English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Jonah

Jonah tradutor Turco

1,201 parallel translation
- Où se trouve Jonah maintenant?
- Jonah nerede şimdi?
Mais si vous voulez de l'aide pour capturer Jonah... je suis prêt.
Ama Jonah'ı yakalamak için yardım etmemi isterseniz ; buna hazırım
On a une seule piste : les aveux de Jonah, d'après Mithell Cafferty.
Şimdilik Mitchell Caffery'nin Jonah'ın itiraf ettiği varsayımına göre hareket edeceğiz.
J'étais là hier, quand Gracie s'est opposée à Jonah.
- Dün Gracie Jonah'a karşı dururken ben de oradaydım.
Si Jonah a bien fait ça, il ne viendra pas de plein gré.
Eğer bunu Jonah yaptıysa buraya güle oynaya gelmeyecektir.
Vous avez dit qu'elle s'était opposée à Jonah, et maintenant elle est morte.
Onun Jonah'a karşı geldiğini siz söylediniz, ve şimdi o hayatta değil.
Des nouvelles de Jonah?
Jonah'tan haber var mı?
Il vaut mieux pour Jonah que Gray ne le trouve pas.
Jonah, Gray'in onu bulamaması için dua etse iyi olur.
À la planque de Jonah.
- Jonah'ın yerine.
Je pense que Jonah est venue rendre une visite de courtoisie à Emily.
Emily'nin anlayışına sığınarak buraya gelmiş olabileceğini düşündüm.
Ça ne se calmera pas tant qu'on ne trouvera pas Jonah Prowse.
Birisi Jonah Prowse'u bulmadan da yatışacağa benzemiyor.
C'est sa seule chance.
Bu Jonah'ın tek şansı.
Les truands comme Jonah Prowse pensent que nous sommes des cibles faciles.
Jonah Prowse gibi suçlular bizim kolay lokma olduğumuzu düşünüyorlar.
Nous devrions trouver Jonah Prowse et faire de lui un exemple.
Bence Jonahı bulup onu tüm herkese ibretlik yapmalıyız.
Si quelqu'un apprend que tu caches Jonah Prowse... alors que toute la ville le cherche, ils vont tous nous boucler.
Çünkü birisi bilse Jonah Prowse'u sakladığını onu aramayı bırakır bizi içeri atarlar.
Jonah dit que Mitchell a tué Gracie et qu'il l'a piégé. T'en penses quoi?
- Jonah, Gracie'yi Mitchell'in öldürdüğünü ve sonra da kendisini devirdiğini söyledi.
Jonah Prowse.
- Jonah Prowse.
Jonah a fait son propre choix.
Jonah kendi sonunu hazırladı.
Jonah est en prison.
Jonah hapiste.
Ça n'a rien a voir avec Jonah.
Bu Jonah'la alakalı değil.
Très bien, Jonah.
Pekala, Jonah.
- Tu veux juste Jonah.
- Sadece Jonah'ı istiyorsun.
- Je l'ai!
- Jonah zaten elimde.
Tu vas lui mettre une balle dans la tête quand Gray te dira de le faire?
Gray dedi diye Jonah'ın kafasına kurşunu sıkıvereceksiniz yani?
Jonah a accepté de quitter la ville et de ne plus revenir. - L'exil.
- Jonah kasabadan ayrılmayı ve bir daha dönmemeyi kabul ediyor.
La ville est débarrassée de Jonah Prowse... et tu as le beau rôle.
Kasaba Jonah Prowse'tan bıktı. Sen de itibarını kurtarırsın.
Salut, Jonah.
Selam, Jonah.
Jonah a accepté de quitter la ville et de ne pas revenir.
Jonah kasabayı terk edip dönmemeyi kabul etti.
On s'est allié avec Jonah Prowse.
Jonah Prowse yanımızda savaşıyor.
Donc, on sort de ce camion, et si ça tourne mal, Jonah couvrira nos arrières, exact?
Buradan çıktığımızda işler kötüye giderse, Jonah arkamızı koruyacak, değil mi?
Où est Jonah, bordel?
Jonah ne cehennemde?
Écoute, Jonah...
Dinle beni, Jonah...
- Vous êtes la fille de Jonas?
Sen Jonah'ın kızı mısın?
Jonah va être effondré quand il va apprendre qu'ils n'iront plus à l'école ensemble.
Birlikte aynı okula gidemeyeceklerini öğrenince kahrolacak.
- Que t'a dit ton ami?
Jonah! - Arkadaşın ne yaptı?
Dites à Jonah que je suis impatient de le voir pour son premier jour à l'école de Briar Country.
Jonah'a söyle, Briar'daki ilk gününü, görmek için can atıyorum.
- Jonah Quinn,
- Jonah Quinn.
Jonah Quinn. "
Jonah Quinn. "
Ils prévoient de poursuivre Jonah Quinn?
Jonah Quinn'i suçlamayı düşünüyorlar mı?
Jonah, pourquoi ne restes-tu pas un peu, trainer ici?
Jonah, biraz kalıp takılsana.
C'est Jonah, c'est ça?
Sen Jonah'sın değil mi?
Jonah, vous feriez mieux de sortir de la maison jusqu'à ce que nous finissions.
Jonah, işimiz bitene kadar evde bulunmasan iyi olur. Tamam mı?
Et c'est papa, et c'est Jonah, et, ça, c'est toi.
Bu babam. Bu Jonah. Bu da sen.
Tu sais, je voulais juste que Jonah et Megan soient en sécurité.
Jonah'la Megan'ın güvende olmasını istedim.
Elle... Elle me disait que Jonah était gay.
Bana Jonah'ın eşcinsel olduğunu söyledi.
Jonah a nié que quelque chose ait eu lieu.
Jonah bunu inkâr etti.
Êtes-vous en train de dire que Jonah ne vous a jamais dit qu'il vous aimait?
Jonah hiç seni sevdiğini söylemedi mi yani?
- On cherche Jonah Prowse.
- Jonah Prowse'u arıyoruz.
J'ai acheté de super livres pour Jonah.
Jonah için harika kitaplar aldım.
Où tu es, mon garçon? - Jonah!
Nerede benim oğlum?
J'ai...
Jonah'a kızlardan bahsettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]