Translate.vc / Francês → Turco / Kessler
Kessler tradutor Turco
375 parallel translation
Felix Kessler, un Berlinois.
"Berlin'den Felix Kessler."
Et M. Kessler du troisiéme.
Bir de Bay Kessler, üçüncü kattan.
Kessler a inscrit notre Zosia.
Kessler bizim Zoska'yı listeye yazdı.
Je réglerai ça tout seul avec Kessler.
Kessler ile bizzat ilgileneceğim.
Monsieur Kessler, je vous remercie pour votre formidable proposition, mais Borowiecki vous dépasse en esprit.
Bay Kessler harika teklifiniz için teşekkür ederim ama Borowiecki, Lodz'da sizden daha büyük bir adamdır.
Oui, j'étais chez Kessler, je ne veux pas mourir dans la filature.
Evet, Kessler'le birlikteydim, bir çıkrıkhanede çürümek istemiyorum
- Kessler?
- Kessler'den mi? - Evet.
- Oui. Il est à moi...
Kessler'i bana bırak...
- Qui est le meilleur?
- Birinci kim? - Alman savaş pilotu Ernst Kessler.
Peut-être mais Kessler était exceptionnel.
Belki öyle değil, ama Kessler özel biriydi.
- vous avez affronté Kessler?
- Kessler ile savaştın mı?
Nous étions 5 et nous sommes tombés sur Kessler et un avion d'escorte.
Beş kişiydik ve Kessler altımızda bir koruma uçağıyla uçuyordu. Şimdi, o bizi görmüyordu ve pike yaptık.
En remontant, je me suis dit :
Yükselirken de, dedim ki, "Kessler kaçıp gidecek." Ama gitmedi.
Il préférait sauter et mourir plutôt que de brûler vif.
Hayır, ölüme atlamayı tercih etti... düşerek ve yanarak. - Sonra Kessler bana pike yaptı.
Au-dessus de la forêt de Hurtgen, Ernst Kessler m'a salué.
Hurtgen semalarında, Ernst Kessler beni selamladı.
J'ai reconnu l'avion de Kessler.
Belliydi, Kessler'in sarı siyah uçağıydı.
- Lola fut l'unique amour de Kessler.
Lola, Kessler'in gerçek aşkıydı. - Ernst Kessler?
- Tu as affronté Ernst Kessler?
- Tabii. Haydi, anlat ona, Waldo.
Kessler aurait pu abattre Waldo, mais il l'a laissé partir parce que ses mitrailleuses se sont enrayées.
Kessler Waldo'yu öldürebilirdi, ama gitmesine izin verdi çünkü silahı tutukluk yapmıştı.
Quand ils se sont affrontés, Kessler a eu tellement de respect pour Waldo, qu'il l'a salué en plein ciel avant de partir.
Kessler ve Waldo dalaşırken, Kessler Waldo'ya öyle saygı duymuştu ki onu selamlayıp, öyle gitti. - Heyecan verici olmalı.
Kessler n'a épargné que Le chef d'escadrille.
Kessler dördünü vurdu, ama uçuş liderini özgür bıraktı.
10 tonneaux complets en chute libre sans s'écraser. La vrille de la mort d'Ernst Kessler!
3,000 fit yükseklikte düşmeden toplam 10 devrim gerçekleştiren yaşayan tek insan Ernst Kessler'in ölüm uçuşu!
Le meilleur pilote du monde, Ernst Kessler!
Dünyanın en iyi pilotu. Ernst Kessler!
- Même Kessler ne la fait pas.
- Kessler bile yapmadı daha.
Tu pourras faire une tournée nationale et remettre Kessler à sa place.
Tüm ülkedeki gösterilere gidersin, Kessler'i takip edersin.
T'as entendu, pour Kessler?
Kessler hakkında ne düşünüyorsun?
Il me faut l'avion de McKinnon en train de brûler, lui qui saute, et on finit sur le duel entre Kessler et Madden.
McKinnon'un uçağının alev alışını ve ölüme atlayışını görmek istiyorum. sonra Kessler ve Madden'in it dalaşı.
- Ils ont affronté Kessler.
- Ernst Kessler'in mücadelesi. - Kessler'a karşı savaştılar.
- vous êtes Ernst Kessler?
- Ernst Kessler? - Evet.
Ernst Kessler a abattu 70 avions.
Ernst Kessler 70 uçak indirdi.
! - Kessler a demandé à Werfel.
- Kessler, Werfel ile konuştu.
On disait que Madden était un génie et moi, j'étais Ernst Kessler.
Madden için harika biri diyorlardı, ve ben Ernst Kessler'dim. Ama çocuklara karşı değil.
vous savez que Kessler est ici?
Kessler'in burada olduğunu biliyor muydun?
- Qui vole avec Kessler?
- Kessler ile kim uçuyor? - Brown.
Où va-t-on, Kessler?
Şimdi nereye Kessler?
M. Kessler?
Bay Kessler?
Dr Hirsch, M. Kessler vient de parler.
Bay Kessler demin konuştu Dr. Hirsch.
Allons, M. Kessler.
Lütfen Bay Kessler.
M. Kessler, essayez de ne pas être agité.
Bay Kessler, heyecanlanmamaya çalışın.
Le petit Kessler a repris conscience.
Genç Kessler kendine gelmiş diye duyduk.
Je vais le voir.
Kessler ile görüşeceğim.
- Monsieur Welt est sorti?
- Bay Welt gitti mi? - Bay Kessler'e gitti.
- Chez monsieur Kessler.
- Çok seyrek geliyorsunuz...
- L'as allemand Ernst Kessler. Il a abattu 70 avions et a survécu à la guerre.
70 uçak düşürdü ve bu hikâyeyi anlatmak için yaşadı.
Il ne nous avait pas vus et on a piqué sur lui. On a réussi à toucher l'autre avion, mais Kessler était trop rapide.
İlk seferde, muhafaza uçağını indirdik, ama Kessler çok hızlıydı.
"Kessler va s'enfuir." Mais non. Il est resté.
Kapışmaya devam etti.
- Et Kessler est arrivé sur moi. - vous n'avez pas eu peur?
- Korkmadın mi?
- Ernst Kessler? !
- Ernst Kessler ile mi savaştın?
Ie chevalier noir venu d'Allemagne, Ernst Kessler!
Almanya'nın kara şövalyesi, Ernst Kessler!
!
Kessler burada.
- M. Kessler!
- Bay Kessler.