Translate.vc / Francês → Turco / Keys
Keys tradutor Turco
240 parallel translation
Mais ie long de cette ligne de commerce gisent les récifs affûtés des Fiorida Keys que des ouragans sauvages viennent frapper en provenance des Caraïbes et conduisent les navires vers ies hauts-fonds destructeurs.
Ama bu ticari rota boyunca, Florida'nın keskin dişli köpekbalıkları var. Karayip'lerden gelen şiddetli fırtınalar tüm gemileri yıkıcı sahillere sürüklüyor.
J'ai trouvé une raison de me battre dans les Keys.
Burada uğrunda savaşmaya değer bir şey buldum.
Messieurs, la marine tient encore plus que vous - à faire disparaître ces vautours des Keys.
Beyler, donanma o akbabaları Key West'ten uzaklaştırmak konusunda sizden daha istekli.
Beaucoup de bons marins ont perdu leur bateau, mais vous êtes le premier à avoir défendu les naufrageurs qui hantent les Keys.
Kaptan Stuart, Gemisi batmış başka kaptanlar da oldu. Ama ilk kez siz bu denizde enkaz avlayan bir korsan tarafından savunuluyorsunuz.
L'associé de Keith!
- Albee! - Albee! O B.F. Keys'in ortağı.
A l'extrême sud-est des Etats-Unis... se trouve l'archipel de la Floride.
Florida Keys, Amerika'nın en güney noktasında, birbirlerine uzun bir köprü yoluyla bağlı küçük adalar topluluğudur.
1x05 "THE KEYS OF MARINUS" Partie I :
SONRAKİ BÖLÜM :
J'aurais filé aux Keys.
Başka yere giderim.
Il y a un hotel Blue Bird sur l'Islamorada dans les Keys.
Islamorada anahtarlarında mavi kuş köşkü var.
Oh, nous l'avons attrapé dans les keys en Floride il y a deux mois, "attention à sa queue".
Onu birkaç ay önce yakaladık. Kuyruğuna dikkat edin.
Aux dernières nouvelles, il cabote des touristes en Floride.
Bilmiyorum son duyduğumda Florida Keys'te bir gezi teknesi işletiyordu, sanırım.
Depuis longtemps dans les "Keys"?
Ne kadar zamandır buradasın?
M. Keys est débordé.
Bay Keys fazlasıyla meşgul.
Keys... Si tu fais travailler ce fumier... je m'en vais.
Keys, eğer bu pisliği eğitmeye kalkarsan ben giderim.
Keys, tu vas pas remettre ça?
Kahretsin, Keys! Gene başa dönmeyelim!
Savez-vous où je peux trouver M. Keys?
Bay Keys'i nerede bulabileceğimi söyler misiniz?
Bonjour, M. Keys.
Günaydın Bay Keys.
Keys m'a attrapée.
Keys beni yakaladı.
Ça coûtera à Keys une semaine de travail supplémentaire pour essayer de faire changer ce chien en Dr. Jekyll.
Bu yaptığın, o köpeği tekrardan Dr. Jekyll'a döndürmek için Keys'e bir hafta kaybettirecek.
Hé, Keys!
Hey, Keys.
Keys a été allaité à l'anthropologie!
Keys, deyim yerindeyse antropolojiyle emzirildi.
Keys conduit une Mercedes pendant que ses anciens camarades de classe enseignent la grammaire à des petites têtes de nœud.
Sınıf arkadaşları, küçük ahmaklara dilbilgisi öğretirken Keys, Mercedes-Benz'e biniyor.
- Oui, allez. Eh bien!
Keys?
Tu es béni des Dieux, Keys!
Cennetten bir lütuf Keys.
C'est Keys.
Ben Keys.
Je m'apprêtais à passer une semaine à faire de la plongée en Floride.
Grand Keys açıklarında dalarak geçireceğim mükemmel bir haftaya hazırlanıyordum.
C'est le dernier endroit dans les Keys.
Burası Keys'deki son yer.
Il passe au-dessous des Keys de Floride, juste quelques minutes.
Evet. Florida'nın güneyinden geçecek ama sadece bir kaç dakika için.
Attendez! C'est Touches d'Ivoire, le pianiste, qui t'a piégé.
Dur bekle. 88 Keys, şu piyanist, tuzak kurdu.
On chope Touches d'Ivoire ou on fonce chez Big-Boy?
88 Keys'i mi bulalım yoksa Big Boy'a mı gidelim?
Oui, Touches d'Ivoire ou Big-Boy?
Evet, ne yapacağız? 88 Keys'e mi gidelim yoksa Big Boy'a mı gidelim?
Il arrive des Keys.
Anahtarlarla geliyor.
Ils volaient jusqu'aux Keys... pour le hareng, je crois, pas le marlin.
Mercan adaları üzerinde uçuyorlardı. Sanırım kaya balığı arıyorlardı.
Le signal s'est immobilisé sur une île de la baie, vers Marathon.
Sinyal artık hareket etmiyor. Florida Keys adalarından biri.
On doit être dans la baie de Floride.
Florida Keys'de olmalıyız.
... apparemment le même groupe auteur d'un attentat en Floride.
Bu kişilerin az önce Florida Keys'de... nükleer bomba patlatanlarla aynı gruptan olduğu anlaşılıyor.
Une serveuse dans les Keys, deux touristes à Lakeland, une prostituée à Tampa, et puis il devient négligent.
Keys'te bir garson kızı... Lakeland'de iki turisti, Tampa'da bir fahişeyi öldürüyor... ama dikkatsizlik yapıyor.
Les "Florida Keys"...
Florida Keys!
Les Keys sont merveilleuses à cette époque de l'année.
Bu mevsimde Florida Keys nefis olur.
Les Florida Keys vous attendent.
Florida Keys sizi bekliyor. Okyanus dalgaları...
Keys à quoi?
- Neyin anahtarları?
Maman était surprise que la Brigade des stups la prenne pour une grossiste en drogue des îles de Floride.
Annemin kafası biraz karışıktı. Narkotikçilerin onu ve Donald Amca'yı, Florida Keys'teki uyuşturucu kaçakçıları sanmasını anlamıyor.
Si vous voulez vos clés, va falloir qu'on creuse.
If you want those keys, we're gonna have to dig this up.
Malgré la canicule et la vogue des Caraïbes plus exotiques, le tourisme, en Floride, est en plein essor d'Orlando jusqu'aux Keys.
Karayip'lerin daha sıcak ve popüler olmasına rağmen Florida'nın turizm sektörü, işlerin arttığını bildirdi Orlando'dan, Keys'e kadar.
Je ne sais pas trop où je vais dormir.
Kimbilir nerede kalırım. Keys diye bir yerdeler.
Une séance-photo pour un catalogue qui avait des problèmes?
Keys'de işlerin karıştığı bir katalog çekiminiz var mı?
1x05 "THE KEYS OF MARINUS"
- Su...
Keys veut bien que je le regarde travailler.
- Keys, onu çalışırken izlememe izin verecek.
Vous avez réussi, Keys!
Başardınız Bay Keys.
Keys!
Keys!
C'est toi, Touches d'Ivoire?
88 Keys mi?