English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Kenna

Kenna tradutor Turco

175 parallel translation
Mais le plus retiré est l'observatoire du Mont Kenna, dans cette partie d'Afrique du Sud.
Ancak Güney Afrika'nın bu bölümünde yer alan... Mount Kenna Gözlem Evi kadar hiçbiri daha uzağa kurulu değildir.
Ici, Russ Curtis, de la zone du Mont Kenna.
Ben Mount Kenna Havaalanından Russ Curtis.
Merci, zone du Mont Kenna!
Teşekkürler Mount Kenna Havaalanı.
Quelque chose vous a retenu. Vous devriez être là depuis deux heures.
Mount Kenna Havaalanı seni geciktirmiş olmalı. 2 saat önce geldiğini biliyorduk.
Kenna, tu as l'air nerveux.
Kenna, biraz gergin görünüyorsun.
Où étais-tu depuis vendredi?
Kenna... Cumadan beri neredeydin?
Un après-midi on a laissé Kenna, celle de 9 ans, choisir.
Bir akşam yanımıza Kenna'yı aldık, 9 yaşında olan.
Kenna a l'air d'avoir un sens de l'humour plutôt tordu.
Kenna'nın biraz tuhaf bir mizah anlayışı var.
Kenna est dehors et elle a accroché Darby à la laisse.
Ama Kenna her zaman orda. Kayışın ucuna Darby bağlanmış.
Elle est à 60 centimètres.
Kenna'dan 1 metre uzakta.
Kenna n'arrête pas d'appuyer sur le bouton et de le relâcher.
Kenna düğmeye basılı tuttu ve...
Je demande à Kenna, "Qu'est-ce que tu fais?"
Kenna'ya ne yaptığını sordum?
Je dis, " Kenna!
dedim ki, Kenna!
On est dehors pour la balade et Kenna a le chien au maximum de la laisse. 1 mètre, 1.20 mètes de long et elle n'a pas abandonné ce qu'elle a essayé.
Yürüyüş için dışarıda olduğumuzda ve köpek Kennadaysa kayış sonuna kadar açık olur 8-10 metrelik kayış ve denemek hiç vazgeçmiyor.
Kenna et moi on se roule dans l'herbe.
Kenna ve ben çimenlerin arasında yuvarlanıyoruz.
L'ouragan Kenna a beaucoup détruit cet endroit.
Kenna Fırtınası buraları fena dağıttı.
Ma plus jeune fille, Kenna, quand elle était enfant, c'était une maître dans l'art d'effrayer les gens.
en genç kızım, Kenna, küçük bir çocukken, insanları korkutmakta ustaydı.
Aloysius, est-ce que c'est votre fille avec Leith?
Tamam, Kenna. Şimdi sıra sende.
Kenna, tu dois trouver Pascal et vous mettre en sécurité jusqu'à ce que la peste s'en aille ou nous ait tuée.
Sekiz bölük. - Sanırım bu geceki eğlencede seni görmenin zevkini tadacağım. - Altı!
( la foule indistincte bavarde, chant des grillons )
Leydi Kenna ile birbirinizden gözünüzü alamadığınızı görebiliyorum.
Kenna? Kenna, tu m'entends?
Adamlarımız kanalın kuzeyinden gidecekler.
Lady Kenna, Lady Aylee et Greer de Kinross, Votre Altesse.
Leydi Kenna, Leydi Aylee ve Kinross'lu Greer, Majesteleri.
Kenna, vous vous souvenez de Robert, le vicomte de Lorraine.
Kenna, Robert'i hatırlarsın, Lorraine Vikontu.
Robert, prendriez-vous Lady Kenna comme épouse, sans poser de question, parce que cette union est bénie par votre roi?
Robert, Leydi Kenna'yı geliniz olarak alır mısınız? hiç bir soru sorulmayacak, çünkü bu kralınız tarafından kutsanmış bir evlilik olacak.
Kenna,
Kenna, Greer, Lola.
Kenna est mon amie.
- Kenna benim arkadaşım.
Très bien, Kenna.
Tamam, Kenna.
Je vois la façon dont vous regardez la dame Kenna et la façon dont elle vous regarde.
Leydi Kenna ya nasıl baktığını ve onun sana nasıl baktığını gördüm.
Accompagnez-nous Kenna.
Bize katıl, Kenna.
Vous êtes ravissante, Kenna.
Çok güzel görünüyorsun, Kenna.
Ne peut-elle donc être ravissante parce qu'elle est ainsi?
Kenna, sadece güzel olduğu için güzel görünemez mi?
- Excusez-moi, Lady Kenna...
- Üzgünü, Leydi Kenna...
- Lady Kenna, Votre Majesté.
- Leydi Kenna, majesteleri.
Vous êtes ma maitresse.
Benim kadınım sizsiniz, Leydi Kenna.
Combien de temps cela prendra-t-il?
- Peki, ne kadar sürecek? - Kenna.
C'est incroyable, en effet.
Kenna, bu, bu... inanılmaz.
Cela pourrait ne pas être aussi simple.
Kenna, bu o kadar kolay olmayabilir.
- C'est bien elle qui a décoré la pièce?
- Bu odayı o dekore etti değil mi? - Kenna.
J'ai tout risqué pour vous.
- Senin için her şeyi riske attım. - Kenna.
- Kenna, taisez-vous.
- Kenna, kapa çeneni.
Kenna, montez à l'étage.
Kenna, yukarı çık.
Mais Lady Kenna me serait tellement plus utile en haut.
Fakat Leydi Kenna yukarıda olursa daha çok işime yarayacaktır.
Pas la peine de prendre de grands airs.
- Çok hava atıyordun, değil mi? - Kenna!
Tout va bien, Kenna.
Her şey yolunda, Kenna.
Kenna, je suis tellement désolée.
Kenna, çok üzgünüm.
Kenna.
Kenna.
Êtes-vous sûre?
Kenna, bundan emin misin?
C'est vous que je veux, Kenna.
Seni istiyorum, Kenna.
Kenna porte le collier... offert pour notre premier anniversaire par mon mari le Roi, son amant.
Demek istediğim Kenna'nın giydiği kolye bana ilk yıl dönümü hediyesi olarak kocam tarafından verilmişti sevdiği kadına.
KENNA : Bash! Bash?
Calais, İngilizlerin elinde... bu durumda adamlarımız buraya inecek.
Kenna, est-ce vous? Bash! ( grogne )
Muhafızlar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]