Translate.vc / Francês → Turco / Jermaine
Jermaine tradutor Turco
84 parallel translation
Je ne crois pas que tu sois dans le coup, Jermaine.
Tipin bizimle takılmaya müsait değil Jermaine.
Liberty a dit à Wayne que Jermaine doigtait Carly derrière la patinoire.
Liberty, Wayne Duggan'a dedi ki Jermaine Carly'yi buz pateni sahasının arkasında parmaklamış.
"Lnutile de se désaper", l'hommage de Jermaine Stewart à l'amour platonique?
Ohh! "Kıyafetlerimizi çıkarmamıza gerek yok" u diyorsun. Jermaine Stewart'ın platonik aşk için yazdığı klasik şarkı.
Vrai nom : Freddy Jamal Ils sont "frères de couleur"
Gerçek adı Freddie Jermaine, Dante'nin çeyrek kardeşi.
Michael est fou, Janet a perdu la tête et maintenant, c'est Jermaine que je me tape chaque semaine.
Michael delirdi, Janet kafayı yedi... şimdi ise her hafta, günaşırı, abisi Jermaine karşıma çıkıyor.
Je croyais qu'il était fini, lui.
Jermaine'i bir daha görmem diye düşünüyordum.
Je croyais que c'était fini. Il a l'air encore plus barje que Michael.
Jermaine'ı bir daha görmem diye düşünüyordum, bizimki Michael'dan daha fazla kafayı üşütmüş.
C'est moi, ou Jermaine a vraiment le cheveu qui dégouline.
Sizce hayatınızda gördüğünüz en parlak adam ben miyimdir yoksa Jermaine midir?
Quand Jermaine passe à la télé, je suis obligé d'essuyer l'écran.
Jermaine TV'ye çıktığında ekranın parlaklığını azaltmam gerekiyor.
C'est Jermaine qui a dû passer.
"Jermaine çıkmış olmalı."
Ils ont inspiré des types comme Dre, Cube, Eminem et Jermaine Dupri.
Dre', Cube, Eminem ve Jermaine Dupri gibi adamlar için zemin hazırladılar.
Si Jermaine a l'air si bien ce soir, c'est entre autres parce qu'il a un meilleur adversaire qu'avant...
Jermaine'nin bugün iyi görünmesinin sebeplerinden biri bugün öncekilerden daha iyi rakibi olması...
La dernière fois, c'était avec Jermain Defoe.
En son Jermaine Defoe adında bir genç beni şaşırtmıştı.
- Moi, Tito. Toi, Jermaine.
O zaman ben Tito, sen de Jermaine olurdun.
- Pourquoi je suis Jermaine?
Ben neden Jermaine oluyorum?
- Jermaine Harris.
- Tremaine Harris
Jermaine, laisse tomber!
Jermaine, boş ver!
Oublie pas, tu bosses pour moi, Jermaine.
Unutma, artık bana çalışıyorsun Jermaine.
Tu ferais bien d'en faire 100 autres, Jermaine, parce que si je monte pas dans le bus pour Washington, je ferai une "marche pour la liberté" dans ta gueule.
Öyleyse, bir 100 kapı daha çalmalısın Jermaine, 'Eğer DC ye giden o otobüste olmazsam, Suratına özgürlük işaretini damgalarım.
Le combat de Jermaine.
- Jermaine'le ilgili haberim.
Tu as lu mon article sur le combat?
Jermaine maçı yazımı okudun mu?
Quand j'en parle à Metz, il me rabroue et m'envoie couvrir un combat.
Bunu Metz'e söylediğimde bana dediği, unut gitsin olmuştu. Kuru bir kuyu olduğunu Jermaine'ı haber yapmamı önermişti.
J'ignore pourquoi Jermaine Dupri se trouve avec Janet Jackson.
Jermaine Dupri nasıl Janet Jackson'la beraber oldu bilmiyorum.
Linds, je viens de parler à Jermaine, il a une idée pour un nouveau segment, où j'ouvre le show.
Linds, az önce Jermaine ile konuştum programın açılışını benim yapmamla ilgili olarak yeni bir fikri var.
Ça veut dire que je peux appeler Jermaine pour lui dire que son gars va passer à la R-Ades-io?
Bu benim Jermaine'i arayabileceğim ve ona adamının "R-Ades-yo" ya çıkacağını söyleyebileceğim anlamına mı geliyor?
Mon cousin Jermaine s'est déjà branlé dans un KFC.
Bir keresinde kuzenim Jermaine boktan bir KFC yemişti.
Je vais dire : Jackie, Jermaine, Marlon Tito, Randy, je vous aime.
Şöyle diyeceğim, " Jackie, Jermaine, Marlon Tito, Randy, sizi seviyorum.
Je m'appelle Jermaine.
Benim adım Jermaine.
Jermaine, je m'attendais à mieux de toi.
Jermaine, senden daha iyisini bekliyorum.
Jermaine?
Jermaine?
Encore un circuit de Jermaine Dye. Le second en deux matchs.
Jermaine Dye bir kez daha sayı turunu tamamlıyor. 2 maçta 2. kere.
Voici l'agent Jermaine Walker.
Bu, Memur Jermaine Walker.
Jermaine, c'est rien.
Jermaine, sorun yok.
- Jermaine, tu as ouvert la fenêtre?
Jermaine, pencereyi sen mi açtın?
Voici l'officier Jermaine Walker, et il sera en dehors de votre chambre d'hôtel toute la nuit.
Bu Jermaine Walker, ve kendisi bütün gece senin otel odanın önünde olacak.
Jermaine, c'est ok.
Jermaine, sorun yok.
Jermaine, avez vous ouvert la fenêtre?
Jermaine, camı sen mi açtın?
Je veux l'argent, Jimmy. Je vais te donner une semaine pour l'obtenir. Jermaine va te coller aux basques 24 heures sur 24 pour s'en assurer.
Parayı istiyorum Jimmy Ve bu şekilde seni rahat bırakırım
Tu ne vas pas me tuer, Jermaine. Vraiment?
Beni öldürmeyeceksin di mi?
Alors, comment tu vas me buter, Jermaine?
Nasıl yapacaksın?
Allons, on est copains maintenant, non? Je suis un adulte, Jermaine. Je sais comment ça marche.
Hadi ama büyü biraz artık
Et essaie de réveiller Delta et de la faire partir. Jermaine et moi allons nettoyer tout ça.
Şu kızı da kaldır burdan
Jermaine?
- Evet
Jermaine, tu es en train de braquer ton arme sur la mauvaise personne.
2 ye karşı 1 demek
La fête commence à 19h dans l'historique salle de danse Jermaine Jackson aux Supersuites de Pawnee.
Parti, Pawnee Supersuiti'ndeki tarihi Jermaine Jackson * Salonu'nda saat 7'de başlayacak.
Jermaine Duke, le frère du défunt, dit que
Jermaine Duke, merhumun kardeşi,
" Pas cette fois, Jermaine.
'Bu kez olmaz, Germaine.
Jackie, Tito, Marlon, Jermaine et Michael.
Jackie, Tito, Marlon, Jermaine ve Michael.
Tito, Randy et Jermaine?
Tito, Randy ve de Jermain ile.
Mon cousin Jermaine dit qu'il y a un feeling entre nous.
Dün geceki program baya iyi geçti.
N'insulte pas mon intelligence, Jermaine, s'il-te-plaît.
Biliyorum