yu Tıngırtı'ya yaklaşmak için oyunda tutmamız lazım.
Je pense me concentrer sur Jangles.
Bence ben Tıngırtı'ya odaklanalım derim.
Donc Jangles sait où est la maison sécurisée de Bello.
Bu da demek ki Tıngırtı, Bello'nun güvenli evi nerede biliyor.
Le plan de Jangles.
Tıngırtı ile ilgili bir şey yok.
Le bruit court que... Caza a demandé à Jangles de revenir au Mexique.
Duyduğuma göre Caza Tıngırtı'yı geri çağırmış.
Ce type, Jangles, est... comme un chien de combat.
Bu adam, yani Tıngırtı saldırıya hazır köpek gibi.
J'ai des qualités que Jangles n'a pas.
Bende de Tıngırtı'da olmayan yetenekler vardır.
Faire tomber Caza, Jangles...
Caza'yı indirebiliriz, Tıngırtı ve Odin'i de.
Mais toi, entre tous, tu as réellement laissé ce gars être torturé juste parce qu'il avait des informations sur Jangles?
Ama orada yaptığın, adamın işkence görmesine izin vererek Tıngırtı ile ilgili ne bildiğini mi öğrenmekti?
Jangles se montre, ça va saigner, très vite.
Tıngırtı ortaya çıktığında her şey hızlı ve kanlı olacak.
Je suis sur le point d'aborder Paul Briggs. Je suis infiltré comme mercenaire de Caza connu sous le nom de Jangles.
Caza'nın paralı askeri olarak bilinen Tıngırtı olarak gizli görevdeyim ve Paul Briggs'e yaklaşmak üzereyim.
Rien sur Jangles?
- Tıngırtı ile ilgili bir şey var mı?
Si on devait avoir Jangles, on l'aurait eu.
Tıngırtı'yı yakalayacak durumuz olsa halletmiştik zaten.
Ils ont envoyé Jangles le chercher.
Tıngırtı'yı onu indirmesi için gönderdiler.
J'ai retiré la fiche avant que vous n'arriviez, donc si Jangles est arrivé là-bas avant nous, il a vu sa tête.
Bunu sen gelmeden hemen önce almıştım. Eğer bizden önce oraya gelmişse yüzünü görmüştür.
Si on trouve ce sale agent du FBI, peut-être pourra-t-il me mener à Jangles, si?
Belki bu kirli FBI ajanını bulursak bizi Tıngırtı'ya yönlendirir? Bu ajanın adı ne?
Je suis infiltré comme mercenaire de Caza connu sous le nom de Jangles.
Caza'nın paralı askeri olarak bilinen Tıngırtı olarak gizli görevdeyim.
Si j'ai appris une chose de ma chasse sur Jangles c'est que vous ne pouvez pas le laisser vous absorber.
Bunca yıldır Tıngırtı'yı kovalamaktan öğrendiğim bir şey varsa seni tüketmesine izin vermeyeceksin.
J'étais en rogne d'avoir manqué ma chance de tuer Jangles.
Tıngırtı'yı öldürme şansını kaçırdığım için çok kızmıştım.
Et puis Jangles se pointe.
Sonra... sonra Tınıgırtı geliverdi.
L'agent Cortes chasse Jangles depuis des années.
- Hayır, hayır. Ajan Cortes yıllardır Tıngırtı'yı arıyor.
Jangles.
Tıngırtı.
Odin sait que Jangles est après lui.
Odin Tıngırtı'nın peşinde olduğunu biliyor.
Tu as juste à lui dire que Jangles est là, et il accourra.
Tek yapman gereken Tıngırtı'nın burada olduğunu söylemen. Koşarak gelecek.
Personne ne s'en prend volontairement à Jangles.
Kimse Tıngırtı'nın peşinden tek gitmez.
dans laquelle je suis si Jangles le trouve.
Ama Tıngırtı'nın beni bulursa neler olabileceğinden bahsetmek istemiyorum.
Si Juan n'y était pas en tant que Jangles, alors...
Eğer Juan Tıngırtı gibi davranmıyor olsa...
Je suis infiltré en tant que mercenaire de Caza connu sous le nom de Jangles.
Caza'nın paralı askeri olarak bilinen Tıngırtı olarak gizli görevdeyim.
Tu as fui pour choper Jangles et blanchir ton nom, et tu étais...
İsmini temizlemek ve Tıngırtı'yı yakalamak için kaçtın ve sen...
La salle de lavage et la chambre de Jangles.
Burası çamaşırhanemiz ayrıca Jangles'ın odası.
Jangles est parti.
Jangles kayıp.
Mais on l'appelle Jangles.
Ama o Jangles dersek anlıyor.
On va bien, Jangles va bien, tout le monde va bien.
Biz iyiyiz, Jangles iyi, herkes iyi.
Et Jangles.
ve Jangles.
Si tu crois toujours qu'il a enlevé Jangles, alors ce n'est pas terminé pour lui, n'est-ce pas?
Hala Jangles'ı onun kaçırdığını düşünüyorsan, ki düşünüyorsun, onun için bitmedi. Değil mi?
Demander à Ron qu'il s'occupe de Jangles quelques jours.
Jangles'a bir kaç günlüğüne bakabilir mi öğreneyim.
Mais ce n'était pas Jangles.
- Ama Tıngırtı değilmiş.