Translate.vc / Francês → Turco / Jokey
Jokey tradutor Turco
190 parallel translation
Trouvez le cheval que monte Burns, et c'est votre homme!
Jokey Burns'ün kime bindigini bul, oynayacagin at o. Kolay.
Voilà votre cheval : 152...
Jokey Burns, 1 52.
Mais le jockey est descendu aux trois quarts... et a dut le trimballer sur son dos.
Gumlegs kazandı ama jokey 3. çeyrekte düştüğü için kurdeleye kadar onu sırtında taşımak zorunda kaldı.
C'est un mouton. Le jockey était un gars très insultant.
Jokey çok küstahtı.
Goldez était notre premier témoin.
O jokey bizim ilk tanığımızdı.
La police a découvert quelque chose sur la mort du jockey?
Whitey, gazeteleri okumadım. Jokey olayı ne alemde? Polis ipucu bulmuş mu?
Du nouveau sur le jockey?
Jokeyle ilgili bir şey var mı? Şu öldürülen jokey.
- Ce jockey me cause du souci.
- Beni asıl düşündüren şu jokey.
Le jockey n'a pas été assassiné.
Teğmen, jokey öldürülmedi.
Je n'ai pas tué ce jockey!
Jokey cinayetini bana yüklemeye çalışıyorsan hiç uğraşma.
Et je tue rarement des jockeys.
Ben de haftalardır bir jokey öldürmedim, gerçekten.
Le célèbre jockey.
- Şu ünlü jokey.
ça me plaît.
- Evet, hadi gidelim. Jokey kulağa hoş geliyor.
J'ai un cheval dans la course.
Jokey Kulübü bahislerinde bir atım var.
Je ferais bien un galop d'essai, vous m'engagez comme jockey?
Beni jokey olarak kabul etmeye ne dersiniz?
- Demande au disc-jockey.
- Disk jokey'e sor.
Alors le jockey unijambiste dit...
Tek bacaklı jokey böyle demişti...
Un jockey unijambiste?
Tek bacaklı bir jokey mi?
Mercredi, le prince va au Jockey-club.
Prens çarşamba günü Jokey Kulübü'ne gidiyor.
Tu veux être un bon jockey, hein?
Jokey olmak istemiyor musun?
Mais je verserai la somme à la caisse de secours des hommes de cheval!
Ama, Jokey Fonu'na bağışta bulunacağım.
Jockey.
Jokey ha.
Jockey.
Jokey ya.
Sinon, je te signale à l'association des jockeys.
Seni Jokey Kulübü'ne şikayet ederim yoksa.
Changement de jockey dans la cinquième à Rockingham.
Rockingham'de bir son dakika jokey değişikliği var.
Je vais chercher le directeur.
- Bir jokey değişikliği var... - Müdürü çağırayım.
Bonsoir, Joe.
Merhaba, Jokey.
Regarde le clown avec son short!
Şu jokey pantolonlu palyaçoya bak!
Le Jockey-Club de France a engagé un détective, Aubergine, pour enquêter.
Fransız Jokey Kulübü araştırma için bir dedektif tuttu, Aubergine.
Une minute.
Neyseki jokey iyi.
- Le jockey?
- Jokey mi?
Tu crois que je me prends pas des baffes tous les jours par ces voleurs de distributeurs ou par ces menteurs de journalistes?
Hırsız bir girişimci veya korkak bir jokey tarafından... her gün dövülmediğimi mi düşünüyorsun, - ya da yalancı bir gazeteci tarafından?
- Félicitations! Je savais qu'il gagnerait.
Sana söylemiştim, o jokey bu gün kaybetmez, diye.
Je voudrais être jockey.
Ben Jokey olmayı istiyorum.
J'ai donné le chien à Sandy Bain, le jockey de Prince.
Jokey.
Le jockey est descendu de cheval, et lui a couru après.
Ve jokey attan düşmüştü ve onu kovalamaya başlamıştı.
- Le handicapeur est sur le coup.
- Rodeocuyu jokey yapmışlar.
Le beau Jeff.
Jokey Jeff.
il a plus de place dans son slip!
Jokey şortunda daha çok yer kalacak.
C'est comme les courses. On ne gagne pas à chaque fois.
başka yöntemi, jokey kulubünde günahkar olunmaz onlar neden hayırseverlik işlerini yapıyorlar
Il m'en a fait voir.
O bana bir jokey gibi biniyordu.
Tu veux être disc-jockey?
Disk jokey mi olmak istiyorsun?
Tout à fait. Depuis que j'ai sept ans.
Hem de çok. 7 yaşımdan beri bir disk jokey olmak istiyorum.
Comme DJ, tu es merdique, mais comme programmateur, génial.
Bir disk jokey olarak tam bir pisliktin. Ama harika bir programcısın. İşte maaş günü.
Adoré ou haï, l'extravagant DJ Howard Stern a crevé l'audimat aujourd'hui, devenant No 1 à Washington.
Aman Tanrım. Sevin ya da nefret edin ama sıra dışı disk jokey Howard Stern Washington'a bir numaraya doğru ilerliyor.
Un DJ de nos concurrents a provoqué des changements dans les habitudes d'écoute.
Görünüşe göre bir disk jokey bu rekabette dinleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Un seul disc-jockey a raflé toute notre audience?
Tüm dinleyici kitlemizi bir disk jokey mi aldı?
Tristement célèbre pour ses meurtres?
Ünlü Kıskanç Jokey Cinayetleri mi?
Un jockey?
Jokey tutamayiz.
On a tous peur.
Şu ölü disk jokey Paul MacCane vardı ya?
Tu seras jamais un grand DJ.
Sen asla bir disk jokey olamazsın.