Jara tradutor Turco

Il la conduira de chez Jara à la ville sainte.

Jara'nın yerinden kutsal şehire kadar kendi kullanacak.

Vous êtes Jara?

Jara sen misin?

- Il n'y aura aucun problème chez Jara.

- Garanti veriyorum, Jara'nın yeri güvenlidir.

Dans votre bureau, Jara.

Ofisinde, Jara.

Kipkemie Jara.

Kipekemie Jara,

Tu parles de Jara?

Şu Jara denilen herifi mi diyorsun?

Le vieux Jara...

Şu ihtiyar Jara?

- Jara est mort là.

- İşte orada, Jara öldürüldü.

En prenant la vie de Jara, tu as sauvé la mienne.

Jara'nın hayatını çalarak... benimkini kurtardın.

Mes sentiments ne sont pas réciproques.

Jara... hislerime karşılık vermez.

Et si je te disais que j'ai reçu une lettre de ton père disant que Jara est amoureuse d'un de tes camarades de classe?

Peki ya babandan bir mektup aldığımı, ve o mektupta, Jara'nın senin eski bir öğrenci arkadaşına âşık olduğu yazıyor dersem, ne olur?

Elle s'appelait Jara. Une Terrélienne.

Adı Jara, Terrelianlı bir kadın.

Qu'est-il arrivé à Jara?

Jara'ya ne oldu?

Médecine générale, pédiatrie, psychiatrie, toxicologie, gériatrie, etc.

Shalya, Damshtra, Jara ve Vrisha dır. Genel tıp, pediatri, psikiatri, toksikoloji, geriatri ve benzerleridir.

Bien, M. Turner, vous connaissez Victor Jara?

Peki, Bay Turner, Victor Hara'yı hiç duydunuz mu?

Où va-t-elle si tôt demain? À Jara.

Sabah erkenden nereye gidecek?

Jara... Comment ça va?

Jara, nasılsın?

Jara, tends ton bras un peu.

Jara, kolunu bir dakika şöyle tutsana.

Tu me passes le sel?

Tuzu uzatır mısın, Jara?

Quel merdier! Qu'est-ce qui s'est passé?

Siktir, ne oldu, Jara?

Tu avais des toilettes dans la salle de contrôle.

Kontrol odasında bir banyo var, Jara.

Ils en ont viré huit. C'est l'hécatombe.

Sekiz kişiyi kovdular, Jara, ne yıkım ama.

Arrête, idiot!

Dur, Jara!

Il s'occupe d'abord de Jara.

Jara gidene kadar beklememizi söyledi.

Apporte-moi deux bâtons une branche de ciste, et un peu de saint bois.

Bana biraz sopa getir... Jara... biraz, ve biraz sütleğen.

Le ciste c'est bon pour les coups.

La Jara hit için iyidir.

Jara, celui qu'a étranglé sa belle-mère, envoie plein de lettres.

Ne tuhaf! Jara da kaynanasını boğazlamıştı ama habire yazıyor içerden, sigara ve yemek istiyor elbette.

Nidhi Chaudhary pour "jara Aa"

Nidhi Chaudhary'den "Aa jara" ya gidiyor.

Elle s'appelle Jara.

Onun adı Jara.

Kaya, Bala, Graha, Udhvanga, Shalya, Damshtra, Jara et Vrisha.

Kaya, Bala, Graha, Udhvanga

Un Mohammed Atta, un Ziad Jarrah...

Bir Muhammed Atta, bir Ziya el Jara yeter.