Translate.vc / Francês → Turco / Jéremy
Jéremy tradutor Turco
3,358 parallel translation
T'espère que je crois que quelqu'un d'autre a sorti ce monstre d'un être humain qui en veut à Jeremy et Elena?
Benden Jeremy ile Elena'nın peşine düşen hayvan gibi adamı başka birinin öldürdüğüne inanmamı mı bekliyorsun?
Où sont Jeremy et Bonnie?
Jeremy ile Bonnie nerede?
Après tout ce qu'on a traversé, c'est juste là.
Jeremy, yaşadığımız onca şeyden sonra önümüzde duruyor.
Dr.
Dr. Jeremy Reed.
Jeremy Reed. Tout est si soudain.
Tüm bunlar çok ani oldu.
Je vois. Jeremy?
Ya, Jeremy mi?
Bonjour à Jeremy.
Jeremy'ye selam söyle.
Jeremy.
Bu Jeremy.
Jeremy, voici Laura.
Jeremy, bu Laura.
- Il y a du thé? Moi, c'est Jeremy.
Ben Jeremy.
Jeremy!
Jeremy!
Tu iras bien Jeremy.
İyileşeceksin Jeremy.
Elle cherchait Jeremy.
Akşam Jeremy'yi aramaya gitti.
Damon, Elena est là-bas, attendant que la bague des Gilbert ressuscite Jeremy.
Damon, Elena içeride Gilbert yüzüğünün Jeremy'yi hayata döndürmesini bekliyor.
Jeremy était l'un des cinq, un chasseur.
Jeremy beşliden biriydi. Bir avcıydı.
Elle a tué Jeremy... ou quelqu'un l'a fait.
O Jeremy'yi öldürdü. Ya da başka birisi öldürdü.
Il lui fallait du sang. Jeremy était là.
Kana ihtiyacı vardı.
- Qu'est-ce que tu dis?
Jeremy oradaydı.
Jeremy est mort.
Jeremy öldü.
Depuis quand elle est comme ça? Depuis qu'on a trouvé Jeremy.
Ne zamandır bu şekilde?
Elle a juste dit qu'elle attendait son réveil.
Jeremy'nin cesedini bulduğumuzdan beri. Onun uyanmasını bekleyeceği hariç hiçbir şey söylemedi.
Ça indique peut-être la fin de sa destinée surnaturelle. Il est redevenu normal.
Belki de onun gitmiş olması Jeremy'nin doğaüstü kaderini tamamladığı anlamına geliyordur.
C'est son corps.
Jeremy'nin cesedi.
Jeremy est mort.
Jeremy öldü!
Il peut ramener Jeremy.
O Jeremy'yi geri getirebilir.
Tu reverras Jeremy.
Jeremy'yi yeniden göreceksin.
Rick est mort environ 4 fois avant de perdre la tête, et Jeremy est déjà mort plusieurs fois aussi... 3, je pense...
Ric aklını yitirmeden önce dört kere falan ölmüştü. Ve Jeremy de birkaç kez öldü yani üç, sanırım.
Elena... On dirait que Jeremy est mort d'une grande perte de sang.
Elena görünüşe göre Jeremy aşırı derecede kan kaybından ölmüş.
- Je ne peux pas quitter Jeremy. - Elena...
- Jeremy'yi bırakamam.
Le ferais-tu si ça veut dire que tu pourrais revoir Jeremy, ta grand-mère, toutes les personnes que toi et tes amis avez perdues?
Eğer bu Jeremy'yi, büyükanneni, sen ve arkadaşlarının kaybettiği herkesi yeniden görmek anlamına gelse bile mi?
- Ça fait mal.
Jeremy? - Canım yanıyor.
- Jeremy. - Aide moi.
- Jeremy.
Essayons de retarder les choses, mais faut amener Jeremy à la morgue ou ça deviendra moche.
Burada işleri geciktirmek için elimizden geleni yapabiliriz ama cesedi kötüleşmeden Jeremy'yi morga götürmeliyiz.
Je sais comment faire revenir Jeremy.
Jeremy'yi nasıl geri getireceğimi biliyorum.
Jeremy et Vicki.
Jeremy ve Vicky.
Toutes les sorcières, tes ancestres, persécutées à travers le temps, ta grand-mère, Jeremy vont tous revenir.
Tüm cadılar, senin ataların zaman boyunca zulme uğramış herkes büyükannen, Jeremy, hepsi geri dönecek.
Jeremy, Alaric, Vicki.
Jeremy'yi, Alaric'i, Vicki'yi.
Je cherchais Jeremy, et je continue de tomber sur sa messagerie.
Jeremy'yi arıyordum ve cep telefonu doğruca sesli mesaja geçiyor.
Jeremy ne peut pas répondre pour l'instant.
Jeremy şu an telefona gelemez.
Ma mère, mon père, Jeremy, et Jenna et Alaric, John, même John.
Annemin, babamın, Jeremy'nin, Jenna ve Alaric'in John'un, hatta John'un bile.
Jeremy est mort, Tyler.
Jeremy öldü Tyler.
Selon les mots de l'immortel Jeremy Bentham...
Ölümsüz Jeremy Bentham'ın sözleriyle...
Nous connaissons tous ton opinion à ce sujet Jérémy
Bu konuda ne düşündüğünü hepimiz biliyoruz, Jeremy.
Lucas dit que les textos viennent de Jeremy Fields.
Lucas o mesajların Jeremy Fields'dan geldiğini söyledi.
Ou Jeremy aurait pu contacter quelqu'un de Cibrex.
Ya da belki de Jeremy Cibrex'ten biriisiyle iletişime geçmiştir.
Mais, euh, Jeremy Bentham est un philosophe utilitaire.
Ama, Jeremy Bentham faydacı bir filozof.
Jeremy.
Jeremy.
J'échangeais des mails avec Jeremy.
Jeremy ile e-mailleşiyordum.
Je devrais rester et attendre au moins le temps que Jeremy se sente à l'aise à l'école.
Kalıp en azından Jeremy okula alışana kadar beklemeliyim.
Ça se passe bien pour Jeremy à l'école?
Jeremy okula sağ salim vardı mı?
Comment vais-je expliquer à Jeremy qu'elle a volé sa bague?
Jeremy'e Gilbert yüzüğünün çalındığını nasıl açıklayacağım?