English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Koyu

Koyu tradutor Turco

2,684 parallel translation
Peut-être un joli beige profond.
Tatlı koyu bir bej olabilir.
Westhouse est blanc, la cinquantaine, il a un manteau noir.
Westhouse beyaz, 50'li yaşların başında biri ve uzun koyu renk bir palto giyiyor.
On s'en fout, tas de viande brune.
Ne diyorsan işte koyu çocuk. Gulu gulu.
Voyons ce qui fait bander un fanatique.
Bak bu koyu fanatiklik.
Quoi?
Ne yazıyor ki? Andaval Koyu
Mettez des lunettes noires.
Bir de koyu camlı bir gözlük alın.
- Avec un sweat à capuche. - Désolée.
- Kapüşonlu, koyu renk pantolonlu biri.
Il est bronzé, il conduit un tas de ferraille, il a un cintre en guise d'antenne, mais il est pas clandestin.
Cildinin koyu renkli olması, bir külüstür kullanması ve anten yerine elbise askısı olması onu kaçak yapmaz.
- C'est du déca?
Gevreğine koy diye değil. - Fazla koyu değil, ha?
J'ai vu un homme en noir arriver derrière une belle femme Et l'étouffer jusqu'à la mort.
Koyu renk kıyafetli birinin, güzel bir kıza arkasından saldırıp onu bir kordonla boğarak öldürüşünü gördüm.
Yeux marron, des cils de couleur noir, peau mate, d'après ce qu'on peut voir.
Gördüğümüz kadarıyla kahverengi gözleri, koyu renk kaşları ve bronz bir cildi var.
Aucun véhicule immatriculé à ses deux noms, Les voisins l'ont vu dans un vieux 4x4 de couleur foncée.
Bu arada ismine kayıtlı bir araç yok ama komşular onu eski koyu bir SUV'de gördüklerini söylemişler.
Un 4x4 de couleur foncée?
Koyu renk, eski bir SUV, demek?
Il y a des milliers de ces 4x4.
Ama koyu renk binlerce SUV var.
12e sergent au central, on a un 4x4 foncé au coin de West 23e et l'autoroute du West Side.
12. devriye çavuşundan Merkez'e. 23 West ve West Side Highway'in köşesinde koyu bir SUV aracını durdurduk.
C'était une berline, couleur foncée.
Orta boy bir arabaydı koyu renkli.
On cherche une berline foncée.
Evet. Aslında koyu renk bir sedan arıyoruz.
De l'Asie, et plus coloré que, disons, du lait.
Sütten daha koyu renklerin olduğu yerden.
Il produit de l'acide carminique, qui est un pigment rouge pourpre utilisé dans tout ce qui est insectifuge, le colorant alimentaire, teinture...
Böcek ilaçlarından gıda boyasına, kumaş boyamaya kadar bir çok alanda kullanılan ve karminik asit adı verilen koyu kırmızı bir pigment salgılıyor.
Mais la touche finale, c'est l'eye-liner noir.
Ama esas bitirici olan koyu renk göz kalemi.
- Public difficile pour une danseuse?
Öğle striptizcisi için koyu bir kalabalık?
VILLAGE DE TENTES KAWELA BAY
ÇADIR ŞEHRİ, KAWELA KOYU
Croustibaie-menthe va t'aider contre ces adeptes.
Naneli Kütürtlen sana koyu tarikatçılara karşı yardım etmek için geldi.
Touristes. Cheveux foncés. Yeux bleus.
Hepsi anakaradan, koyu renk saçlı ve mavi gözlü.
Est-elle foncée ou claire?
Rengi koyu mu, açık mı?
- Et qui veut de la viande brune?
-... kim koyu et ister?
- brune, s'il te plait.
- Koyu, lütfen.
teint hâlé... des yeux qui montrent une légère tristesse.
Şık kısa saç kesimli, koyu tenli ve çok gülmeyen biri. Kolayca sinirlenebilen, biraz hüzünlü gözleri olan...
nous devrions changer la luminosité sur celle-là et la rendre plus sombre.
Işığı değiştirip daha da koyu yapmalıyız.
Avec leurs uniformes bleu royal et des boutons en laiton.
Pirinçten düğmeleri ile hepsi parlak koyu mavi üniformalarıyla.
Plutôt marron foncé.
Aslında daha çok koyu kahverengi.
Un brun très foncé.
Çok koyu kahverengi.
Ce brouillard est trop épais,
Sis çok koyu!
Brun.
Koyu renk saçlı.
Le bruant est parti vers Casco Cove!
Kiraz kuşu Kasko Koyu'na doğru uçtu!
Il y a Thermopolis... Lytle Creek.
Bilmem, Thermopolis var, Lytle Koyu var.
Devant moi, en route pour Lytle Creek.
Tam önümdeler, doğuya doğru Lytle Koyu'na gidiyorlar!
Costumes gris, manteau noir.
Gri takım elbise, ceketi koyu olan.
Le sang est rouge vif ou foncé?
Kanın rengi kırmızı mı daha mı koyu?
- Foncé je crois.
- Koyu sanırım.
- Cheveux noirs, lunettes... - Ouais! Un peu paumé...
Evet koyu renk saçlı gözlüklü
Un trou noir, une tache sombre.
Küçük bir koyu veya kara bir nokta vardır.
La dame à la robe sombre.
- Koyu renk elbiseli olan hanım.
Marron foncés.
Mavi. Hayır, kahverengi. Koyu kahverengi.
Peau mate. Cheveux noirs.
Koyu ten, koyu saçlar.
J'espère que ta potion fonctionne.
Koyu şurubun işe yarıyordur umarım.
Marron foncé?
Koyu renktekiler mi?
Les cheveux noirs et longs...
Uzun ve koyu renk saçları vardı.
Une berline foncée. - Pas d'autocollant. - Justement.
Koyu renk sedan gerçi tampon çıkartması yok.
Foncée, peut-être.
Sanırım koyu.
Foncée, peut-être.
Koyu olabilir. Sıradan koyu bir araba o zaman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]