Translate.vc / Francês → Turco / K2
K2 tradutor Turco
77 parallel translation
Q en K2.
Vezir E-7'ye.
Q en K2? Bien compris.
Tamam.
Je pense qu'on va vous donner K1, 2 et 3.
Sizi K1, K2 ve K3'e koyalım.
Le chef d'expédition était le colonel Sir John Butler "L'allumeur", vétéran du K2, de l'Annapurna et du Makalu.
Aynaya yaklaşamıyordunuz bile. Heyetin lideri Albay Sör John "Kırık Tarak" Butler'dı.
Son idée était de ne pas prendre la traditionnelle voie sud et de monter droit vers le sommet.
... K2, Annapurna ve Vidal Kuaför gazisi. Planı, Güney Geçidi'nin dolaşıldığı normal rotadan değil doğrudan zirveye çıkmaktı.
On n'a pas investi pour que tu escalades le K2.
Bu kadar parayı K2'ye çıkasın diye yatırmadık sana.
2 mg d'Ativan et ce type sera aussi endormi qu'un mort.
İki mg ativan versek bu adam K2'nin zirvesinden daha soğuk olur.
Je te déposerai au camp de base du K 2.
Dönüşte seni K2 merkez kampına bırakabilirim.
Il a amené 40 personnes avec lui.
K2 denemesi için beraberinde 40 kişi var.
Il leur fallait quelqu'un qui escalade le K 2 en restant présentable.
K2'yi tırmanabilecek düzgün birine ihtiyaçları vardı.
On le verra au sommet tandis que le vol inaugural passera au-dessus.
K2'nin tepesinde durup açılış uçağı tam üzerinden geçerken el sallayacak.
Il y a 4 ans, je suis venu dans l'espoir d'escalader le K 2.
Dört yıl önce, buraya K2'ye tırmanma hayaliyle gelmiştim.
Deux ans sur l'Everest, trois sur le K 2.
İki yıl Everest'de, üç yıl K2'de.
Le Nil, les Galapagos, le K2.
Nil, Galapagos adaları, K2.
M. Kirby, quand vous avez escaladé le K2, votre camp de base était à 7500 ou à 9000 mètres?
Söylesenize Bay Kirby, K2'ye tırmandığınızda... ana kampı 7500 metrede mi, yoksa 9000 metrede mi kurmuştunuz?
Tu passes ici entre le K2 et la grande barrière de corail et tu penses me connaître?
Evet. K2 ile Büyük Set Resifi arasında uğruyorsun ve bir anda beni tanıyorsun değil mi?
J'ai travaillé sur des films comme Blade 2, S.W.A.T. récemment, et avant ça, des films tels que K2 et Caravaggio.
Blade ll... yakın zamanda S.W.A.T., geçmişte K2, Caravaggio, gibi filmlerde çalıştım.
- Viens pas foutre ta merde, K 2.
- Burada sorun istemiyoruz K2.
- Ah, K 2, c'est bien.
K2, bu harika.
( sifflements admiratifs )
K2! Bu benim doğum günü hediyem mi?
- Bouge pas K 2!
Dur, K2!
- K 2, lâche-la et va m'attendre en bas.
- Emir ver! K2, kızı bırak.
K 2, réfléchis pas. Fais ce qu'on te demande.
K2, bırak düşünmeyi!
- Oui.
- K2.
- Je suis avec un flic, on a un deal. - J'envoie K 2 te chercher.
K2 sizi almaya gelecek.
- C'est lui le flic?
- Polis bu mu? - Hemen anladın K2.
K 2?
K2? - Hayır, benden bu kadar.
- L'argent au coffre au sous-sol, il est pas prêt de me le gauler.
Aşağıda kasamda kimsenin bilmediği nakit param var. K2 silahını ver.
Couru avec les loups, gravi le K2 Même arrêté un train
Kurtlarla koşturduk K2'nin zirvesine tırmandık Hareket eden bir treni bile durdurduk
Ensuite direction l'Himalaya, où nous gravirons le K2 et abuserons de plusieurs enfants tibétains du sommet est.
Daha sonra büyük Himaleya K-2'ye tırmanıp doğu zirvesinde Tibetan çocuklarını taciz edeceğiz.
K2 et ses soeurs ont pris plus de vie que tous les autres sommets.
K2 ve onun kardes zirveleri, tum diger zirvelerden cok daha fazla cana mal olmustur.
C'est la deuxième montagne la plus haute. Le K2. Et ça, c'est Ana.
Bu dünyadaki ikinci büyük dağ, K2.
Escalader le K2
- UZAYA ÇIK -
Des heures passées seul en avion, l'ascension du K2 * "le mont Godwin-Austen".
Uçağında tek başına saatler geçirirdi, geçen yıl K2'ye tırmandı.
Le K2.
( * Dünyanın 2.yüksek tepesi )
L'an dernier, il a gravi le K2.
Geçen yıl K2'ye tırmandı.
Quelqu'un est mort pendant cette excursion au K2.
K2'ye tırmanış sırasında birisi ölmüş.
- Il n'y avait qu'eux sur le K2.
K2'de yalnızca ikisi vardı.
On a vérifié auprès du camp de base du K2.
K2'nin merkez kamp istasyonunu kontrol ettik.
On sait que votre mari a gravi le K2 avec lui, l'an dernier.
Kocanızın geçen sene K2'ye onunla birlikte tırmandığını biliyoruz.
Mais vous avez dit à mon équipier au téléphone qu'il est mort sur le K2.
Ama ortağıma telefonda onun K2'de öldüğünü söylemişsiniz.
À son retour du K2, il a perdu l'attrait pour tous les sports qu'il pratiquait, et il s'est concentré sur un seul sport.
K2'den döndüğünden beri, çoğu zaman yaptığı sporlara bile ilgisi azalmış ve sadece tek bir spora odaklanmış.
Depuis le K2.
Yani K2'den beri.
- L'altitude du K2?
K2'nin yüksekliği ne kadar?
Si on continue l'amplificateur de calcium par modulation K2 à courte distance, je peux stimuler la corrosion protéinique de potentialisation à long terme.
Kısa vadeli kalsiyum modulin k2 yükseltecinin etkilerini inceleyebilirsem protein aşınmasının uzun vadeli potansiyel artışına geçebilirim.
"Escalader le K2"?
"K2'ye tırman"?
- C'est K 2 à l'entrée.
K2 geldi.
K 2?
K2?
- Qu'est-ce qu'on fait maintenant, K 2?
Şimdi ne yapıyoruz K2?
"K2... 2008."
"K2--2008."
- Qui ne le fait pas.
Bu K2 adamım.