Translate.vc / Francês → Turco / Joan
Joan tradutor Turco
2,533 parallel translation
Tu n'as pas vu comment les choses ont mal tournées avec Joan, hier soir.
Dün gece Joan ile öyle kötü bir duruma geldik ki, sen görmedin.
Joan.
Joan.
Annie, tu es en ligne avec Joan.
Annie, Joan konuşmak istiyor.
Hi, Joan.
Merhaba, Joan.
Joan, je suis tout prêt.
Joan, çok yaklaştım.
Joan, tout ce qu'Annie a fait depuis son retour de Russie n'était pas une façon de saper ton autorité.
Joan, Annie'nin Rusya'dan döndüğünden beri yaptığı şeyler senin yetkilerini hiçe saymak için değildi.
Je te dis qu'elle vient juste de quitter le bureau de Joan!
Daha yeni Joan'un ofisinden ayrılmış diyorum!
Joan?
Joan mu?
Joan n'est plus au bureau et...
Joan da işe gelmiyor ve...
- Joan. - Annie?
- Alo?
- Je suis à Zurich...
- Joan. - Annie?
Tu penses que Joan va passer par là?
Sence Joan razı olacak mı?
Quelle partie de "Joan m'a mis dans le 1er avion hors du golfe Persique à la seconde ou elle a entendu ton message vocal" n'a pas de sens pour toi?
"Joan sesli mesajını duyar duymaz beni Basra Körfezinden kalkan ilk uçağa bindirdi." cümlesinin hangi kısmını anlamadın?
C'est à propos d'Arthur et Joan Campbell.
Konumuz Arthur ve Joan Campbell.
Je suis désolée, mais... peu importe ce que c'est vous voudriez que je fasse... je n'irais pas contre Joan et Arthur.
Kusura bakma ama yapmamı istediğiniz şey her ne ise Joan ve Arthur'un aleyhinde çalışmam.
Joan Ramsey.
- Joan Ramsey.
Joan m'a vu et a commencé à crier à l'aide, en disant "arrêtez, s'il-vous-plait, arrêtez" J'ai juste...
Joan beni gördü ve bağırarak yardım istedi "Dur, lütfen dur" diyordu.
Vous aviez une liaison, Joan, et c'est comme ca que vous avez essayé de le cacher
Bir ilişkin vardı Joan ve bu şekilde saklamaya çalıştın.
Joan?
Joan?
- Joan.
- Joan.
( Gouverneur Reston ) Plutôt que de pointer du doigt aujourd'hui, Je vous suggère à la place de faire preuve de pardon, pardon pour ma femme Joan, pour son manque hâtif de jugement.
Bugün birini suçlamak yerine sizden karım Joan'ı affetmenizi rica ediyorum aceleyle yanlış karar verdiği için.
Je m'appelle Joan Wrightsdale, je suis des services sociaux.
Benim adım Joan Wrightsdale ve Sosyal Hizmetler'den geliyorum.
Joan, vous êtes là?
Joan!
Phyllis Diller, Joan Rivers,
Phyllis Diller, Joan Rivers.
Voici ma mère, Joan.
- Bu annem Joan oluyor. - Selam.
J'attendrai cinq heures et reviendrai quand son tour sera fini.
İyisi mi Joan'ın zamanı dolana kadar beş saat bekleyeyim.
- Joan, je vous l'ai déjà dit.
Joan, kaç kere söyledim?
Joan, je dois le dire, vous êtes géniale dans ce que vous faites.
Joan, söylemem gerek ki yaptığın işte çok iyisin.
T'as pas à faire ça.
Gerek yok Joan.
Je suis vraiment ravie qu'on ait dépassé tout ça.
Joan, bunu geride bırakabildiğimiz için çok mutluyum.
Il est le Jonah Hill / Jim Belushi / Zach Galifianakis de ta Joan Cusack / Lisa Kudrow / Janeane Garofalo.
O Jonah Hill / Jim Belushi / Zack Galifianakis ve sen de... Joan Cusack / Lisa Kudrow / Janeana Garofalo'sun.
Voici ma vieille amie, Joan Watson.
Bu benim eski bir arkadaşım Joan Watson. - Selam.
Tu te rappelles de Joan, mon cousin de Cedar City?
Cedar'da oturan kuzenim Joan'ı hatırlıyor musun?
Mais Joan m'en a empêché.
Ama Joan engel oldu.
Mais Joan n'en a jamais reparlé et... il est parti.
Joan bir daha bahsini açmadı ve çiftlik çalışanı işi bıraktı.
Mais lui et moi sommes membres d'un club très exclusif, les clients clean de Joan Watson.
Hayır. Ama o ve ben çok özel bir kulübün üyeleriyiz,.. ... Joan Watson'ın ayık kalma rehberliği müşterileri.
Des amis de Trent, Joan et Kip.
Bunlar da Trent'in arkadaşları, Joan ve Kip.
Kip et Joan nous invitent sur leur bateau.
Kip ve Joan bizi teknelerine davet etti. Geç kalıyoruz.
Joan apporte le reste.
Gerisi Joan'da.
On pourrait proposer à Kip et Joan de venir avec nous.
Kip ve Joan'ı da alırız, akşamı da öyle geçiririz.
Je n'ai pas envie d'être avec Kip et Joan.
Kip ve Joan'la takılmak istemiyor canım.
Comment Joan a trouvé le temps de commander à manger?
Joan ne ara zaman buldu da dışarıdan yemek sipariş etti?
Je lui demanderai les recettes des plats de ce resto.
Joan'ın Big Daddy's menüsündeki tarifini öğrenmeliyim.
Joan a trouvé une victime.
Joan kendine bir kurban buldu he?
Des trucs calmes, genre Joan Baez, tout ça.
- Çok hoş. - Rahatlatıcı şeyler, evet.
T'aimes bien Joan Baez?
Joan Baez'i seviyor musun?
J'adore Joan Baez!
Joan Baez'e bayılıyorum.
Alors, la prochaine fois que je passe au Second Stop, tu me feras la réduction "fan de Joan Baez". Avec plaisir.
Dinle, gelecek sefer kafeye geldiğimde, bana Joan Baez hayranı indirimi yapmak zorundasın.
Joan Didion appelle.
Joan Didion arıyor.
Elle ira bien Joan.
Hiçbir şey olmayacak, Joan.
Ah!
Joan Baez tarzı şeyler.