Translate.vc / Francês → Turco / Kirsty
Kirsty tradutor Turco
106 parallel translation
- Voilà mon oncle, Kirsty.
İşte amcan geldi, Kirsty.
Kirsty! Il y a un invité de plus.
Kirsty, bir konuğumuz daha olacak.
Kirsty, je mets un couvert de plus.
Burada bekleyin. Kirsty, sofrada bir yer daha gerekiyor.
Allons dans la cuisine, Kirsten.
Mutfağa geçelim, Kirsty.
Je suis content que tu sois venue.
Geldiğine sevindim, Kirsty.
Il faut du temps pour juger.
- Zamanla anlaşılır, Kirsty.
Je suis complètement ivre.
- Küfelik oldum. - Kirsty!
Vous venez pour parler d'elle?
- Kirsty'i sormaya mı geldin buraya?
Tu sais... nous devrions laisser Kirsty voir cet endroit avant de changer quoi que ce soit.
Bilirsin... Birşeye dokunmadan önce Kirsty burayı görmeli.
Kirsty!
Kirsty!
- Kirsty!
- Kirsty!
Kirsty.
Kirsty.
Kirsty?
Kirsty?
- Kirsty.
- Kirsty.
- Kirsty, c'est Frank, c'est oncle Frank.
- Kirsty, ben Frank, ben Frank amca.
Papa, c'est moi, Kirsty!
Baba, ben, Kirsty!
Il est mort, Kirsty.
O öldü, Kirsty.
Kirsty...
Kirsty...
Oh, Kirsty!
Oh, Kirsty!
Et voici Mlle kirsty.
Ve bu da Kirsty olmalı?
Je suis désolé, Kirsty, mais je dois absolument voir un de mes patients.
Üzgünüm, Kirsty. Hastalarımdan biriyle ilgilenmeliyim.
Je suis désolé, kirsty.
Oh Tanrım. Özür dilerim.
Kirsty, ça va?
Kirsty, iyi misin?
Kirsty, ton père est mort.
- Kirsty, baban öldü.
Kirsty...
- Kirsty...
Kirsty, je suis Franck Je suis l'oncle Franck.
Kirsty, ben Frank. Frank Amca.
C'est un mot que je déteste.
Ben deli demezdim, Kirsty.
Kirsty, je dois te féliciter ce jeune homme était très bon...
Şaşırtıcı biçimde erkekten anlıyorsun.
Kirsty... nous pensions vous avoir perdu...
Ah, Kirsty. Seni kaybettiğimizi sanmıştık.
Oh, Kirsty. Quand cesserez-vous de refuser l'inévitable, acceptez et vous serez heureuse.
Oh, Kirsty ; oynamaya çok isteklisin ama itiraf etmeye çekiniyorsun.
Qu'est ce qui se passe, Kirsty?
Sorun ne, Kirsty?
Oh, Kirsty tu es encore en pleine confusion Tu devrais essayer de me comprendre.
Kirsty, karmaşanda olgunluk, acılarında lezzet var.
Non, vous n'êtes pas mon père!
- Oh, baba.. - Oh hadi, Kirsty.
Sinon je vais être obligé de te punir, mais c'est peut-être ce que tu veux...
Aptal olma, Kirsty yoksa önce seni cezalandırırım. Belki bu hoşuna gider...
C'est pour ça que je veux que tu restes Kirsty!
Bu yüzden seni gönderdiler, Kirsty.
Tu ne pourras pas t'accrocher très longtemps. Tu as tort de t'obstiner.
Hiçbir şeyi uzun süre tutamazsın, değil mi, Kirsty?
Nous ne pouvons attendre Kirsty, maintenant il est temps de passer à l'acte.
Daha fazla gecikme yok, Kirsty. Daha fazla alay yok. Oyun zamanı.
Nous ne pouvons attendre, nous voulons mettre votre chair à l'épreuve.
Başka anlaşma yok, Kirsty. Etini keşfetmek istiyoruz pazarlık yeteneğini değil.
"Kirsty McAllister, Croniqueuse judiciaire."
"Kirsty McAllister, Cinayet Muhabiri."
Quand les méchants menaçaient Kirsty ça la rendait encore plus déterminée de trouver la vérité.
Kötüler Kirsty'yi tehdit edince gerçeği bulmaya daha kararlı olmuştu.
Kirsty McAllister, avec ses petits nichons et ses boucles garçonnières et son petit bloc-notes.
Kirsty McAllister ; topuksuz pabuçları, erkeksi lüleleri ve küçük telli defteri ile.
Kirsty, chérie, tu m'entends?
Kirsty, tatlım, beni duyuyor musun?
Kirsty!
Kristy!
Moi, c'est Coco, toi Kirsty.
- Ben Coco'yum ve sen Kristy'sin.
Tu dois être Kirsty.
Sen Kirsty olmalısın. - Evet.
Vous interrogez Kirsty Clark?
- Kirsty Clark'la mı görüşüyorsun?
Allons, Kirsty.
Hadi ama, Kirsty.
Comment tu vas, Kirsten?
Görüşmeyeli nasılsın Kirsty?
" Bonsoir, Kirsten.
" İyi geceler, Kirsty.
Je t'aime beaucoup, Kirsty.
- Senden hoşlanıyorum, Kristy.
Colin et Kirsty fiancés.
- Colin ve Kristy nişanlı.