Translate.vc / Francês → Turco / Krista
Krista tradutor Turco
345 parallel translation
Krista...
Krista!
Ce n'est pas une blague, Krista.
Şaka değil.
Allô, Krista?
Merhaba, Krista!
J'ai aussi appelé Krista.
Krista'yla konuştum.
Tu peux m'envoyer Krista, s'il te plait?
Krista'yı acele yollar mısın?
Je l'ai surveillé pour Krista.
Krista marketteyken ona bakıyordum.
Rachel, voici ma sœur Krista.
Rachel, kardeşim Krista.
Hé, toi, dealer de caféine, tu mets ça sur mon compte... et balance-moi aussitôt un beau gâteau au choco, yo.
Hey, yo, Barista Krista, benim hesabıma yaz ve bir de beyaz macadizzamia fındıklı kurabiyesi ekle.
Krista?
Krista?
Oui, Krista Walker.
Evet, Krista Walker'la görüşüyorduk.
Krista.
- Krista.
Krista James, voici Daniel Jackson. Salut!
- Krista James, Daniel Jackson.
Krista occupe l'appartement voisin.
- Krista yan taraftaki dairede yaşıyor.
Krista!
Dinle.
Krista! Allez, Krista!
Hemen bana kapıyı aç.
Krista vous a demandé de partir.
Krista sizin gitmenizi istedi.
Je ne comprends pas le comportement de Krista.
- Krista'nın davranışlarını anlamıyorum.
C'est rien, s'il te plaît.
- Önemli değil. Lütfen. - Krista, kim o?
Krista, qui c'est? C'est juste mon voisin.
Sadece komşum.
Ce qui se passe entre Krista et moi ne vous regarde pas.
Bu Krista ile benim aramdaki bir şey ve seni hiç ilgilendirmez.
Krista!
Krista.
Le petit ami de Krista a été trouvé mort dans son appartement.
Krista'nın erkek arkadaşı dairesinde ölü bulunmuş. - Ne?
De même que Krista.
Krista da öyle.
Krista, je...
- Krista...
Carmen, voici Krista et Paul.
Carmen, bu Krista ve bu da Paul.
Krista refuse de le voir.
Krista onu görmeyi reddediyor.
- Sera-t-elle comme Krista?
- Yani, Krista gibi görünecek mi?
On fait l'ourlet sur celle de Krista, et on part de zéro pour l'autre.
Krista'nınkinin kenarını düzelteceğiz ve ötekinde de en baştan başlayacağız.
Et Krista, c'est cette espèce de... cauchemar.
Ve Krista, küçük, laubali bir kabus.
Tu as l'air si heureux d'être le père de Paul et Krista, mais tu n'as jamais eu le temps d'être le mien.
Paul ile Krista'nın babaları olarak çok mutlu görünüyorsun ama benim babam olmak için zaman bile ayırmadın.
- Krista.
- Selâm Krista.
Krista m'a dit qu'elle en avait assez de mes mensonges et de mes cuites.
Krista bütün yalanları ve içki takıntımı kaldıramadı.
- Mes condoléances.
- Krista, çok üzgünüm. - Teşekkürler.
- Krista, je suis profondément...
- Krista, ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Krista St... Ah oui!
Krista St...
Krista.
Krista.
Il y a un tout autre monde, sous celui ci Krista.
Bu dünyanın altında başka bir dünya var, Krista.
Krista!
Krista!
Salut Krista.
Merhaba, Krista.
Oh allez, Krista, tirez!
Hadi, Krista, atışını yap!
Mais c'est un honneur, Krista. Croyez-moi.
Ama bu bir onurdur, Krista.
Maintenant Krista, tout ce que tu as à faire, c'est mourrir.
Şimdi Krista, tek yapman gereken ölmek.
Krista tout ce que tu as à faire c'est mourir. Tu comprends?
Krista, tek yapman gereken ölmek.
Krista a commencé quelque chose.
Krista'nın yarım kalmış bir işi var.
Tu vois Krista, voici la prétendue vie.
Görüyorsun ya Krista, sözde yaşamak denen şey.
Oui, Krista, je suis tombée amoureuse.
Evet, Krista.
Krista Knudsen.
Krista Knudson.
Krista Brooks, c'est elle qui...
Ama Krista Brooks'u çağırmama izin ver.
Krista Starr.
Krista Starr.
Je suis impressionné Krista.
Etkilendim, Krista.
Bonsoir Krista.
Merhaba, Krista.