Translate.vc / Francês → Turco / Kenneth
Kenneth tradutor Turco
1,427 parallel translation
Tu l'as poussé toute sa vie pour compenser ce qui est arrivé à ton frère Kenneth.
Bütün hayatı boyunca onu kardeşin Kenneth'e olanlar gibi olması için zorlayıp durdun.
Ton oncle Kenneth était une de ces splendeurs, ma chérie.
Amcan Kenneth ne şanlıymış, tatlım.
La première fois c'était juste après que Kenneth soit assassiné.
Kenneth'in suikasta gitmesinden sonra ilk seferiydi.
Patrick, quand ton oncle Kenneth a disparu, ton destin était scellé.
Patrick Kenneth Amcan bizden alındığı zaman senin kaderin çizilmiş oldu.
Le dernier chez Chung Lee reconduira Kenneth Cosgrove, écrivain renommé, chez lui dans un landau.
Chung Lee'nin yerine son gelen, Yazarımız Kenneth Cosgrove'u bebek arabasında, evine kadar götürür.
Après son arrestation, Kenneth Bianchi * a réussi à convaincre une quasi-inconnue de perpétrer un meurtre pour que la police pense que l'Étrangleur des collines était toujours en liberté.
Kenneth Bianchi yakalandıktan sonra, polisler yamaç katilinin hala dışarda olduğunu zannetsinler diye hiç tanımadığı bir kadını cinayet işlemesi için kandırmıştı.
Kenneth Cosgrove, je crois que je vais vomir.
Kenneth Cosgrove. Galiba kusacağım.
Kenneth.
Kenneth.
Vice-amiral Kenneth Kirkland.
Tümamiral Kenneth Kirkland.
Vous vous souvenez de Kenneth Darling, le frère de Tripp?
Kenneth Darling'i biliyor musun Tripp'in kardeşini?
Les seules personnes qui pensent que Tripp est impliqué dans l'assassinat de Kenneth Darling sont des dingues de théories de conspiration sur Internet et les deux personnes réellement suspectées du meurtre, et tout cela a été complètement discrédité.
Kenneth Darling suikasti ile ilgili Tripp'in alakası olabileceğini düşünebilecek tek insan internetteki komplo teorisi yazarları. Ve cinayetten sorumlu olduğu düşünülen iki kişi gerçekten güvenilmez kişiler.
Que fais-tu?
Kenneth! Ne yapıyorsun?
C'est de la merde. sauf que c'est moi qui cours partout pour trouver la robe bleue.
Saçmalık. Aynen Kenneth Starr olayındaki gibi. Ama bu defa ortalıkta dolanıp mavi elbiseyi arayan benim.
Kenneth!
Kenneth!
Mardi, avec Kenneth Pearson.
Salı günü uygun, ama benimle değil. Kenneth Pearson'la.
C'est gentil, mais je n'aime pas le prénom Kenneth.
Judy çok naziksin ama Kenneth adını gerçekten hiç sevmem.
Tim et Shyla, Amy et Becca, Kenneth et Grace, et Eric et Pat.
Kenneth ve Grace. Eric ve Pat.
Kenneth, si tu t'inquiètes de déshonorer NBC,
Ah Kenneth... NBC'yi rezil etmekten korkuyorsan bunun için geç kaldın.
Vous savez, Ted, Kenneth est l'un de nos grooms les plus prometteurs.
Kenneth en çok gelecek vadeden rehberlerimizdendir Ted.
Kenneth, joue ce trou pour moi, tu veux?
Kenneth, bu atışı sen yapar mısın?
Je suis juste en train de danser, Kenneth.
Sadece dans ediyorum, Kenneth.
Kenneth?
Kenneth?
Je dois déjà surveiller Kenneth et Dougie de la déco.
Kenneth'la dekordan Dougie arasındaki düşmanlığı bile zor zapt ediyorum.
- Juste Kenneth. Tant mieux.
Sadece Kenneth.
Ce ne serait pas le capitaine Kenneth Push des Texas Rangers?
Bu Texas Rangers'dan Yüzbaşı Kenneth Push mu?
Kenneth. Entre.
Buyursana Kenneth.
Je serai ton employé, Kenneth.
Senin astın olacağım Kenneth.
Je dois vous traiter comme Kenneth, c'est ça?
- Sana Kenneth gibi mi davranayım?
Kenneth, un ami à moi m'a rencardé sur une place dans notre division aérienne.
Havacılık kolumuzda açık pozisyon varmış.
J'aime commencer dans un coin, et puis finir la pièce en zig-zag.
- Planın ne Kenneth? Bir köşeden temizliğe başlayıp odada zikzaklar çizerek...
Kenneth, tu as une minute? Non.
- Vaktin var mı Kenneth?
Kenneth, nous avons beaucoup en commun.
- Tabii ki yok. Çok ortak yanımız var.
Kenneth, j'ai travaillé dur parce que j'avais un but.
- Kenneth, demek istediğim şu : Bir yere gelmek için didiniyordum.
J'aimerais partager ta passion pour la télé, Kenneth.
Keşke televizyon tutkunu paylaşabilsem.
Kenneth, je suis désolé.
Kenneth, özür dilerim. Bunu nasıl yapıyorsun, Kenneth?
C'est pas dingue ça, Kenneth?
Ne kadar ruhani değil mi, Kenneth?
Tu es un être exceptionnel, Kenneth.
Fevkalade bir insansın Kenneth.
Absolument pas, jeune fille.
Kenneth, Donaghy'yi telefona bağla.
Kenneth, passe-moi Donaghy au téléphone.
Jonathan, Tracy Jordan, Bay Donaghy ile görüşmek istiyor.
Je crois que mon patron, monsieur Jack Donaghy, souhaiterait que tu sois sa mère.
Ne güzel, değil mi anne? Evet Kenneth.
Oui, Kenneth, c'est charmant.
Evet efendim! Charlie'nin Melekleri gibi!
Kenneth, faut qu'on parle, mec.
Konuşmamız lazım Kenneth.
Comment t'as battu Kenneth, Grizz?
Durun bakalım. Kenneth'i nasıl yeniyorsun Grizz?
Si Kenneth peut me battre, et que tu peux battre Kenneth, alors mathématiquement, tu devrais me battre aussi! Vous m'avez laissé gagner?
Kenneth beni yeniyorsa sen de onu yeniyorsan geçişme özelliğine göre beni de yenmen gerekir.
"Cerie, marier, baiser, tuer". Lutz, Toofer et Kenneth.
Cerie, "Evlen, takıl, öldür." Lutz, Toofer ve Kenneth.
Et je baiserais Kenneth. Quoi?
Kenneth'le de takılırdım.
Kenneth. C'est ta chance.
Kenneth, şans kapına geldi.
C'est pour ça que je t'aime bien, Kenneth. Tu es un sage.
Senin olgunluğun hoşuma gidiyor.
Ce n'est pas pareil avec Kenneth, on a les mêmes centres d'intérêt.
Kenneth ile aramızda olanlar farklı ;
Kenneth, quel est ton plan?
Sağ olun, kalsın.
Kenneth, ceci n'est pas un travail.
Buna iş denmez Kenneth.